2 Şubat 2009 Pazartesi

Endüstriyel Futbolda En Kötü 10 Şey


Endüstriyel futbola bir çok kişi karşı, eskiyi özlüyoruz ama biliyoruz ki artık nostalji olmuş o günlere dönüş imkansız... Peki bu modern futbolda bizi rahatsız eden şeyler neler. Bir liste yapalım bakalım, benim ilk aşamada aklıma gelenler aşağıda, eklenecekleri yorumlar bölümüne bekliyorum:
1-Televizyon:
Liglerin başlama tarihlerinden hangi gün hangi takımın oynayacağına kadar herşey televizyon şirketlerine göre ayarlanıyor...
2-Forma Numaraları:
1den başlayıp 11e kadar giden numaralarda kimin kaç numara giyeceğini maç öncesi hoca belirtirdi ve değişiklikleri sırt numaralarından anlardık. Fakat her topçuya kendine ait forma numarası verilmesiyle futbolun takım ruhu bitip iş bireyselleşti...
3-Maç günleri ve saatleri:
Kitlelerin sporu olan futbol herkesin maça gitmek ya da izlemek için müsait olduğu pazar günlerinde oynanmalıdır ama modern futbolla haftanın her günü, herhangi bir saatinde oynanır oldu...
4-Stad Reklamları:
Televizyonda görünmek uğruna bir çok para harcayan şirketler yeşil sahanın etrafını kutu gibi donatıp, pankartların asılmasına da yasak getirtiyorlar. Oysa ki etrafına bakan bir topçu peynir markası görmekten "Ölümüne destek" pankartı görmeyi her zaman tercih edecektir...
5-Forma Reklamları:
Kulübün renklerinden oluşan güzelim formanın üzerinde ve gittikçe büyük hale gelen şirket adlarını taşımayı kim ister? Özellikle Galatasaray'ın 100 yıl formasında yer alan Ali Sami Yen ve arkadaşlarının fotoğrafının üzerinde Avea yazması rezalette son perdedir...
6-Oyun Taktikleri:
4-4-2, 4-4-1-1, 4-3-2-1, 4-5-1, 4-3-3 gibi gittikçe matematik problemi haline gelen oyun düzenlerinden maçı seyretmeye gelen taraftar ne kadar anlıyor. Koy kaleye kaleciyi, önüne bir Beckenbauer tipi libero, ortaya Maradona tarzı bir orta saha ve forvete de Tanjuvari golcü, bırak varalım futbolun keyfine...
7-Kulaklık-Mikrofon:
Bu da en son çıkan icatlardan biri. Maradona "Tanrının eliyle golü attığında" kulaklık mı vardı, ya da İngiltere Almanya'yı hala çizgiyi geçip geçmediği tartışılan golle yenip Dünya Şampiyonu olduğunda, ama biz hatasıyla sevabıyla o günden bugüne hep sevdik futbolu...
8-Kulüp Lisanslı Ürünleri:
Her kulübün bir "store" u ya da "shop"u olduğu bu günlerde, taraftarın takıma olan sevgisinden nasıl yararlanırızın derdinde takımlar. Kulüp logolu saç tokasından tutun da okul defterine kadar aklınıza ne gelirse bulabilirsiniz bu dükkanlarda... Fiyatı? Hiç sormayın... Nasılsa müşteriyiz...
9-Yedek Kulübeleri:
Plastik üç-beş sandalye ya da tahtadan yapılmış uzun bir bank bile yeterken işimizi görmeye, deri ve ısıtmalı koltuklardan oluşan bir kulübeden çıkıp da sahaya girmek isteyecek çok az topçu vardır. Hele de karlı ve soğuk bir havada...
10-Gol Sevinçleri:
Gol futbolun orgazmıdır ve bu anı herkesin istediği gibi yaşama şansı var ama nerede? Yok formanı çıkarma, yok bayrağı tekmeleme, yok tellere koşma, yok ıvır yok zıvır... Bitirdiniz futbolu be...

5 yorum:

Alfredo dedi ki...

harika bi yazı olmuş.eline sağlık

[as] dedi ki...

insana yazma ilhamı veren bir yazı.
Bunlara televizyon, gazete yorumcularını eklemeden olmaz, en kralları bile bu endüstrinin (şu noktada)en ön safta dövüşen-dövüşecek kalemşorleri olup çıkmışlardır bile isteye. Gidişattaki emekleri takdire şayandır(!)...

Mucoid dedi ki...

gol sevinçleri olmamalıydı bence bu listede..gol sevinçleri ayrı bir eğlence ve zevk katıyor futbola..

Adsız dedi ki...

ODİO ETERNO AL CALCİO MODERNO !

Eline sağlık canım kardeşim

Adsız dedi ki...

çok güzel yazı. özellikle 10. maddeye şiddetle katılıyorum. bırakın istediği gibi sevinsin adamlar yahu.

Blog Widget by LinkWithin