30 Aralık 2009 Çarşamba

Alcides Ghiggia Maracana'da...


1950 Dünya Kupası finali. Brezilya, finalde Uruguay ile karşılaşacak ve maçı kazanacaklarına o kadar eminler ki, maçtan sonra giyilmek üzre Brezilyalı futbolcuların Dünya şampiyonu t-shirtleri bile hazırlanmış. Nasıl emin olmasınlar ki, o zamanlar final grup usulü oynanan Dünya kupasında, ev sahibine beraberlik bile yetmektedir. 200 bin kişi Maracana stadında toplanır bu coşkuyu yaşamak için 16 Temmuz günü. Brezilya milli takımı coşkulu taraftarlarının desteği ile 1-0 öne de geçer ama ikinci yarı işler bir anda değişir, önce Schiaffino beraberliği getirir Uruguay adına lakin bu skor da Brezilyalıları dünyanın en büyüğü yapmaya yetecektir, samba hala devam etmektedir Maracana'da... Ama, Brezilya halkında travma yaratan o unutulmaz gol gelir maçın bitimine 10 dakika kala. Kalesinden biraz öne çıkan Barbosa, Ghiggia'nın sağ ayağının ucuyla yaptığı vuruşu çelmeye çalışır, topa da dokunur dokunmasına ama meşin yuvarlağın ağlara gitmesine engel olamaz ve 200 bin kişi bir anda sessizliğe bürünür. "Maracana'yı sadece üç kişi susturabildi bugüne kadar: biri Frank Sinetra, biri Papa, diğeri de bendim" diye anlatacak daha sonra o günleri Ghiggia... Sadece tribündeki taraftarların hayallerini yıkmamıştı Ghiggia, aynı zamanda o gün Brezilya'nın kalesini koruyan Barbosa için de hayatın geri kalanını kabüsa çevirmişti: "Benim ülkemde en büyük suça verilen ceza 30 yıl ama ben 5o yıldır işlemediğim bir suçun cezasını çekiyorum" diyecektir Barbosa, ölmeden önce verdiği bir röportajda...
Ve şimdi Brezilyalıların kabüsü olan bu adam o kara günden tam 59 sene sonra Maracana'ya, o büyüleci stada bir kez daha "ayak izini" bırakır. Maracana stadındaki müzeye konmak üzere ayak izinin alınması için Ghiggia, Brezilya'ya davet edilir ve o duygu dolu anları bir kez daha yaşar... Futbol sevgisi bu olsa gerek... Bu haberi yazarken düşündüm de bizim başımıza böyle bir olay gelse, bırakın memlekete girmeyi, o topçu bizim ülkenin üzerinden uçakla geçebilir miyid? Bundan 60 küsür sene sonra bile...


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin