13 Eylül 2010 Pazartesi

CSKA Sofya


Künye:

Şehir : Sofya (Bulgaristan)
Renkler : Kırmızı (ve Beyaz)
Kuruluş : 1948
Lig Şampiyonlukları: 1948, 1951, 1952, 1954, 1955, 1956, 1957, 1958, 1959, 1960, 1961, 1962, 1966, 1969, 1971, 1972, 1973, 1975, 1976, 1980, 1981, 1982, 1983, 1987, 1989, 1990, 1992, 1997, 2003, 2005, 2008
Bulgaristan Kupası: 1941, 1951, 1954, 1955, 1961, 1965, 1969, 1972, 1973, 1974, 1981, 1983, 1985, 1987, 1988, 1989, 1993, 1997, 1999, 2006
Diğer
: Bulgaristan Süper Kupası : 1989, 2006, 2008
S.A. Cup : 1985, 1986, 1989, 1990

Taraftarlarına gore Bulgaristan’ın en başarılı takımı olan CSKA Sofya, 5 Mayıs 1948 yılında Septemvri ve Cavdar takımlarının bir araya getirilmesi ile Septemvri pri CDV adıyla kurularak, spor dünyasındaki yerini alır. Takımın 10 kişilik ilk yönetim kurulunda “komutanlar” ve Bulgaristan Savunma Bakanı yer alması, takımın profilini de belirleyecekti. 1947 senesinde Chavdar, Sofia 2 ligine çıkmış ve orduya bağlı bir takım iken, yoneticiler, kendi fikirlerine ve amaçlarına yakın başka bir takım ile bir araya gelmek isterler ve en sonunda Septemvri takımı birleşilecek takım olarak seçilir. Yeni kurulan takım ilk resmi maçını Bulgaristan’ın en eski takımı olan Slavia’ya karşı oynar ve müsabaka 1-1 berabere sonuçlanır. Aynı sene yapılan karşılaşmalar neticesinde Septemvri ulusal finallere kadar ulaşır ve son iki senenin şampiyonu Levski’ye ilk maçta 2-1 ile yenilmesine karşı, rövanş maçını 3-1 gibi net bir skorla kazanarak kupaya uzanır. 1951 ve 1952 yıllarında kırmızılılar Bulgaristan şampiyonluğu sevinci yaşarken 1951 yılında takım CDNA (Merkezi Bulgar Ordusu) adını alır. 1952 yılındaki üçüncü şampiyonluktan sonra, takımın taraftar profili de değişmeye başlar, artık sadece ordunun komutanlarının desteklediği bir takım değil, öğrencilerin, işçilerin, çiftçilerin ve memurların da sempati duyduğu futbol takımı haline gelir. Bu yıllarda kulüp, bir ilke de imza atarak, futbolcularının “en az ortaokul mezunu” olma şartını koyarak, elit bir sporcu yetiştirme uğraşına girer, ki bu gelenekten dolayı ilerki yıllarda futbolcularının bir çoğu Spor Akademisi öğrencilerinden oluşacaktır. Sofia’nın “kırmızılı futbolcularının” en büyük başarısı 1954-1962 arasında 9 kez arka arkaya Bulgaristan Ligi şampiyonu olmalarıdır. Bahsedilen başarılı seneler boyu CDNA (CSKA) takımı ilk taraftar grubunu kurmuş, Avrupa Şampiyonlar Kupasında Ajax, Liverpool ve Notingham Forest’a karşı galibiyetler elde etmiş ve Avrupa Kupalarında rastlanan en farklı skorlarından biri olan 8-1’i Dinamo Bukreş’ e karşı elde etmiştir.

1962 yılına gelindiğinde, kulüp CSKA Cherveno Zname adını alır ve 66 yılında müzesine bir kupa daha ilave eder. Takvimler 1968 yılına geldiğinde isim gene değişerek, CSKA Septemvriisko Zname’ye dönüşür ve bir şampiyonluk daha kazanılır. CSKA takımı hem içerde, hem de uluslararası alanda oldukça fazla başarılı maçlar çıkarır ki bu sebeple ülkenin en başarılı futbol takımı olarak değerlendirilmektedir futbol tarihçileri tarafından. 1979-80 sezonunda elde edilen 20. şampiyonluk sonrası, takım yöneticileri, genç futbolculara yönelirler ve CSKA takımı geleceğe yaptığı yatırımın meyvelerini, sonraki senelerde elde ettiği on şampiyonluk ile toplar. Bulgar şampiyonluğunu 31 defa kazanan CSKA takımı, ayrıca 1967 yılı ile 1981 yıllarında Şampiyon Kulüpler Kupasında yarı final ve bir kez de 1989’da Kupa Galipleri Kupasında yarı final oynar.
19 Haziran 1985 yılında Levski takımı ıle oynanan Bulgaristan Kupası maçında, her 2 takımın da oldukca sert oynaması, maç icinde sık sık kavgaların çıkması ve Levski’lilerin hakeme saldırması sonucu saha içi ve tribünlerde olaylar çıkar. CSKA’nın maçı kazanmasına rağmen, oyuncuların “yeşil sahalara yakışmayan”tavrı cok tepkı toplar. Bulgar Komunist Partisinin Merkezi Komitesinin aldığı karara göre 2 takım da liglerden ihraç edilir. CSKA’nın adı "CFKA Sredets” olurken Levski ise “Vitosha” ya dönüşür. Kostadin Yanchev, Borislav Mikhailov, Plamen Nikolov, Emil Spasov, Emil Velev ve Hristo Stoichkov gibi oyuncuların belirli periyod için maçlara katılması yasaklanır. 1988 senesinde CSKA' nın adı tekrar geri iade edilir. 90lı yıllarda elde edilen 3 şampiyonluktan sonra, en son 2005 ve 2008 senesinde şampiyon olan CSKA, Hintli Mital faciasından ders almayarak taraftarlarının protestolarına rağmen, modern futbolun pençesine düşerek Titan grubuna satılmıştır.

CSKA Sofya-Levski Sofya Derbisi:

Dünyanın önemli bütün derbilerinde olduğu gibi, Bulgaristan’da da kırmızı ile mavinin rekabeti yaşanmaktadır Sofia şehrinde. Her ne kadar bugünlerde tam olarak bu gerçeği yansıtmasa da geçmiş yıllarda CSKA taraftarları ülkenin “okumuş” ve varlıklı kesminden gelirken, Levski ise başkentin “varoşlarından” kendisine sempatizan buluyordu. Ama, şimdilerde her iki kulüp de ülkenin zengin-fakir, okumuş-cahil her sosyal kesiminden kendilerine yandaş bulmaktadır... Levski ismi, Bulgarları Osmanlılara karşı örgütleyen Bulgar ulusal kahramanı ve devrimcisi Vasil Levski’den gelmekteyken ve kulüp Bulgar Endüstri ve Enformasyon Bakanlığı tarafından yönetilirken, CSKA kulübu Bulgar Ordusunun Merkez Spor Kulübü olarak kurulmuştur. Derbiler ilk başlarda, takımların kendi stadlarında oynanırken, “sahalarımızda görmek istemediğimiz türden! “ olayların meydana gelmesi ile ortak “arena” olan Vasil Levski Ulusal Stadinda oynanmaya başlanılır. CSKA tribünleri Sector G de yer alırken, Levskiler ise Sector B’de bulunmaktadır, bu nedenle derbi maçlarda “ev sahibi” yoktur. Diğer lig ve kupa maçlarını ise Levski takımı, efsanevi golcüleri olan Georgi Asparuchov’un adını taşıyan stadda oynarken, taraftarlar ise bu stada Gerena adını takmaktadırlar stadın bulunduğu yörenin adından dolayı. Sofia’nın kırmızılıları da maçlarını 22 bin kapasiteli Bulgarska Armija (Bulgar Ordusu) stadında oynamaktadırlar ama stadın olumsuz şartlarından dolayı bu sene maçlar Vasil Levski Ulusal stadında oynanmaktadır. Levski Sofia taraftarları, başkentte sayıca %55e %45 olarak CSKA taraftarlarına göre fazladır ama ülke genelinde bu oranlar fazlasıyla CSKA lehine dönüşmektedir. Pek çok futbol yorumcusuna göre Sofia derbisi sadece Bulgaristan’ın en büyük derbisi değil, aynı zamanda Balkanların en çekişmeli ve “izlenesi” müsabakası olarak kabul edilmektedir.

Taraftar Grupları:
Bir telefon çağrısı ile bir ordu toplayabileceklerini” iddia eden CSKA Sofia takımının ülkenin her tarafında örgütlenmiş oldukça fazla sayıda taraftar grubu mevcuttur ama özellikle Vratsa, Vidin, Plovdiv, Ruse, Asenovgrad, Pernik ve Tırgovişte şehirlerinde, “sağlam” gruplar bulunmaktadır. Başkent Sofia’da ise NFC (Nacional Fan Club) –Ulusal Taraftar Kulübü- yer almakta ve grubun lideri çocukluk yıllarından beri tribünlerde yer alan Dimitar Angelov, nam-ı diğer Duche… Bunun dışında, USF adlı grup da yine Sofia’da kurulmuş ve takımın en sadık taraftar grubu olarak yer almaktadır. Birbirlerine oldukça bağlı taraftarlardan oluşan USF, CSKA takımını her alanda ve her yerde desteklemektedirler, bayanlar voleybol maçlarında bile kendilerini görmemek imkansızdır ki bu “takım aşklarından” dolayıdır ki kırmızılı taraftarların sempatisini de kazanmışlardır ve grup üyelerinin sayıları her geçen gün artmaktadır.


Bulgaristan’ın kırmızı beyazlı takımın diğer bir önemli taraftar grubu da SS Front adı ile kurulan ve dazlak kafaları ile tribünlerde ırkçılık propagandaları yapan taraftarlardan oluşmaktadır. Bu taraftarlar, “sapına” kadar Bulgar ve CSKA’lı oldukları için övünürken , kendilerine “bira iç, seviş ve savaş” sloganını rehber edinirler. Takımının iç ve deplasman bütün maçlarında yer alan SS Front üyeleri, tribünlere astıkları Nazi bayrakları ve verdikleri nazi selamları ile kendilerini belli ederler. Saha dışında da Yahudilere karşı yapmış oldukları saldırılar sonucu, CSKA takımının UEFA ile başını belaya sokmuşlar ve takım Avrupa kupalarından men edilme cezasi ile karşı karşıya gelmiştir. Bulgaristan hükümeti bu soruna el atmış, çeşitli alanlardan “dazlakları” temizlemiş fakat bu ırkçı taraftarlar futbol tribünlerinde hala görülmektedirler ve en büyük bölümü de SS Front grubu ile CSKA maçlarında yer almaktadır. CSKA Ulusal Taraftar Kulübünün de başkanı bu dazlaklar tarafından desteklenmektedir. SS Front grup üyeleri daha çok öğrenciler ve işsiz gençlerden meydana gelir ve “Her şeyden evvel Milliyetçilik gelmelidir” sloganını tribünlerde sık sık söymektedirler. Bu grubun özellikle Beşiktaş maçında “Türkiye Avrupa’da Değildir” ve "Yaşasın Bulgaristan" pankartları asma planları mevcut lakin stada bunları sokamama ihtimaline karşılık kartonlarla bu sloganları yazma alternatifi düşünülmektedir.
SS Front’tan önce tribünlerde yer alan ve bugün gücünü kaybeden başka “Nazist” grup ise Sofia, Vratsa ve Pernik şehirlerinden gelenen taraftarların meydana getirdiği Hooligans Army grubudur. Bu “tayfanın “adı daha önceleri “SkinHeads” olarak bilinirdi ve bütün CSKA tribününü özellikle Gamalı haçlardan oluşan Nazi sembolleri ile doldururlardı ama bunu kabullenmeyen taraftarların ve yöneticilerin “homurdanmaları” sonucu, taraftarların aldığı ortak karar ile bu “faşist” semboller ve tezahüratlar sona erdirildi ve grup kendisine Hooligans Army adını verdi fakat isminin değişmesi, düşüncelerini değiştirmedi grup üyelerinin. Bügün Holigans Army, CSKA Sofia tribünlerinin “kavga deyince akla gelecek” en önde grubudur SS Front ile ki rakip taraftarların karşılaşmak istemedikleri gruplardır bu ikisi. Birkaç sene evvel CSKA Sofia basketbol takımın patronu Yahudi bir işadamı olan Emil Koen’in ırkından dolayı Hooligans Army basket maçlarını boykot etmiş, “hatırısayılır abilerin” araya girmesi ve Koen’den takıma sadık kalacağı ve sporcuların paralarının aksatılmadan ödeneceği sözü alınarak bir “barış” sağlanmıştır. Hooligans Army grubuyla ilgili ilginç bir not ise, aralarında iki müzik grubunun bulunması: “Brannik” ve “Shame and Disgrace” grupları. Bu "sanatçılar" sadece müzisyen değil aynı zamanda Nazi ve Hooligan oldukları için, CSKA’nın ezeli düşmanı olan Levski ve Lokomotif Plovdiv maçları öncesinde ellerinde müzik aleti yerinde “emanet” almaktadırlar.
CSKA Sofya tribünlerine "takılan" bir diğer hooligan grup ise Torcida Plovdiv’dir. Sektor G’nin en “sayılan” ve takıma destekte sınır tanımayan grubu, iyi ve kötü günde takımın yanında yer alırken, deplase olmasıyla ünlüdür. 200 kadar Vidin’li gencin oluşturduğu Reds Vidin grubu da bir diğer önemli gruptur. Bu grubun en önemli özelliği, “babadan CSKA’li olmalarıdır” ki Vidin şehrinde CSKA sanki bir din gibidir. Komunism döneminde, şehrin ekonomik seviyesini “hallice” olduğu zamanlarda Sofia’ya bir tren dolusu taraftar gelirdi, özellikle Levski maçlarında sayı daha da artardı. Şimdilerde “parasal mevzular” Vidinlilerin belini bükmüş ama bu gençler hala “ineklerle”(Levski taraftarları böyle çağrılır CSKAlılarca) kapışmak için sabahın köründe başkent sokaklarında yerlerini almaktadırlar. Bunlarin yanında Red Infection ve Tırgovişte gibi ufak arkadaş grupları da vardır ki yurt içi ve yurt dışı deplasmanlara giderler, maç olmayan günlerde “biralı” toplantılar yaparken, CSKA için yapılacak showları tartışırlar. Liulin Boys ve NorthSide14 grupları da kırmızı-beyazlı tribünlerde "mevzu" konusunda yabana atılmayacak gruplardır…

Bulgaristan’ın bir çok şehrinde CSKA’yı destekleyen taraftar bulunduğu için Bulgaristan A Grupada deplasman maçlarında sıkıntı çekmeyen CSKA, yurt dışı deplasmanlarda da ülkenin Bulgaristan’a uzaklığı ve maçın önemine göre 500 ile 3000 arasında taraftarını arkasına alarak sahaya çıkmaktadır. Özellikle bu sene takımın sahibi Titan grubunun yönetimini ve bilet fiyatlarını beğenmediklerinden dolayı CSKA’lı taraftar grupları iç saha maçlarını boykot ederken, kendilerini deplasmanlara vermiş durumdalar. UEFA Avrupa Liginde Grupların belli olmasının hemen akabinde Türkiye’den Beşiktaş’la eşleştiklerini öğrenen kırmızı-beyazlı taraftarlar hemen organizasyon işine girdiler ve maça günler kala kulübün organize ettiği turlarla İstanbul’a gelecek taraftar sayısının şimdilik bin olduğu belirtilirken, taraftar gruplarının da otobüs kaldıracağı çeşitli forumlarda belirtilmektedir. Kulüp 500 euroya Beşiktaş maçı organizasyonu yaparken, taraftar derneklerinin konaklamasız maça gidiş-geliş organizasyonları 50 ile 100 euro arasında. Maç bileti fiyatlarının da 25 euro olduğu düşünüldüğünde ortaya çıkan rakam Bulgaristan'da ortalama bir maaş alan bir işçinin kazancının yarısına denk gelmesi bir çok istekli taraftarı da bu maceradan alıkoymuş durumda. Bunun yanında Bulgaristan’ın İstanbul’a yakınlığı sebebiyle bir çok "varlıklı" taraftarın kendi otomobilleriyle deplase yapmayı tercih edeceği beklenirken, Sofya-İstanbul tren seferlerinin de olması ve Sirkeci garının Beşiktaş İnönü stadına yakınlığı tren yolculuğunu daha cazip kılıyor. Daha önce Beşiktaş ve Galatasaray ile Avrupa Kupalarında karşılaşan CSKA Sofya, İstanbul’da oynadığı maçlarda hatırı sayılır bir taraftar kitlesi tarafından desteklenmişti hatırlanacağı üzere…
İstanbul’un başkent Sofya’ya yakınlığı değil sadece Bulgar taraftarları Beşiktaş maçına çeken, bunun yanında bir de Bulgarların, Türkler ve Yunanlılarla olan tarihi düşmanlıkları da milliyetçi CSKA taraftarlarının İnönü’ye gelmek istemesinin sebebi. Zaten bu iki ülke takımları ile karşılaşan Bulgar taraftarlar hemen “savaş baltalarını” çıkarmaktadırlar ve şimdiden Sofya’ya gelecek Beşiktaş taraftarlarını da “dikkatli olmaları” konusunda uyarmaktadırlar. Sofya’ya az sayıda gelen rakip taraftarlar sıkı polis korumasında takımını rahatça destekleme şansı bulabilirken, bu rakamın 400-500den fazla olması Bulgar polisine de sıkıntı yaratmakta ve Sofya sokaklarında “istenmeyen olayların” çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Özellikle de bireysel olarak maça gidip, üzerinde rakip takım forması ya da atkısı ile Sofya turu yapmayı düşleyen rakip taraftarlar, alkollü CSKA’lı holiganların sık sık saldırılarına uğramaktadırlar metro çıkışlarında ya da otobüs duraklarında. İlk maçın İstanbul’da olması ve Beşiktaş taraftarı ile deplasmana gelen CSKA’lıların kapışması durumunda, Bulgaristan’da yapılacak olan karşılaşma Bulgar taraftarlar için bir futbol maçından öteye de geçecektir.

Beşiktaş’ın Quaresma ve Guti ile takviye edilen kadrosu ile kendi mütevazi takımlarını karşılaştıran kırmızı-beyazlı taraftarlar, İnönü’de pek şanslı olmayacaklarını da açıkça itiraf ederken, Bulgaristan ligine iyi başlamayan CSKA Sofya'nın, UEFA Avrupa Ligi ön elemelerinde şanslı kuralar çekip futbolda söz sahibi olmayan ülke takımlarıyla yaptığı maçları kazanıp gruplara çıktığının da farkındalar. Takımın yeni hocası Jovanovski de grupta Beşiktaş ve Porto’yu favori ilan ederken, takımın hocalığını kabul etmeden evvel iki amaç belirlediğini, birinin CSKA’yı UEFA Avrupa Liginde gruplara taşımak, diğerinin de Bulgar Ligi şampiyonluğu kazanmak olduğu ve ilk hedefi başardığını belirtmişti. Güçlerinin Beşiktaş ile sahada “kapışmaya” yetmeyeceğini bilen CSKA Sofya taraftar grupları da Sofya’da oynanacak olan karşılaşmada tribün desteği ile maçı çevirmenin planlarını yapmakta lakin almış oldukları iç saha maçlarını boykot etme kararları da onları başka bir çıkmaza sokmaktadır.
Bulgaristan’da Levski Sofya ve Lokomotiv Plovdiv ile “arası açık olan” CSKA Sofya taraftarının, geçen sene Bulgaristan B Grupaya düşen Botev Plovdiv ile arası oldukça iyiyken, yurt dışında ise Partizan, CSKA Moskova ve Steaua Bükreş ile “kardeşlik” diyalogları mevcut. CSKA’nın Levski ile yaptığı derbi mücadelelerine Romanya’dan gelen Steaua’lılar açtıkları pankartlarla dost bildikleri CSKA’ya desteklerini belirtmektedirler. Levski Sofya ile yapılan her maç öncesi Bulgar polisinin yoğun güvenlik önlemi almasına rağmen “mevzu” çıkarken, CSKA taraftarlarının Lokomotiv Plovdiv’i sevmemesinin nedeni Plovdivlilerin iç sahada oynadıkları bir maçta CSKA tribünündekilere taş ve ses bombalarıyla saldırmış olmalarıdır ki bir çok kadın ve çocuk bu olaylarda yaralanmıştı.

Son olarak CSKA Sofya’yı daha yakından tanımak için web sitelerini paylaşalım:
-Resmi site: www.cska.bg

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Mükemmel tesbitler.

Koray Gök dedi ki...

eline sağlık, bilgi içerisinde kaldık yemin ediyorum, maçı izlemek için bir sebebimiz daha oldu sayende.


www.mikrofonlarimizistanbulda.com

Blog Widget by LinkWithin