16 Ağustos 2023 Çarşamba

Galatasaray:1-0:Olimpija Ljubljana


Şampiyonlar Ligi maçı "hazırlık maçı" olur mu?

İlk maçı deplasmanda 3-0 gibi farklı bir üstünlükle kapatmışsan, "bal" gibi de olur. Okan Buruk da bir hafta önce Slovenya'da üstün oynayarak kazandığı maçın rövanşını geçen sezon az maç oynamaktan şikayet eden topçularını görmek için bir "şans" olarak değerlendirdi ve rotasyonlu bir kadro ile takımını sahaya sürdü.


Savunmada görmeye alışık olduğumuz Nelsson ve Abdülkerim hafta sonu oynanacak olan Trabzonspor maçı için bekletilirken, Avrupalı scoutların radarında olan genç Emin ile "joker" Kaan onların yerindeydi. Arkadaşlarını da aratmadı bu ikili, Kaan'ın tecrübesi ve ayağının iyi olması ile gurbetçi topçu bolca uzun top ve ara pas denerken, Emin de "cengaverdi", cesurca ilk hamleler yaptı, tabi çaylaklık vardı işin içinde, Zaha misali üç rakip oyuncuyu geçeyim derken, kaptırdığı top Muslera'nın kalesinde tehlike olacaktı ama bereket maçın sigortası Boey "imdada yetişti"... Boey demişken, maç öncesi geçen sezon kazanılan şampiyonlukta oldukça fazla etkisi olan Rashica'nın Beşiktaş'a transfer olduğu haberleri ağzımıza ekşi bir tat bıraktı. Taraftarlar yeni alınacak topçuyla, eski "sevdalıyı" çabuk unutacak ama Boey bu sezon ekürisi Rashica'yı çok arayacaktır, zira bu ikili iyi uyum yakalamış, birbirlerine hem savunmada hem de hücumda iyi yardım ediyorlardı. Ters kanatta Angelino da Okan Buruk'un hem görüp, hem de takım uyumunu arttırmak istediği oyuncuyudu, İspanyol oyuncu da sarı-kırmızılı formayla en iyi maçını çıkardı Olimpija karşısında. Maçın ilk yarısı Kerem'le uyumsuz bir görüntü çizerken, ikinci yarı Zaha'nın oyuna dahil olması ile "beni yabana atmayın" mesajı verdi...


Savunmadaki rotasyonla girdik yazıya ama maçın en iyisi, Galatasaray'ın olmazsa olmazı Torreira'ydı.  Gereksiz bir Hull City hazırlık maçıyla sakatlanan ve ilk onbire dün gece dönen Uruguaylı oyuncu, enerjisi, çabukluğu, oyun zekasıyla bu takımın "can damarı" olduğunu bir kez daha ispatladı. Torreira sahada olunca hem savunma, hem de hucum oyuncuları daha rahat ediyorlar, Galatasaray da o en sevdiği işi yapabiliyor: Rakip atağa çıkarken top kapıp, pozisyon bulmak. 


Deplasman takımının bir kaç cılız atağı dışında pozisyonu olmadığı maçta, Barış Alper'in inatçılığı ve Icardi'nin tecrübesiyle Galatasaray skorbordu da değiştirince, Okan Buruk için ikinci devre daha fazla deneme yapma şansı doğuyordu. Mertens ve maçın en kötüsü Kerem çıkıp, Bakambu ve Zaha oyuna dahil oluyor, onlar yetmiyor Barış Alper'in yerine de Halil Dervişoğlu sahaya ayak basıyordu. Üç gün önce Kayserispor Galatasaray'a kapanmış, sarı-kırmızılılar ev sahibinin defansını yaramamıştı. Lig maratonu boyunca da özellikle Sami Yen'de buna benzer manzaralarla karşılaşacak olan Okan Buruk, bir Şampiyonlar Ligi maçında bunun "talimini" yapıyordu. Zaha topu alıyor, "artistik" hareketlerle seyirciyi ayağa kaldırıyor, Bakambu direği dövüyor, Torreira harika oyununu golle süslemeye çalışıyordu.


Mayıs ayından beri top oynamamış Zaha'nın, bir de ilk defa birlikte olduğu takım arkadaşlarıyla yan yana sahaya çıkması zorlanması için bir nedendir ve kabul edilebilir ama ayağında çok top tutması ve özellikle de savunmaya desteğe gelmemesi önümüzdeki maçlarda canımızı yakacaktır. Kerem de, Barış da, Tete de topla vedalaşmayı pek sevmeyen oyuncular olduğunu düşünürsek, kaptıracakları toplarda Torreira ve yanındaki, muhtemelen yeni transfer, çok ama çok yorulacaklardır. Okan Buruk'un bu sene en fazla zorlanacağı konulardan biri bu oyunculara topu paylaşmayı öğretmesi olacaktır.

Her şey güzel giderken, Torreira'nın bir müdahalesinde hakem elini arka cebe götürüp, kırmızı kart çıkarmasın mı? Saat 12'yi vurmuş Sindirella masalı gibi eğlence bitti, iş ciddiye alındı, Abdülkerim oyuna dahil oldu, joker Kaan orta sahaya geçti, maçın bitmesi için dakikalar sayılmaya başladı ve ülke puanına katkı yaparak galibiyetle nihayetlendi salı gecesi.

Galatasaray'ın oyununun geçen yılı aratır seviyede olduğu bir gerçek, sene başı olduğu için anlayışla karşılayabiliriz bu zaafiyeti ama olumlu taraftan bakarsak da Galatasaray son dört resmi maçta kalesinde gol görmüyor ki bunların ikisi deplasmanda...



STAT: Rams Park

HAKEMLER: Marco Guida, Ciro Carbone, Alessio Berti

GALATASARAY: Muslera - Boey, Kaan Ayhan, Emin Bayram (Dk. 78 Oliveira), Angelino, Torreira, Berkan Kutlu, Barış Alper Yılmaz (Dk. 60 Halil Dervişoğlu), Mertens (Dk. 46 Bakambu), Kerem Aktürkoğlu (Dk. 46 Zaha), Icardi (Dk. 71 Abdülkerim Bardakcı)

OLIMPIJA LJUBLJANA: Vidovsek - Silva, Ratnik, Muhamedbegovic, Sualehe (Dk. 70 Krefl), Doffo (Dk. 78 Fedida), Karamatic, Posavec (Dk. 78 Bristric), Seslar, Nukic (Dk. 56 Pedro Lucas), Rui Pedro  

GOL: Dk. 24 Icardi (Galatasaray)

KIRMIZI KART: Dk. 63 Torreira (Galatasaray)

SARI KARTLAR: Boey (Galatasaray), Posavec, Sualehe (Olimpija Ljubljana)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin