Samimiyet

sevmedim, sevemedim bu görüntüleri...
renk, takım, bölge fark etmeden
bırakın futbol temiz kalsın, bizim kalsın...
illaki sevecekseniz bu renkleri
atın ceketleri, sökün kravatları
katılın tribünlere
bağırın sınırsızca bizler gibi...
yoksa
Milliyet'te Nilay Yılmaz aşağıdaki yazısını yazar:

Kemal Unakıtan. 1946’da Edirne ilinin Süloğlu ilçesine bağlı Domurcalı köyünde doğdu. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ‘nden mezun oldu. Maliye Bakanı, AKP Eskişehir milletvekili
Mehmet Ali Şahin. 1950’de Karabük İli Ovacık İlçesi Ekincik köyünde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Adalet Bakanı, AKP Antalya milletvekili.
Kürşad Tüzmen. 1958’de Ankara ‘da doğdu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Devlet Bakanı, AKP Mersin milletvekili.

22 Temmuz 2007 seçimleri

Edirne doğumlu Kemal Unakıtan, Eşkişehir’den milletvekili olmuş.
Karabük doğumlu Mehmet Ali Şahin, Antalya’dan milletvekili seçilmiş.
Ankara doğumlu Kürşad Tüzmen, Mersin milletvekili olmuş.
Eee şimdi, Eskişehirliler, Antalyalılar, Mersinliler hemşehrileri dahi olmayan insanlara niye oy versin ki? Yapılan ya da yapılması vaat edilen yatırımlara göre sandıklara gidilir bu memlekette...
İlk iki bakan önemli. Onların milletvekili adayı olduğu ve seçildiği illerin takımları 1 yılda Süper Lig’e çıktı.
Milletvekilleri aday olduğu bölgeleri karış karış gezerken, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin aday oldukları ve seçildikleri illerin futbol kulüplerine destekleriyle dikkat çekmişti o zaman.
Geçen yıl Eskişehirspor’u, Süper Lig’e çıkarmayı vaat eden Kemal Unakıtan sayesinde takım 2.5 milyon YTL değerindeki 4 transferi “parasız” gerçekleştirmiş, dönemin Eskişehirspor Başkanı Nebi Hatipoğlu da Unakıtan’a teşekkür ederek, kulübün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada “Bu transferler için kulübümüzün kasasından 5 kuruş çıkmadı” demişti.
Unakıtan da, Hatipoğlu’nun sözlerini doğrularcasına “Bana ‘Bu futbolcular iyi’ dediler, aldım. Alex’i falan ister misiniz? Ama şampiyonluk isterim. Eskişehirspor ’u bütçeyi takip eder gibi takip ederim ona göre” diyerek, Sergen’in, Eskişehir’e transferinde gövde gösterisi yapmıştı.
Eskişehir’e, Süper Lig’de başarılar dilerim; ama uyarmadan da edemem. Malum; Unakıtan bütçeyi nasıl ince eleyip sık dokuyorsa kamuya ait yerleri birer birer özelleştirmekle de övünüyor. Irmakları bile kiralamaktan bahseden bir zihniyetten söz ediyoruz. Eskişehirliler dikkat etsin yarın kulüplerini bir ihalede görürlerse hiç şaşırmam. Malum almadan vermek Allah’a mahsus.
Yine geçen yıl diğer bakanımız Mehmet Ali Şahin’in girişimleriyle Antalyaspor kulübüne Vakıfbank 500 bin YTL’lik sponsorluk desteği sağlamış, Cenk İşler transfer edilmişti. Bakan’ın bu girişimleri ve destekleri karşısında son derece mutlu olduklarını ifade eden dönemin Antalyaspor Başkanı Sedat Peker de, Cenk İşler’in imza töreninde bulunan Bakan Şahin’e, İşler’in transferinde sağladığı katkılardan dolayı teşekkür etmişti.

Sıra Mersin’de

Üçüncü bakan Kürşad Tüzmen ise ilk iki bakanın açtığı yolda hızla ilerliyor şimdi.
Zafer Biryol ve Altan Aksoy artık Mersin İdmanyurdu futbolcusu. Sözleşmelerini nerede imzaladılar? Kürşad Tüzmen’in, Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndaki toplantı salonunda...
Mersin İdmanyurdu Kulübü Başkanı Hüseyin Çalışkan Bakan Tüzmen’in kendilerine verdiği destekle bu transferleri gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu destekle Hakan Şükür’e bile teklif götürdüm. Kendisi bana teşekkür ederek, böyle bir düşüncesinin şimdilik olmadığını söyledi” diyor.
Yani Tüzmen, Mersin İdmanyurdu’na hizmette sınır tanımıyor, Başkan Çalışkan da ondan aldığı güç ve destekle Hakan Şükür’e bile transfer teklifinde bulunuyor.
Zaten Tüzmen’in imza töreninde ettiği “İddialıyız, öyle ya da böyle Mersin İdmanyurdu şampiyon olacaktır “ sözleri her şeyi özetliyor.
Öyle ya da böyle...
Şampiyonluk için her yol mübah yani... Zaten Federasyon ve MHK de iktidarın emri altında...
Benim merak ettiğim bu öyle ya da böylelerden hangisi hak ederek başarmaya tekabül ediyor. Eh ne diyelim fazla merak etmemek lazım. Sezon sonunda öyle ya da böyle öğreneceğiz.

Futbol afyon mu?

Mersin İdmanyurdu kampını ziyaretinde de futbolculara şampiyonluk yemini ettiren Tüzmen “Sizlerin başarısı benim başarım. Bir ilin takımı şampiyon olduğu zaman o ilin sorunları her zaman geri planda kalır. Şehrin tamamı aile görüntüsü alır. Benim buna ihtiyacım var” dedi.
Esas bu söz siyasilerin spora, özelinde de futbola nasıl baktığının göstergesi.
Madalyalarla, kupalarla halkı uyutunuz...
“Bir ilin takımı şampiyon olduğu zaman o ilin sorunları her zaman geri planda kalır” dedi Tüzmen... Kendisine sihirli bir halı bulsak da versek. Böylece bütün sorunları halının altına süpürüverir. Halı da sihirli ya bakarsınız bütün sorunlar yok oluverir.
Öte yandan bu derece pervasızca futbolun ardına sığınmak, moral değerlerden öte sorunları futbol topunun ardına gizlemek İspanya ve Portekiz diktatörlerinin işiydi. Ülkemiz siyasetçileri bunu nasıl bu kadar korkusuzca ifade edebiliyor hayret doğrusu.
Halka hizmet hakka hizmettir nidalarıyla oy toplayanlar, koltuk değil memleket aşkıyla ciğerleri yananlar madem öyle kenara çekilsinler. Kimse onlara futbolu kalkındırsınlar diye oy vermedi. Biraz zahmet edip memleketi kalkındırsınlar. Başardıklarında futbol zaten kalkınır.
Neyse ben de şimdiden Bank Asya’da başarılar diliyorum Mersin İdmanyurdu’na ve Mersinliler’e... Sonra da Süper Lig’de...
Yoksa futbol gerçekten afyon mu?