Dimitar Berbatov: "Öncelikle bana bu şansı verdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Ben genelde çok konuşmayı sevmem ve İngiltere'de sen konuşmasan bile, gazeteciler böyle durumlarda hayali röportajlar uydurabiliyor. Ben gazetecilere konuşup, insanların arkasından onları rahatsız etmek istemiyorum, bu nedenle röportajlardan uzak duruyorum.
bTV: Şampiyonlar Ligi finali hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dimitar Berbatov: Finali tek gözle izledim, bir yandan da kızımla ilgileniyordum. Her iki takımı da desteklemediğim için sadece güzel bir maç olmasını dilemiştim. Bayern saldırdı, Chelsea savunma yaptı ve sonunda İngilizler galip geldi. Kişisel olarak daha zevkli bir futbol beklerdim ama artık herşey kazanmak üzerine kurulu.
bTV: Bulgaristan'a ne zaman döndünüz?
Dimitar Berbatov: Bulgaristan'da kendimi rahat hissediyorum.Ülkemi çok seviyorum ve bu sebeple geri döndüm. İnsanların Bulgaristan'dan ayrılmalarını anlayamıyorum. İşimden dolayı ben de ülkemden oldukça uzak kalıyorum ama sık sık gizlice buraya gelip arkadaşlarımla zaman geçiriyorum. Burası benim için rahatlatıcı bir yer.
bTV: İngiltere'de Manchester United şampiyonluğu kaybetti. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Dimitar Berbatov: Kendinizi takımın bir parçası olarak görmüyorsanız, başarıların gelmesini de bekleyemezsiniz. Premier Lig şampiyonluğunu kazansaydık iyi olacaktı ama bunun için gerekeni yapmadık ve hayat maalesef filmlerde olduğu gibi kolay değil. Daha çok çalışan ve isteyen başarılı oldu.
bTV: Manchester United'tan ayrılmanızı anlatır mısınız?
Dimitar Berbatov: Maçlarda yer almıyorum, kendimi takımın bir oyuncusu olarak görmüyorum ve orada zamanımın dolduğunu anladım. Bu şartlarda futbola verecek herhangi bir şeyim kalmadı. Hal böyle olunca yapmam gerekeni yaptım ve bana gelecek uygun teklifleri beklemeye başladım...
bTV: Neden yedek kulübesine mahküm oldunuz?
Dimitar Berbatov: Ben de kendi kendime bu soruyu soruyor ve cevap arıyorum.
Sir Alex Ferguson'la da konuştum. Takımdaki yerim için çok çalıştım, idmanlarda çok gayret sarf ettim ama şu açık ki takım genç oyunculara güveniyor ve onlara şans vermekten yana.
Ferguson oldukça dürüst ve her oyuncuya karşı nasıl davranacağını çok iyi biliyor. Özellikle maçlardan önce takımı motive etmeyi oldukça iyi başarıyor, tabii karşılaşma sonunda da en uygun sözleri bulmada da usta bir hoca. Onun konuşması bittiğinde öyle "gaza" geliyorsunuz ki dünyayı fethedeceğinizi zannediyorsunuz. Bana Şampiyonlar Ligi finalinde oynayamayacağımı söylediğinde, kalbime hançer saplanmış gibi oldu...
bTV: Manchester'a transfer olduğun için pişman mısınız?
Dimitar Berbatov: Manchester City'e de transfer olma şansım vardı ama ben United'ı tercih ettim ve hala bu kararımla gurur duyuyorum. Eminim ki gelecek sene Manchester United tekrar şampiyonluğu kazanacak. En üst düzeyde futbol oynadım ve bundan sonra Barcelona ve Real Madrid'de oynayamayacağıma göre şimdi biliyorum ki biraz daha alt seviyelere ineceğim, dürüst bir insanım ve yeteneklerimin farkındayım.
bTV: Futbol kariyeriniz bittiğinde hedefiniz nedir?
Dimitar Berbatov: Yeşil sahalarda kariyerimi sonlandırdığımda televizyonda yorumculuk yapmak istiyorum, umarım Bulgaristan'dan birileri beni futbol programlarına davet ederler. Ufak şeyler beni oldukça mutlu ediyor. Babalık hayatımı değiştirmedi, tam aksine beni sakinleştiriyor ve neşelenmemi sağlıyor. Çocuğum hayatta benim için en değerli varlıktır, paraymış, şöhretmiş çok da önemli değildir zira hasta olduğunuzda hiçbirinin önemi kalmıyor. Şimdi ikinci çocuğu düşünüyoruz...
bTV: Hristo Stoichkov hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Dimitar Berbatov: Stoichkov her zaman bir idöl olarak kalacaktır benim hayatımda. O sürekli Bulgar futbolunun gelişimini düşünmekte ve ben de ona yardımcı olmaya hazırım. Bulgaristan'da bir şeyleri değiştirmek oldukça zordur ve bir gün ülke futbolunda karar verecek kişi durumuna gelirsem, doğru insanlarla çalışmayı tercih ederim çünkü Bulgaristan futbolunda bir şeyler yapmayı can-ı gönülden istiyorum.
bTV: Peki
Luboslav Penev'le aran nasıl? Milli takıma tekrar dönmeyi istiyor musun?
Dimitar Berbatov: Penev'le görüştüm, kendisine hep saygı duymuşumdur. Onunla uzun bir görüşme yaptım ve bana ihtiyacı olduğunda yardıma hazır olduğumu belirttim.
Petrov'la da iyi ilişkiler içindeyiz, kendisi gittikçe iyileşiyor ve kötü günlerin çok yakında sona ereceğine inanıyorum. Gerçek şu ki, biz Bulgarlar sürekli trajediler etrafında bir araya geliyoruz....