11 Şubat 2015 Çarşamba

Eskişehirspor:1-2:Galatasaray


Taraftarın önüne çıkmaktan korkan, forma giydiği maçlarda da tirtir titreyen Burak'ı alıp, takımın kilit adamı yapan Hamza Hamzaoğlu, bu sayede de Galatasaray'da hocalık kariyerine fırtına gibi giriş yapmış, Prandelli sonrası takımı ayağa kaldırarak ligin ilk devresini liderin hemen arkasında tamamlamıştı. Ama ne talihsizlik ki, hazırlık kampında Burak sakatlanmış, sonrasında Rize maçında da hoca hiç gereği yokken golcü oyuncuyu daha düzelmeden sahaya sürüp sakatlığının uzamasına "etken" olmuştu. İşte Burak'sız geçen maçlarda görüldü ki ne yazık ki Hamza Hamzaoğlu Galatasaray için B planı hazırlamamış... Sırasıyla Rize, Eskişehir, Bursa, Balçova ve Eskişehir maçlarında takım belki kazandı, belki kaybetmekten kurtuldu ama hiç mi hiç taraftarı mutlu eden bir oyun ortaya koymadı...

Fenerbahçe'nin puan kaybettiği haftada dördüncü yıldız için kazanmaktan başka seçeneğin bulunmadığı maçta Galatasaray, "eh işte" diyeceğimiz bir ilk yarının ardından "hiçleri" oynadığı ikinci yarı sonrası zayıf rakibini zorla da olsa yenmeyi başarabildi ve zirve takibini devam ettirdi. Oyun olarak gösterilen mücadeleden hiç memnun kalmasak da kötü oynarken kazanmanın şampiyonluğu getireceğinin de bilincindeyiz. Özellikle Beşiktaşlı ve Fenerbahçeli topçuların da takip ettiği ve son dakikalarda "Galatasaray da puan kaybedecek" diye rehavete girdikleri bir anda gelen Selçuk golü onları psikolojik olarak oldukça rahatsız etmiştir, eminim ki sinirden uyuyamayan topçu bile vardır Kadıköy cıvarında...

Seyircinin olmadığı bir ortamda oldukça yavan geçen maçla ilgili olarak yazılacak kayda değer pek bir olay yokken, Hamza hocanın Olcan tercihlerini anlamakta sıkıntı çekmekteyiz. İlk devre orta sahada Melo ve Yekta ile başlayıp, Burak'ın yerine Selçuk'u sürpriz golcü olarak ileriye yollayan hoca, devreden sonra Yekta'yı yanına alıp Olcan'ı oyuna yollayınca, Galatasaray tamamen oyun kontrolünü Eskişehirspor'a verdi. Trabzonspor'dan büyük beklenti ile alınan Olcan Adın, kaç maçtır yerinde sayıyor, hiç bir gelişme gösteremiyor. Bakmayın Bursa maçında olsun, bu maçta olsun gollerin asitlerini yapmasına, o iki hareket dışında tek olumlu bir iş yapmadı Olcan...


Umut Bulut:
Çok koşuyor, pres yapıyor, iyi niyetle mücadele ediyor ama Umut bu takımın tek forveti olabilecek kapasite ve yetenekte değil. Burak'la birlikte forveti çiftlediklerinde Umut'tan daha fazla katkı gelirken, takım bütün ümitlerini Umut'a bağladığında, hayaller suya düşebiliyor. Maçın ilk devresi Sneijder birbirinin aynı iki pas attı golcü oyuncuya ama ilkini "ite kaka" gole çevirirken, ikincisini heba etti. Maç sona yaklaşırken yine Sneijder, Umut'a "kahraman" olma şansı verdi ama Umut yine beceriksiz davrandı o pozisyonda. Aslında topla buluştuğunda vücut hareketleri Umut'un ne kadar da güvensiz kaleye doğru ilerlediğini gösteriyor, hani neredeyse "Ulan bu top keşke bana bu kadar rahat pozisyonda atılmasaydı, nasılsa kaçıracağım, milletten küfür yemesem bari" der gibi...

Muslera:
"İyi bir kalecin varsa, 1 puan garanti"... Muslera işte o 1 puanı hep kazandırıyor da geriye kalan 10 oyuncu iyi olduklarında 2 puan daha geliyor. Pazartesi gecesi Eskişehir'de Uruguaylı kaleci çok kritik anlarda rakibe geçit vermeyip, oyunun kopmasını engellerken, 5 sene aradan sonra Eskişehir deplasmanında alınan galibiyetin de mimarıydı...





Stat: Eskişehir Atatürk
Hakemler: Halis Özkahya, Mustafa Emre Eyisoy, Mehmet Cem Satman
Eskişehirspor: Boffin, Mustafa Yumlu, Sezgin Coşkun, Kamil Çörekçi, Özgür Çek (Dk. 89 Kaan Kanak), Toko, Lawal, Sissoko (Dk. 90+1 Causic), Sezer Öztürk (Dk. 76 Emre Güral), Serdar Özkan, Mori
Galatasaray: Muslera, Melo, Selçuk İnan, Umut Bulut, Sneijder, Telles (Dk. 73 Bruma), Chedjou, Hakan Balta, Yekta Kurtuluş (Dk. 46 Olcan Adın), Emre Çolak, Tarık Çamdal (Dk. 89 Koray Günter)
Goller: Dk. 27 Sissoko (Eskişehirspor), Dk. 20 Umut Bulut, Dk. 87 Selçuk İnan (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 42 Melo, Dk. 89 Hakan Balta (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin