15 Haziran 2009 Pazartesi

Güney Afrika:0-0:Irak








  • Turnuvaların başlangıç maçları genelde sıkıcı olur, bu da öyle geçti son 10 dakikası dışında. Irak, kendi kıtasının şampiyonu olurken, o yokluk ve savaş durumunda böyle bir başarıyı yakaladığı için sempatimizi kazanmıştı, nedense o sevgi hala devam ediyormuş ki gönlümüz komşudan yanaydı. Fakat, onlar geriye kapanıp, beraberliği hedeflemişlerdi, belki Milutinoviç öyle istememiş ama oyuncular o şekilde davrandılar, belli değil...
  • Güney Afrika, kendi sahasında kazanmak istiyordu ama kazanacak hamleler yapmadılar, yapamadılar. Maçın sonunda kazanmaya o kadar yaklaştılar fakat yeşil sahalarda ender görülen bir pozisyonda, gole giden top kale çizgisinden Afrikalı oyuncuya çarptı ve geri döndü... İşin daha da ilginci, gole önleyenParker'ı hoca oyundan çıkaracak ama topun oyun alanını terk etmesini bekliyordu. Kısmet işte...
  • Irak teknik direktörü Bora Milutinovic sevdiğim bir hocadır, genelde kıyıda köşede nerede takım varsa, onlarla anlaşır ve o milletlere futbolda yaşamadıkları sevinçleri yaşatır, kendine has olan bu hoca Irak'la bir şeyler başarmayı kafasına koymuş. Bir basketbol koçu gibi elinde taktik tahtası, sürekli topçulara yapacakları hamleleri gösteriyor, yaş 60larda ama enerjide hiç mi hiç azalma yok...
  • Maçı yorumlayan Ömer Üründül bir ara yine "kollektif" kelimesini kullandı ki beni taa lise yıllarıma götüdü. Galatasaray'ın bir Avrupa maçıydı, o zaman maçlar şifreiz kanallardan gösteriliyordu, orada da yine Ömer "abi", kollektif ve diyagonal kelimelerini kullanmış, "bu adam başka bir şey bilmiyor mu" diye arkadaşlarla espiriler yapmıştık. Yıllar geçti, taktikler değişti ama Ömer abi aynı sözlerden vaz geçmedi. Haa, "kollektif" oyun kötü mü, değil tabii ki...
  • Güney Afrika biraz daha dikkatli olsa maçı alır, Irak ise kendini "Brezilya" zannetmese maçı alırdı, ikisi de doğru hamleler yapmadılar, biz de gol görmeden ilk maçı kapadık...
  • Turnuva Afrika'da olunca renkli görüntüler ve garip garip seslere alışık olmak lazım. Maç boyunca çalan kornalar ve davullar kafamızı şişirmeye yetti de arttı ama napalım futbol için katlanıyoruz işte...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin