Galatasaray başkanı Adnan Polat "
Arda Galatasaray'ın ruhudur, bir takım ruhunu satar mı?" dediği saatlerde sarı-kırmızılı takımın web sitesinde şöyle bir haber okuyordu renklere gönül verenler: "
Galatasaray Futbol AŞ ile oyuncumuz Ümit Karan arasındaki sözleşme karşılıklı olarak feshedilmiştir. Ümit Karan, Eskişehirspor Kulübü ile anlaşmaya varmıştır. Kendisine futbol yaşantısında başarılar dileriz. Galatasaray Spor Kulübü" Golsüz geçen bir sezonun ardından zamanın gol makinesi Ümit Karan, futbolda dün olmadığını en yakın bir şekilde yaşıyor ve Galatasaray ile sözleşmesi olduğu halde son bir şans verilmeyerek Eskişehirspor'a yollanıyordu... Gençlerbirliğinden Galatasaray'a gelmeden evvel uA t-shirtü ile çekilen resmini ve aynı t-shürtü Galatasaray forması ile oynadığı ilk Fenerbahçe maçında giymesini asla unutmadım Karan'ın... Hagi'ye belki de tek kızgınlığım Ümit'i Ankaraspor'a
yollaması sebebiyle olmuştur... Golleri için değil, Galatasaraylılığı için sevdik Ümit Karan'ı... "
Diskocu, pavyoncu" diye bağıranlara inat "ultrAslan kAran" diye bağırdık tribünlerde... Sergen'in 89. dakikada attığı gol sonrası Beşiktaş'a kaptırılan şampiyonluk maçının 90. dakikasında kırmızı kart görmesi bizim öfkemizin sahaya yansımasıydı Ümit Karan'ın vücüdunda... Kısaca, O da bir zamanlar "Galatasaray'ın ruhuydu" ama vakit çabuk geçti, acımasızdı her zaman olduğu gibi, çabuk sildi geçmişte yaşanılanları ve ayırdı Galatasaray ile Ümit'in yollarını... Benim gibi romantikler, bu forma için bir damla ter dahi akıtanların ardından hep "ağıt" yakarken, bir çok rasyonel düşünceli için hem Galatasaray hem de Ümit Karan için pek "hayırlara" vesile olacak bir gelişme gözüyle bakmaktadırlar bu ayrılığa... Kim nasıl bakarsa baksın, ben ara ara yukardaki resme bakacağım ve pek çok gidenin tersine kalbindeki Galatasaray sevgisi eksik olmasın Ümit diyeceğim...