7 Ekim 2017 Cumartesi

Galatasaray:3-2:Kardemir Karabükspor


"Hafta boyunca Karabük'e odaklanmam gerekiyordu. Devamlı kulüpten 2-3 kişi bana hakemlerle ilgili konuştu, üzerlerinde baskı olduğunu ve dikkat etmemiz gerektiğini söylediler. Ben ise onlara bunu düşünmemiz gerektiğini söyledim. Ancak baktığınızda onlar haklı çıktı. Ben teknik adam olarak hakemleri değil rakibi düşünmeliyim" diyordu maçtan sonra Galatasaray teknik direktörü Igor Tudor... Şaşkın gözüküyordu hakemlerin sahadaki futbola etkisini belirtirken de, bir yıldır memlekette takım çalıştırmış, hele ki Anadolu kulübünde görev yapmış biri cumartesi gecesinden evvel çoktan canı yanmış olmalıydı Türk hakemlerinden. Şaşırması gerekenler, ülke futbolunun "yazılı olmayan kurallarıyla" tanışan Mariano, Maicon, Belhanda, Fernando ve Gomis gibi "topunu oynamaya gelmiş" ülke futbolunun acemileri olmalıydı... Öğrenmiş de oldular bu topraklarda işlerin nasıl yürüdüğünü, Galatasaray formasının sadece rakiplerle mücadele etmediğini... İşin tesellisi de puan kaybı olmadan atlatılmış olması Alper Ulusoy faciası...


Alper Ulusoy'un Karabükspor lehine "uydurduğu" penaltıya kadar belki de ligin en "kora kor" karşılaşmasına şahit oluyordu futbolseverler. Misafir takım Kardemir Karabükspor, aldığı mağlubiyetler sonrası hocasını yollamış, yardımcı antrenör ile İstanbul'a gelmiş, puan sıralamasındaki yerinden bağımsız "kafa tutmuştu" mahallenin "en şık abilerine"... Hem de erken vakitte yediği iki golden sonra oyuna tutunmuş, Galatasaray'a kendi mekanında "horozlanmaya" cesaret etmişti. Akıllı topçudur Torje, karşılaşmanın daha ikinci dakikasında Muslera'nın yaptığı hatada "kurnazlığının" sinyalini vermiş, 27 dakikada farkı bire indirdikleri pozisyonda Belhanda'nın hatasından ziyade  topun gideceği yeri sezip o bölgeye yaptığı koşu ile golü hazırlayan oyuncu olmuştu. Yine de ilk yarıda koparacaktı Galatasaray maçı ama Antalyaspor maçının benzeri bir "rahatlık" göze çarpıyordu hallerinde parçalıyla mücadele eden oyuncuların. Pozisyonlar bulunuyor lakin "ekstra bir pas daha" isteği topun Rybka'nın koruduğu kaleye gitmesini engelliyor, bazen  direkler izin vermiyor, bazen de Ukraynalı kaleci "Ben bostan korkuluğu değilim" diyordu. İkinci yarı da aynı senaryo cereyan ediliyor, Rodriguez, Feghouli ve Gomis gol kaçırma yarışını sürdürürken, Karabükspor da "yakalarsam yakarım" ruhu haliyeti ile eziyordu çimleri. Aradıkları fırsatı hakem Alper Ulusoy verdi de, bereket "Galatasaray bitti demeden bitmez"di bu oyun, maçın yıldızı Maicon ortaya çıktı, "ilahi adaleti" sağladı...


Maicon'un yaz aylarında Galatasaray'a transfer söylentileri çıktığında, oynadığı takımlarda attığı goller ile savunmada yaptığı yerinde müdahalelerden derleme videoları dolaşıyordu youtube kanalında ama esas ilgimizi çeken bir karşılaşma öncesi takım arkadaşlarını toplayıp, onlara yaptığı "hararetli" konuşmaydı. İspanyolcamız yok, ne dediğini anlamıyorduk ama Brezilyalının "lider" özelliğini açık seçik ortaya koymaktaydı. Sarı-kırmızılı formayı sırtına geçirince partneri Serdar Aziz'le "Çin Seddini" ördüler Muslera'nın önüne de, attıkları goller ve yaptıkları asistlerle karşı kaleleri de "düşürmeye" başladılar. Sağ olsunlar güldürüyorlar yüzlerimizi... Sabri "reyis"ten sonra yeni Reyis de belli oldu: Maicon...


Feghouli'yi çok bekledik, geldi gelecek, uçağı bırak, "yürüyerek yola çıksa, İstanbul'a varmıştı" söylentileri de çıktı ama beklediğimize değdi. Sahada duruşu, oyunu okuyuşu ve yürüyerek "adam çalımlayışı" kalite kokuyor. Bursa'daki maç gitti giderken, attığı golle puanları rakipten alıdı, Karabükspor karşısında da her ne kadar kolay gözükse de "takipçilik" gerektiren bir golun yanısıra, rakip savunmayı sürekli tehdit etti, farkı "ikileyecek" pozisyonların mimarıydı. Tolga'nın sakatlığında formayı kaptı, artık geri vermez de "sürpriz golcü" Ciğerci geri döndüğünde kulübeyi ısıtacak oyuncu Rodriguez olacaktır.

Gomis'le ilgili iddamızı yenileyelim, Fransız topçu bu sezon attığı gollerden çok takım arkadaşlarının gol atmasına katkı sağlayacaktır. Galatasaray'ın 90+'da bulduğu galibiyet golünde, ceza sahası içinde kendisini "marke" eden 4-5 Karabüklünün olması, Maicon'un "bomboş" kalmasını sağlamadı mı?


STAT: Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu
HAKEMLER: Alper Ulusoy, Mustafa Emre İyisoy, Volkan Narinç, Suat Arslanboğa
GALATASARAY: Muslera, Mariano (Denayer 90), Maicon, Serdar, Linnes (Latoclevici 66), Feghouli, Belhanda, Ndiaye, Rodrigues (Eren 87), Fernando, Gomis
KARABÜKSPOR: Rybka, Kerim, Gaman (Bliznichenko 66), Barış, Papp, Torje, Poko, Skulason (Ceyhun 75), Grozav, Tanase (Seleznyov 32), Yatabare
GOLLER: Feghouli 17, Maicon 22 ve 90 / Yatabare 27, Seleznyov 82
SARI KARTLAR: Feghouli, Fernando, Maicon, Latovlevici / Skulason, Ceyhjun

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin