30 Eylül 2010 Perşembe

Rangers FC:1-0:Bursaspor

Sanki Şampiyonlar Liginde her sene çeyrek final ve üzeri oynayan bir memleketin evlatlarıymışçasına Bursaspor'un Valencia'ya kaybettiği maç sonrası feryat figan içinde "enkaz" edebiyatına başlamıştı memleketimin futbol ulemaları. İş sadece o maçla bitmedi, hatta Rangers'ın Ertuğrul Sağlam'ın takımını kolay yeneceğini, "rezil etmemek" adına Celtic tipli forma giymemeleri "receteleri" de sunuldu kamuoyuna... İstanbul'dan bakınca bu kadar kolay çiziliyordu Bursa'nın kaderi fakat işler bu kadar basit miydi?

Öncelikle herkesin unuttuğu bir gerçek vardı ki Bursaspor Şampiyonlar Liginde ilk maçını oynuyordu Valencia ile ve sadece sahadaki topçular değil, tribünler bile korkunç bir heyecan içinde asli görevleri olan takımı desteklemeyi bile unutmuşlardı... Saha içi ve saha dışı "siftahı" yaşarken, İspanyollar da beceri ve şansın birleşimiyle "güzel bir gol" atıp, ev sahibini sarsarken, sonrasında da bu şaşkınlığın devamında yine fırsatları değerlendirip, fark yapan golleri Ivankov'un kalesine yollamışlardı bundan 15 gün kadar önce... Bursaspor, ilk sınavından 4-0 gibi farklı bir mağlubiyetle ayrılmış lakin ezik bir oyun sergilememiş ve sonraki maçlar için ümit vermişti kendisini uzun yıllardır takip edenlerine...

İlk maçın heyecanını bir nebze üzerinden atmış olan Bursaspor, daha bir güvenle çıktı Ibrox'a Rangers'ın karşısına. Ev sahibi de geçen yıldan kalan "iç sahada kaybetme" namını silmek istemekteydi ve 50 bine yakın taraftarın desteği ile Bursa kalesinde baskı kurmanın planlarını yapmıştı maçtan evvel lakin 5 kişiyle de savunmaya "surlar örmeyi" de ihmal etmemişlerdi, kalelerini feth ettirmemek adına... Oyunda dakikalar ilerleyip, yeşil-beyazlılar hakimiyeti ele geçirmişken (topla oynama oranı Rangers %47-Bursaspor %53) Naismith'in "top toplayıcı" iş birlikli şok golü geliverdi, tabii İvankov'un da katkısı unutulmaz!

Rangers'ın bir atağında Ömer son anda topu dışarı yollamışken, meşin yuvarlak daha sahayı terk etmeden yeni top yandaki top toplayıcı çocuklar tarafından Rangers'lilara gönderilmiş ve kullanılan atış sonrası ters kanada yapılan ortada maçın tek golü ev sahibi seyricileri coşturuyordu. Ev sahibi takım sadece futbolcularıyla değil, saha dışındakilerle de birlikte organize olmuş belli ki bu karşılaşmaya. Maçın ilerleyen dakikalarında, taça çıkan topların Bursasporlu futbolculara gecikmeli gelmesi dikkatlerden kaçmamıştır...

Golün moral bozukluğunu atan Bursa, rakibin üzerine yüklenmeye başlarken yeniden Batalla ve Ergiç o bildiğimiz performanslarını sergilemeyince, rakip defansı yaracak kontra ataklarda ayaklarındaki topu çıkarmakta gecikiyor ve "duvara çarpar"gibi geri dönüyordu yeşil-beyazlıların atakları...

İlk yarının sonunda Ergiç'in sakatlığı Bursaspor adına şans oluveriyordu bir bakıma zira oyuna giren Insua, takıma ofansif yönde katkı yapınca, İskoçları iyice hapsediyordu yarı alanına Bursaspor.

Devre dönüşü Rangers yine baskı kurmak niyetindeydi lakin Insua'nın maestroluğunda Volkan ve Ozan (Ali Tandoğan ve Vederson takviyeli) ile sağlı sollu "sıkıştırıyordu" Bursaspor rakibini, özellikle Volkan piyasasını yine yapıyor, taliplilerinin ağzını sulandırıyor ve transfer borsasındaki rakamını tepelere çekiyordu... Bu performansı ileriki maçlarda da sürdürürse, bu sene sonu kendisine Avrupa yolu gözükür... Bir devre boyunca rakibini zorlayan Bursaspor da Manchaster'in yapamadığını yapamadı ve delemedi o zırh gibi savunmayı ve ikinci maçından da puansız ayrılmak durumunda kaldı. İki maç sonrası Bursaspor'un puan hanesinde sıfır yazarken, yeşil-beyazlı futbolcular bu grubu puansız bitirmeyeceklerini ve her geçen maç Şampiyonlar Ligine alıştıklarını göstermiş oldular...

Maçın başlarında seyircinin uğultusuna göre düdük çalan Belçikalı hakemin, bu lige acemi olduğu hemen anlaşıldı lakin ilerleyen dakikalarda o da kendisine geldi ve yavaş yavaş da olsa ipleri eline aldı ki maçın devamında tepki toplayan kararlar vermedi ama esas sorun ilk kez geçen yıl UEFA Avrupa Liginde görev alan ve bu sene de Şampiyonlar Ligine verilen kale arkası hakemlerinde. Bildiğim kadarı ile görevleri kendi hakimiyet bölgelerinde gerçekleşen ve hakemin karar veremediği durumlarda baş hakeme yardımcı olmak ama ne hikmetse ne diplerinde kornere çıkana topa hakem aut verdiğinde müdahale ediyorlar, ne de penaltı pozisyonlarında yardımcı oluyorlar. Tartışmalı pozisyonlarda katkılarıyla orta hakemi desteklemeyeceklerse, bu uygulama çok yakında son bulur ki zaten FIFA teknolojiyi de sokmayı planlıyor futbola...
Celtic tipi formadan vazgeçip, Ajax tipi formayla deplasman maçına çıkan Bursa, kerametin ne giydiğinde değil, nasıl futbol oynadığında olduğunu fark etmiştir umarım ve de sanal alemde başlamış olan Celtic-Bursa kardeşliğinin devamı adına Bursa Atatürk Stadında oynanacak olan maçta yatay çizgili yeşil-beyaz formalar sahaya çıkar...

Stat: Ibrox
Hakemler: Serge Gumienny, Mark Simons, Frank Bleyen (Belçika)
Glasgow Rangers: McGregor, Broadfoot, Weir, Bougherra, Papac, Whittaker, Davis, McCulloch, Edu, Naismith, Miller (Dk. 87 laffeerty)
Bursaspor: Ivankov, Ali, Ömer, Stepanov, Vederson, Volkan, Svensson, Batalla (Dk. 72 Nunez), Ivan Ergiç (Dk. 39 Insua), Ozan, Sercan (Dk. 72 Turgay)
Gol: Dk. 18 Naismith (Glasgow Rangers)
Sarı kartlar: Dk. 42 Ömer, Dk. 85 Stepanov, Dk. 88 Ali (Bursaspor), Dk. 85 Stepanov, Dk. 80 Papac (Glasgow Rangers)


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin