En Sonunda!

"Federasyon cezaları veririz diye bizi yolumuzdan çeviremez. Herkes birbirine saygılı olacak. Hakemlerin çoğu kararında hata var, biz bu hakemlerle gitmeyeceğiz. Kulüplerin gücü önünde duramazlar, Fenerbahçe'nin önünde hiç duramazlar. Camiamın hakkını dibine kadar savunurum, Fenerbahçe'nin hakkını nasıl savunacağımı herkes görecek. Penaltımızı vermiyorlar, faul yapıyorlar devam ettiriyorlar. Ben olsam oyuncuların yerinde başkanımız ve yönetimimiz hakkımızı savunmuyor derim. Herkesi aklını başına almaya çağırıyorum. Artık Kulüpler Birliği yok, yalnızca Fenerbahçe var. Bu hataların cesız kalmayacağını herkes bilsin. Bilica'yı indiriyorlar oyun devam ediyor, sonra bizim oyuncumuz sarı kart görüyor. Bu şekilde Türk Futbolu bir yere gitmez, Federasyon ve hakemler akıllarını başına alsınlar. Bundan sonra konuşacağımı herkes bilsin..."

Aziz Yıldırım
Fenerbahçe Başkanı

Ben de bu sözlerin ne zaman söyleneceğini merak edip duruyordum. Aziz başkan, bizi yanıltacak mıydı yoksa... Ama hayır, işler kötü giderken, Türk futboluna özgü bir şekilde vuludu neşter: Suçlu hakemler ve federasyon... Daum'un ve Fenerbahçe'li futbolcuların bu mağlubiyetlerde yanlış korner veren bir yan hakem kadar günahı yok mu acaba? Gece geç saatlere kadar barlarda takılan topçuların da hiç suçu yok galiba? Rıza hocanın takımının oyununu bir çırpıda siliverdi Aziz Başkan... Ne müthiş Es-Es taraftarı, ne bandosu, ne Rıza hoca, ne Eskişehir'in galibiyet hırsı konuşulacak bundan sonra medyada, varsa yoksa Aziz Yıldırım ve Türk hakemleri kapsayacak futbolun gündemini... Ve sonuçları da ilk Fenerbahçe maçında görülmeye başlanacak, "ağlayan bebeye meme verilecek"... Böyledir benim Türk futbolum maalesef... Sonra, bizim başkan konuşacak, Yıldırım Demirören "benim neyim eksik" diyecek saldıracak federasyon ve hakemlere, biz birbirimizi yerken bir bakacağız Dünya Kupası finallerinde yokuz, suçlu Fatih Terim olacak... Pardon, bu hikayeyi okumuştunuz galiba daha önceden...