29 Ağustos 2010 Pazar

Antrenman Tadında... Türkiye:86 - Fil Dişi: 47



Maç sonunda oluşan skor aslında her şeyi özetliyor. Maçı izleyen seyirciler de ne kadar rahat bir maç olduğunu tanık oldular. Afrika ekibi açık ara gurubun en kötü takımı, turnuvanın da en kötü takımlarından biri. Onlar için söylenecek tek artı yönleri atletik olmaları. Ancak o da hiçbir şekilde kalite açıklarını kapatamıyor. Söylenecek çok şey yok aslında ama yine de gözüme çarpan bazı noktaları yazmakta fayda var.
Öncelikle maça başladığımız beşte Ersan’ın pozisyonunu 4 numarada görünce Tanjevic’in inadından vazgeçtiğini iyice anladık ve Ersan ilk yarıyı 9 sayı ile tamamladı(tamamı şampiyona öncesi değindiğim Ersan’a çizilen ve 3 sayı atış ile bitirdiğimiz set) Ayrıca maça 5 isabetli 3’lük ile başlamamız da cabası. İyi alan paylaşımı ve topun iyi dolaşması sonucu ilk periyotta attığımız 23 sayıda 8 asist yapılması bizim açımıza her şeyin çok iyi olduğunu göstermekteydi. Ancak çok rahat giden maçta sevgili koçumuz Tanjevic’in fantezileri oyunu kafa kafaya getirmeye yakındı. Özellikle Kerem Gönlüm’den 3 numara yaratmaya çalışması ve 5 uzun oyuncudan oluşan bir rotasyonu ( Ender, Hidayet, Kerem Gönlüm, Ersan ve Semih) tercih etmesi sonucu fark kapanmaya başlamıştı. Neyse ki bu huyunu fazla uzatmadı da devreyi 40-22 önde kapadık. Uzun oyunculardan oluşan bu rotasyonu tercih ettiğimizde gördük ki tepeden çok rahat savunmayı deldiriyoruz. Haliyle Fil Dişi takımı da atletik oyunculardan kurulu. Onlara adeta davetiye çıkarmış bulunduk. Bir de bu beşle alan savunması yapmaya kalktık ki hiç sormayın orasını. Hücumda da o süre zarfında iç-dış dengesi hemen tepetaklak oluverdi.
Bir başka artı yön ise Kerem Gönlüm ve Sinan Güler’in katkısı. Kerem benim çok sevdiğim ve değer verdiğim bir oyuncu. Bir yıl hiç oynamadan takıma getirdiği bu enerji hakikaten takdire şayan. Hatta maçın canlı yayını esnasında sevgili Murat Murathanoğlu 2009’a göndermede bulunup Kerem’in olması dahilinde madalya alabileceğimizi söyledi ki çok haklıydı bu tespitinde. Tabi onu 3 numarada oynatmaya çalışırken Sinan’ı da unuttu sevgili hocamız. Tanjevic’in gözüne ilk yarı sonunda soyunma odasında anca çarpmış olacak ki ikinci yarıya onunla başladı. O da hiç durumu dert etmemiş aslanlar gibi çıkıp maça damga vuran oyunculardan olarak maç sonunda tribünlerin sevgi gösterisine maruz kalarak ödülünü aldı. 16 dakikada 8 sayı- 4 ribaunt- 4 asist- 5 top çalma- 1 blok !!!! Hakikaten alkışın büyüğünü hak etti Sinan.
Hidayet konusunda da bazı sıkıntılar olduğu görünüyor. Sıkıntı hücumda ve özellikle şut performansında. Bugün hiç saha içi isabet kaydedemedi yıldızımız. 0/6 ile 6 sayısı vardı ve bu 6 sayı haliyle serbest atışlardan geldi. Ancak 7 ribaunt 7 asist ve 4 top çalma istatistiklerine ekleyerek çok yönlü oyununu yansıttı. Hido açısından olumlu nokta bu. Ancak farkın 40’lara dayandığı bir maçta 30 dakika sahada kalmasını form tutması gibi saçma bir nedene bağlamak da bana göre yanlış olur. Bugün itibariyle Rusya maçımız var ve geçen turnuvadan ders çıkarmamışız sanırım. Rusya-Porto Riko maçında gördük ki Rusya takımı tamamiyle gücünü boğucu ve hareketli savunmasından alıyor. Hido’yu dinlendirmek ve diğer oyuncularımızı daha fazla rotasyona hazırlamak varken Ersan ve Hido’yu 30 dakika civarında böylesine rahat geçen bir maçta oyunda tutmanın mantığını anlamış değilim açıkçası.
Bugünkü maç iyi bir antrenman maçı oldu desek yeridir. Bizim bu maçın havasına hiç girmeden turnuva bugün başlıyormuş gibi bir konsantrasyon ile maça hazırlanmamız gerekiyor. Rusya karşısında da baskıyı çok iyi ayarlamamız, top dağıtımını iyi yapmamız, sabırlı hücum etmemiz ve en önemlisi rakibimiz gibi bizim da alameti farikamız olan savunmamızdan güç almamız gerekiyor. Savunmayı hareketli Rus kısalarına karşı tepeden deldirmemeli ve pas kanallarına baskı yapıp uzunlara top inmesi konusunda dikkatli olmamız da gerekiyor. Ayrıca 3’lük yüzdemizi ve Ribaunt konsantrasyonumuzu da üst seviyede tutmalıyız. Son söz olarak da Ankara seyircisine desteklerinden dolayı teşekkür etmeliyiz Organizasyon ekibini de Rusya-Porto Riko maçında yaşanan milli marş sorunundan dolayı kınıyorum. Bizim açımızdan güzel bir başlangıç oldu. Darısı Rusya maçına…

İlgileneler için:
SALON: Ankara Spor Salonu

HAKEMLER: Pukl Sasa – Rocha Fernando – Egho Marwan

TÜRKİYE (86): Cenk Akyol 2, Sinan Güler 8 (4 ribaund- 4 asist), Barış Ermiş, Ömer Onan 18 (1 asist), Ersan İlyasova 17 (8 ribaund- 3 asist), Semih Erden 6 (4 ribaund- 1 asist), Kerem Tunçeri 9 (2 asist), Oğuz Savaş 4 (2 ribaund- 1 asist), Kerem Gönlüm 6 (7 ribaund- 1 asist), Ender Arslan 2, Ömer Aşık 8 (12 ribaund- 1 asist), Hidayet Türkoğlu 6 (7 ribaund- 7 asist)

FİLDİŞİ SAHİLİ (47): Charles Aboud (2 ribaund), Mouloukou Diabate 5 (2 ribaund- 2 asist), Issife Soumahoro, Kinidinnin Konate 4 (4 ribaund), Mamadou Lamizana 6 (6 ribaund), Ismael N’Diaye, Brice Assie 4 (4 ribaund), Jonathan Kale 10 (9 ribaund), Eric Tape 2, Guy Edi 9, Mohamed Kone 7 (6 ribaund- 2 asist)

1.PERİYOT: 23-11
2.PERİYOT: 17-11
3.PERİYOT: 13-14
4.PERİYOT: 33-11

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin