8 Ocak 2012 Pazar

Samsunspor:2-4:Galatasaray

4-1 kazanılan İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı bitiminde, daha soyunma odasına gitmeden düşünmeye başlamıştı Samsunspor maçını ve Eboue'nin yokluğunu Fatih Terim. Afrika Kupası için ulusal takım kampına gidecek olan Fil Dişili topçunun alternatifi kim olabilirdi? 1.5-2 aydır sakat olan ve daha henüz kadroya bile girmemiş Sabri mi, sene başından beri kayıpları oynayan Serkan mı, yoksa iyi giden Semih-Ujfalusi birlikteliğini bozup Çek topçu mu? Eboue'nin "son bir maç" oynayıp gitmesi için her türlü seviyede girişim yapılmış ama hep "olmaz" yanıtı alınınca, hoca Sabri'yi çekmiş odasına ve "Kaptan, görev senin. Çık ve oyna" demiş. Parçalıya bizim gibi aşık Sabri de "kaç haftadır oynamıyorum" demeden, "tam iyileşmeden oynamak, sakatlığı nüksettirir mi?" diye düşünmeden ihtiyaç anında göreve hazır bir şekilde takımın başında çıkıyordu Samsun 19 Mayıs Stadına...

Fatih Terim, 7 maçtır kazanan takımı bozmamak adına 2-3 idmana çıkmış oyuncu "kumarını" oynarken, futbol tanrıları da memleketinde Sabri'ye pek misafirperver davranmıyor, sıkıcı ve boğuk bir hal almaya giden maçta ev sahibin golleri on dakika arayla Galatasaray'lı sağ bekin tarafından geliyordu. Sabri sakatlık sonrası eski formunda dönmemişti, mazereti vardı ama tatil ve ceza sonrası Melo'ya ne olmuştu öyle? Ligin ilk devresi izlemeye alışık olduğumuz "pitbull" gitmiş, ayağında top tutamayan, iki pas yapamayan "çaylak" bir ön libero sanki 10 numarayı giymekteydi. Melo'ya Engin de eşlik edince "formsuzlukta", Elmander ve Baros'la sarı-kırmızılı diğer topçuların bağı kopuyor, ev sahibi defans oyuncuları rahatlıyordu. Felsefesi saldırmak üzerine olan takım, ilerde etkili olamayınca, oyunda da bocalıyor ve devreyi 2-0 geride kapatıyordu.

Hocanın soyunma odası muhabbetini daha önce de yazdık, içerde kendi deyimiyle "futbolcuları uyarmıyor, uyarmak hafif kalıyor, uyarmaktan daha ileri gidiyor"  ve de o meşhur geri dönüşlere imza atıyor. Ama, bu sadece bağırıp çağırmakla yahut kuru "gazla" da olmuyor. Sağ bek Sabri'yi çıkarıp yerine sol açık Riera'yı oyuna alarak da topçulara kazanmak istediğini gösteriyor. Kazanmayı o kadar kafasına koymuş ki Terim,  2-2den sonra da Melo'yu çıkarıp Sercan'ı alarak  "ya galibiyet ya da hiç" mesajını veriyor oyuncularına. Bu kadar arzu edince de pek alışık olduğu geri dönüşlerinden birini yaşıyor ve 2-0 dan 4-2 kazanıyor Fatih Terim'in Galatasaray'ı...

"Kötü oynarken kazanmak" diye bir deyim vardır ya futbol sözlüğünde, bu akşam Samsun'da Galatasaray bunu becerdi. Üstelik sadece 3 puan kazanmadı, ilerki haftalar için büyük bir psikolojik moral desteğini de cebine koydu. Samsun gibi Anadolu'nun zor deplasmanlarında iki farklı geriden bile maçı çevirebilecekleri cesareti sarı-kırmızılıların bilinçaltına yerleşirken, rakiplerde de "Bu Galatasaray çok formda ve bizi her türlü yener" endişesi oluştu. Taraftarın maç öncesi yaptığı "Şampiyonluk Şarkısı Düşmesin Dillerden" koreografisinde belirtildiği üzere şampiyonluk şarkısı bu gece daha da yüksek sesle söylenir oldu...



Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Özgür Yankaya, İsmail Şencan, Mehmet Cem Hanoğlu
Samsunspor: Ertuğrul, Kemal, Adem, Akaki, Hakan Arslan, Yenal, Murat Ceylan, Fink (Dk. 72 Dominguez), Murat Yıldırım (Dk. 80 Anıl), Zenke, Ekigho (Dk. 77 Serdar)
Galatasaray: Muslera, Sabri (Dk. 46 Riera), Semih, Ujfalusi, Hakan Balta, Emre, Melo (Dk. 76. Sercan), Selçuk, Engin Baytar (Dk. 56 Servet), Baros, Elmander
Goller: Dk. 22 ve Dk. 32 Ekigho (Samsunspor), Dk. 51 Semih, Dk. 70 Selçuk, Dk. 78 Baros, Dk. 84 Sercan (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 49 Ertuğrul (Samsunspor), Dk. 56 Melo (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin