12 Mayıs 2012 Cumartesi

Derbi Yayıncılığı



Bir şeyi kırk kere söyleyince olurmuş ya, "Süper Final" diye diye, Türkiye liginin son maçı biraz da destek köstekle "final havasına" büründü ve memleketin dikkati bu gece saat 19.00'da Kadıköy'e çevrildi. Taraflı tarafsızı memleket insanını bu derbi heyecanı içine sürükleyenlerin baş rolündeki televizyon kanalları ise daha önce olduğu gibi, bu gece de sınıfta kaldılar.
Derbi heyecanı içindeki bir taraftar maç günü uykudan uyanır uyanmaz damarlarında malum heyecanı hissetmeye başlayıp, aşık olan ergen delikanlı gibi yemekten içmekten kesilirken, aklında olan tek şey mümkünce erken saatte stadın yakınında bulunmaktır. Binbir zahmetle eline geçirdiği bileti olanlar, mabedlerine doğru yol alırken, şehir dışında olan yahut bilet bulamayanlar ise televizyon başında o heyecanı yaşamak isterler. İşte, futbolun ruhunu bilen, taraftarın duygularını anlayan televizyon kanallarının yapacağı yegane yayın stad cıvarından olacakken, maalesef benim görsel medyam "finale" 2-3 saat gibi kısa bir vakit kalmışken, sistem, taktik, futbol ahlakı veya futbol ekonomisi konuşup tartışıyor. Elinde yayınla ilgili saha içi de imkanları bulunan Lig TV, önceki haftalar yaptığı gibi eski futbolcuları çıkarıp, teknik direktör aklını okuma denemeleri yaparken, NTVSpor ise futbolun tarihinden, Brezilya'dan, ahlakından, sermayesinden dem vuran "entel" takılmayı yeğlemekte... Diğer haber kanalları da esas haberin sokakta olduğundan bihaber, minnet rica bir spor yazarını yayına çıkarıp, "Bu maç n'olur?" gibi derbi öncesi sorulacak en ahmakça soruya cevap alma telaşındalar.
Zayıfı verdik de, yine de sıfır vermeyelim memleket medyasına, ara ara 3G ile takım otobüslerinin yolculuğuna bağlanıp, merak gidermeyi becerdiler ama bir tanesini futbolun esas öğesi olan taraftarların arasında görmedim...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin