17 Eylül 2019 Salı

Mehmet Şenol'dan Fenerbahçe'nin 28 Şampiyonluk Söylemine Tokat Gibi Cevap

Galatasaray Dergisi'nin ilk genel yayın yönetmeni olan Mehmet Şenol son günlerde Fenerbahçe kulübü tarafından ortaya atılan "Bizim 28 Şampiyonluğumuz var" iddasını twitter hesabından yapmış olduğu flood ile çürütmüş oldu. Twitter kullanmayan takipçilerimiz için Mehmet abinin yazılarını blog sayfalarında paylaştım, ama siz siz olun Twitter hesabı açın bir an önce ve Mehmet Şenol'u takip edin, zira her gün yeni yeni kanıtlarla karşı yakanın gülünç iddaasını çürütüyor Mehmet abi...

****

Bu akşam (madem moda; bu da 19:05'te başlasın) konuyla ilgili yeni bir flood yapacağım.

Fenerbahçe'nin iddiasını tarihi gerçeklerle karşılaştırmak ve aslında arkasının ne kadar boş ve gerçekte çok "sinsice" bir iddia olduğunu göstermek istiyorum.

Evet, söz verdiğim gibi başlıyorum.

Arkadaş ne zormuş tam 19:05’e denk getirmek...

Gerçekten tebrik ediyorum TFF’yi

Önce Fenerbahçe'nin iddiasını anımsayalım:

Diyorlar ki; 1959 öncesinden bizim 9 şampiyonluk daha var; onlar da sayılsın.

Şampiyonluk istediği yıllar şunlar:

Türkiye Futbol Birinciliği'nden: 1933, 1935, 1944
Milli Küme'den: 1937, 1940, 1943, 1945, 1946, 1950

Yani 2 organizasyondan;
Milli Küme'den 6,
Türkiye Futbol Birinciliği/Şampiyonası'ndan da 3 Şampiyonluk daha istiyorlar.

Olursa, 19 değil, 28 olacaklar.

Şu tabloyla başlayalım.

1959’dan bugüne kadar. Burada itiraz yok sanırım.


Şimdi şu aslında herşeyi açıklayan tabloya bakalım.

Sırayla gidelim:

Fenerbahçe'ye göre, sağdaki 2 sütunda yer alan 2 organizasyonun şampiyonlukları da dahil edilmeli.

Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği/Şampiyonası..

Tabloya biraz daha dikkatlice bakalım tekrar:

Ne görüyorsunuz?

Hani o istedikleri ekstradan 9 Şampiyonluk var ya.... O dönemlere dikkatle bakın lütfen.

Evet, doğru görüyorsunuz. Aynı yıl o 2 organizasyon birden oynanmış. Dolayısıyla farklı şampiyonlar çıkmış.


Hatta inceleyince görüyoruz ki, bazen, 2 organizasyonda birden aynı takımın birinci olma ihtimali bile ortaya çıkmış. 

Mesela, 1940'da Milli Küme'yi kazanan, aynı yıl öbüründe final oynamış. (Fenerbahçe. Kazansa, Allah muhafaza, yaz diyecekler bize bir şampiyonluk daha!)

Fenerbahçe'nin iddiasına "rasyonel" gösterdiği mantık tam da bu:  
Aynı sezon oynanan 2 organizasyonun birincilerini de şampiyon sayıp lig şampiyonluğu/yıldız hesabına  katılmasını istiyorlar...

Her yıl TEK Şampiyon sayılması gerektiği için hesaba bir türlü uyduramamışlar.

Tekini alsalar olmuyor, öbürünü alsalar olmuyor. İkisini birden alalım demişler!

Tarihi kayıtlara bakıyorum. İki organizasyonun aynı anda oynandığı Tam 7 Sezon var.  Yani Aslında 14 Şampiyon var! 

Ve Fenerbahçe tarihçileri bunu bildikleri halde, görmezlikten geliyorlar. Sırf Galatasaray kompleksi, sırf yıldız hesabında geri kalmaları... 

Çok ayıp.

İşte ikiyüzlülük burada başlıyor. 

Çünkü şampiyonluk isteme rasyonellerini, sadece başarılı oldukları organizayonlarla sınırlı tutuyorlar. 

Aynı sezonda oynanan 2 farklı organizasyonu, istekleri için eğip büküyorlar.


Şimdi tabloyu daraltıp bakalım tekrar:

1924-1951 yılları arasında; yani 28 yılda toplam 28 şampiyon olması gerekirken, bakın kaç "Şampiyon" var??

Eğer o parasızlık-Olimpiyat'a gidiş filan gibi nedenlerle ertelenmeyip tümünde düzenlenebilseydi eğer 56 Şampiyon olacaktı.

Ama sadece 20 sezon düzenlenmiş.  Ama yine de 20 değil, tam 27 şampiyon çıkmış! 

Her yılın tek şampiyonu olur oysa. Ve o Şampiyonu da kafana göre seçemezsin.  AYNI ORGANİZASYONUN ŞAMPİYONLARINI SAYACAKSIN.

Bir Milli Küme'den, bir Türkiye Futbol Birinciliği'nden... 

Olmaz.

O zaman ben de bir seçme yapmak istiyorum mesela,

1940 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Eskişehir Demirspor olsun! 

(Ama Fenerbahçeliler, "Olmaz, o sezon ben Milli Küme Şampiyonu oldum, benimkisi de sayılsın diyor!)


1944 yılının "Şampiyonu", Milli Küme Şampiyonu olan Beşiktaş olsun! 

(Ama Fenerbahçeliler, "O da olmaz; o sezon ben Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu oldum, benimkisi de sayılsın diyor!)

1945 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Harp Okulu olsun! 

(Ama Fenerbahçeliler, "Olmaz, o sezon ben Milli Küme Şampiyonu oldum, benimkisi de sayılsın diyor!)

1946 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Gençlerbirliği,  1950 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Göztepe olsun!

(Ama Fenerbahçeliler, "Olmaz, o sezonlarda ben Milli Küme Şampiyonu oldum, benimkiler de sayılsın diyor!)

Gördüğünüz gibi, aynı yıl oynanan 2 organizasyondan hangi şampiyonu seçerseniz sonuç değişiyor. 

Bakın, ben yukarıda bu yöntemle aynı sezon iki organizasyon birden düzenlendiği için iddia ettikleri fazladan 9 şampiyonluğun 5'ini aldım :-)


Fenerbahçe şampiyon olduğu sezonu seçmek istiyor. 

Ve mızrak bir türlü çuvala sığmadığı için, birçok sezonda 2 şampiyon çıkacağı için, çözüm olarak “hepsini şampiyon ilan edelim yahu” diyor!

Aynı sezonda 2 farklı organizasyon, iki Şampiyon....

Neye benzettiniz bunu? 

Evet, bildiniz! Türkiye Süper Ligi ile Türkiye Kupası :-) 

Aynı takımlar, bütün Türkiye... 

Üstelik aynı sistem: Eleme...

“Fenerbahçe Mantığı”nı  uyguluyoruz 

...ve bizim Türkiye Ligi’nde şampiyon olamadığımız yıllarda oynanan Türkiye Kupası'nda aldığımız Şampiyonlukları çıkartıyoruz.


Süper sonuç çıkıyor: 

Biz bu mantıkla  tam tam 10 şampiyonluk daha ekleyebilir, sayıyı 32'ye çıkarabiliriz.


Aynı mantık, ayn sezon oynanan organizasyonlardan şampiyonluk seçebileceğimizi söylediğine göre ben bu izlekten devam ediyorum. 

Fenerbahçe, "Ben X organizasyonda şampiyonum ama aynı yıldaki XX organizasyonda Göztepe şampiyon olduysa onu da sayalım madem" diyorsa..


O zaman 1962-63 sezonundan bu yana oynana bütün bütün Türkiye Kupası Şampiyonluklarının da Şampiyonluk/Yıldız Sistemi hesabına dahil edilmesi gerekiyor.

Ben bizimkini hesapladım:
22+18=40

Bitmedi. Daha bunun 1923 öncesi de var. 

Milat, Türkiye'de ilk futbol organizasyonunun başladığı 1903’tür.

O zaman Imogene'ye 1, Cadi Kuey'e 2, Moda'ya 1, İttihat'a 1, Altunordu'ya 2, Muhafızgücü'ne 1, Fenerbahçe'ye 3...

Galatasaray'a da 6 daha eklememiz lazım...

Biraz daha yakından bakıp,  ayrıntılara girersek daha da vahim şeyler çıkıyor. 

Mesela, 1924-1951 arasındaki Türkiye Futbol Birinciliğinin formatı, aynı bizim şuanki Türkiye Kupası gibi. 

Yenilen eleniyor. Bildiğimiz lig formatına hiç ama hiç benzemiyor

Bir başka garabet: 
Türkiye Futbol Birinciliği'ni TFF düzenlemiyor mesela. Bugünkü Kulüpler Birliği tarzı Türk İdman Cemiyetleri Birliği düzenlemiş. Kural yok, devamlılık yok. İsteyen katılıyor, istemeyen katılmıyor.  Düşme yok, çıkma yok.

İsteyen hakem kararına filan kızıp ligden çekilebiliyor;  ceza filan yok. Seneye tekar katılabiliyor. 

Zaten her sene yapılacak mı yapılmayacak mı; son anda belli oluyor. Düşünseniz, 28 yılın 12'sinde yapılamamış!

Başka saçmalıklar da var, mesela Milli Küme, sadece 3 ili kapsıyor.  Oysa, Adana'da, Konya'da, Trabzon'da çok iddialı şehir ligleri var. Bir dolu ilden çıkan şampiyon takım var ama  Milli Küme'ye almamışlar.

İşte Fenerbahçe, bunlardan 9 tane ekstra şampiyonluk istiyor.

Çok uzattım galiba. 

Futbolun evrensel şampiyonluk kuralı vardır. Her yıl düzenlenen BİR organizasyonda TEK Şampiyonu olur.

Fenerbahçe’nin iddiası temelsiz, zayıf, kendi içinde çelişkili ve esasen  evrensel kurallara aykırıdır.


Nasıl eğip bükecekler, o mızrağı bu çuvala nasıl sığdıracaklar, gerçekten merak ediyorum. 

Tahkim Kurulu yoluyla çözmeyi planladıklarını, daha önceki twit serisinde göstermiştim.  

Sadece Galatasaray’ın değil tüm takımların bu absürt iddiaya hazırlıklı olması şart.

Şimdilik bu kadar.

Selamlar herkese...




Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin