21 Nisan 2017 Cuma

8 Değil 18 Penaltı Atılsa, Fabri Kurtaramazdı


"Ah be Fabri, insan bi' penaltı kurtarmaz mı be Fabri?" diye ahlanıyordu fırında simit kuyruğunda bekleyen Beşiktaşlı bu sabah. Kargalar daha kahvaltısını etmemişken, teknik taktik kasmak istemediğim için aldırış etmedim de "Kurtaramazdı efendim, sekiz penaltı değil onsekiz penaltı atılsa yine de kurtaramazdı"... Futbolun artık dev bir sanayi haline geldiği,  şansın mümkünce minimize edildiği yerde, Lyon dersine iyi çalışmış öğrenci görünümündeyken, Beşiktaş penaltı atışlarında sınıfta kaldı dün gece kendi taraftarı önünde. İlk maçın 2-1 ile sonuçlanması neticesinde, deplasmana gelecek olan Fransızlar, her türlü skorun yanında karşılaşmanın eşitlikle sonuçlanıp, penaltı atışlarına da gitmesini hesaba katıp, antrenmanlarında 11 metre atışlarını da tecrübe etmişler, hem de ciddiyetle, bilimsel verilerle... Oysa Şenol Hoca, takımın belki de en iyi topa vuran topçusu Talisca'yı son penaltıcı yazarak, acemice bir karar vermiş, penaltı işini pek de hesaba katmadığını göstermişti. Bereket, Brezilyalıdan önce topun başına gelen dört arkadaşı hata yapmadı da sıra Talisca'ya geldi, hatırlanacağı üzere çeşitli final karşılaşmalarında yaşanılan onca acı tecrübeden sonra hocalar penaltıcıları seçerken en iyi atanları listenin en başına yazmaktadırlar... Neden mi, 5 penaltı atacağın garanti mi? Ya sıra gelmezse?

Dün geceki penaltı atışlarına dönersek, Beşiktaş'ta en başarılı atışı kullanan oyuncular Ryan Babel ve Atiba Hutshinson oldu. Hollandalı, bir kaleci için en zor yer olan bel üstüne topu vurarak, Lopes'i, çaresiz bırakırken, Atiba da sağ üst köşeye attı, direkten gol oldu.  Öte yandan, takımı adına ikinci penaltıyı kullanan siyah beyazlı oyunculardan Cenk yerden sağ alt köşeye attı ki Lopes köşeyi tuttu, uzanamadı, Tolgay kaleciyi terse yatırdı ama o da sol alt köşeye attı. Serbest vuruşlarda köşelerden örümcek avlayan Talisca da kendisinden beklenmeyen bir vuruş yaptı, Cenk gibi sağ alt köşeye vurdu, Lopes yine az kalsın çıkarıyordu.

Rakip takımda ise Fekir kalenin sol üst köşesine, Ghezzal yine sol üst köşeye, penaltı atışları için oyuna giren Rybus da yine sol köşeye attı ama istediği gibi bir vuruş yapamadı, top kalecinin diz kapağı hizasında gitti. Beşinci penaltıyı atan Valbuena da çalıştıkları gibi sağ üst köşeye attı.
Tolisso en kötü penaltı atan oldu, sağ alt köşeye vurdu ki Fabri'nin kurtarışa en yakın atıştı, mümkün ki hocasının dedikleri dışında hareket etti Lyon'lu topçu.

Seri atışlara geçildiğinde senaryo yine aynen devam etti, Necip kalenin sol alt köşesine atarken, Lyon'lu savunmacı Diakhaby hocasının çalıştırdığı gibi kalecinin sol üst tarafına atıyordu topu. Beşiktaş'ta sıra Tosiç'e geldiğinde, Sırp futbolcu Cenk ve Talisca'nın yaptığı gibi kalecinin sağ alt tarafına vurdu ama şans bu sefer Lopes'in yanındaydı.  Maçı kazanma topunu alan Jallet, maç öncesi konuştukları gibi kalecinin çaresiz kalacağı taraf olan üst köşeye garanti bir vuruş yaptı ama ayarı kaçırınca elini başının arasına almak zorunda kalıyordu. Futbol tanrıları Beşiktaş'a maç boyunca verdikleri şanslardan birini daha vermişti ama Mitroviç diğer arkadaşları gibi "spontane" bir vuruş yaptı, kalecinin sağ alt tarafına attı, Lopes kolayca topa hakim oldu. Tur penaltısı için meşin yuvarlağı beyaz noktaya diken Gonalons, Fabri'nin sağ üst tarafına atarak geceyi sonlandıran futbolcu oldu...

Dedik ya, sekiz penaltı değil on sekiz penaltı atılsa Fabri'nin yapacağı hiç bir şey yoktu zira Lyon'lular derslerine iyi çalışmış, kaleciye hiç şans bırakmamışlardı...


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin