Fenerbahçe ve Trabzonspor maçlarında peşi sıra puanlar kaybedince Galatasaray, "avuçlarını okşamaya başlamıştı" rakipler, aslan tökezleyince saldırmayı bekleyen çakallar gibi kabarmıştı iştahları da cuma gecesi maçı olmasına ve Fenerbahçe derbisinden dolayı bir çok "pasolig kartına" yasak gelmesine rağmen,30 bin taraftarının önünde 50 dakikalık bir oyunla parçaladı Ankara "yıldızı" Gençlerbirliği'ni Galatasaray... Erken bir golle perdeyi açıp, devre biterken ikinciyi bulup, soyunma odasından da "iştahı kabarmış" olarak dönüp 5 dakikada 3 gol atıp fişi erkenden çekiverdi sarı-kırmızılılar. Fark açılabilirdi de, tarihi bir skor da ortaya çıkardı da teknik direktör Igor Tudor bir hafta sonra oynanacak olan Başakşehir maçını düşünüp kart sınırındaki Fernando'yu yanına alıp, bir kaza belaya karşı da maçın yıldızlarından Maicon'u da 3 dakika sonra saha kenarına çağırdı. "Skoru" yakalamış, rakibin gardı düşmüşken belki de ileriki haftalar için Serdar Aziz-Denayer ikilisini denemek istedi Hırvat teknik adam ama maçın bitimine 2 dakika kala Serdar Aziz'in gördüğü sarı kart, 5 golün sevincinin kursağımızda kalmasına neden oluyordu. Puan kayıplarının yaşandığı son iki maçta savunmada şans bulan ve "başarısız" gözüken Denayer için "yıktıklarını tamir etme şansı" Başakşehir karşılaşması... Galatasaray için havaalanında sabahlayan Belçikalı, sahada da paralasın artık kendini... Bekliyoruz...
Bekleyip, bekleyip hayal kırıklığına uğradıklarımızdan biri de Belhanda'ydı, ilk maç dışında sahada hep yokları oynarken, Fenerbahçe maçında da kırmızıyı görerek, taraftarın "sabır taşını çatlattı". Bir haftalık ara Faslı "playmaker"a yaramış olacak ki, Gençlerbirliği karşısında oldukça arzuluydı Belhanda. Bu çalışkanlığını da yaptığı iki asist ve başarılı oyunu ile taçlandırdı. Tabii, 10 numarayı öne çıkaran sadece dinlenmek değil, Tudor'un oynatmış olduğu çift forvetli sistem de onun parlamasını sağladı. Eren ve Gomis'i yan yana oynatmak, özellikle Eren'in Fatih Terim'in Elmander'i gibi rakip savunmayla savaşıp takımdaşlarına pozisyonlar yaratması çok değerliydi. Gomis farka giden maçta iki gol atarken, Derdiyok boş geçti ama hocasının vermiş olduğu görevi sonuna kadar yerine getirdi.
Şampiyon olunan senelere baktığımda, kazanılan üçer üçer puanlarda sadece forvetlerin değil, diğer topçularının da gollerle katkısı olduğu gözüküyor. Dün gece Maicon ve Mariano da "koruculuk" işlerine ekstra yaparak, karşı taraftaki kale filelerini de havalandırdılar ve maçı kolaylaştıran adamlar oldular. Maicon bir gol attı, bir kafa şutu da direkten döndü de, şu ana kadar 11 maçta 4 golü var... Az buz bir sayı değil... Ligimizde "forvetim" diye dolaşanları çoktan geride bıraktı bile Brezilyalı savunmacı... Darısını bekliyoruz...
STAT: Türk Telekom
HAKEMLER: Serkan Çınar, Süleyman Özay, Mehmet Cem Hanoğlu
GALATASARAY: Muslera, Maicon (Dk. 56 Latovlevici), Serdar Aziz, Denayer, Mariano, Fernando, Tolga Ciğerci (Dk. 82 Koray Günter), Rodrigues, Belhanda (Dk. 53 Selçuk İnan), Eren Derdiyok, Gomis
GENÇLERBİRLİĞİ: Hopf, Ahmet Oğuz, Luccas Claro, Palitsevich, Uğur Çiftçi, Dialo (Dk. 46 Milinkovic), Scekic, Ahmet İlhan Özek, Khalili (Dk. 63 Issah), Serdar Özkan (Dk. 42 Murat Duruer), Muric
GOLLER: Dk. 7 Mariano, Dk. 42 Maicon, Dk. 46 ve 81 (Penaltıdan) Gomis, Dk. 50 Tolga Ciğerci (Galatasaray), Dk. 84 Scekic (Gençlerbirliği)
SARI KARTLAR: Dk. 42 Dialo, Dk. 62 Murat Duruer, Dk. 67 Issah, Dk. 72 Palitsevich, Dk. 81 Luccas Claro (Gençlerbirliği), Dk. 88 Serdar Aziz (Galatasaray)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder