17 Mart 2008 Pazartesi

Amatörde Pazar


  • Hafta sonunun son gününde 3 tane maç vardı programda ki 10.45te başlıyordu ilk maç, mesaiye gider gibi saat kurarak kakıp, "pazar kahvaltısını" sallanarak yaptıktan sonra maça gitmek üzere koyulduk yola... Bir gün önceye benzeyen bir hava vardı dışarda, rüzgar da meydanı güneşe iyice bırakmıştı... Etrafta çiçek açan ağaçlar da baharın iyice geldiğinin mijdeleyicisi durumundaydı...
  • 1 Galibiyet ve 1 beraberlik ile grubunda ikinci sırada bulunan Kestanelikspor, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile sondan ikinci olan Karağaç ile karşılaşıyordu... Klasik sarı ağırlıklı yanları yeşil şeritli forma ile Kestanelik maçın başlama düdüğünden sonra topu rakip sahaya dürterken, kırmızı-beyazlı forma ile Karaağaç yer alıyordu...
  • Oyuna ağırlığını koyan Kestanelikspor, maçın başlangıcından itibaren daha iyi takım olduğunu göstermişti orada bulunanlara... Karaağaç ise savunmaya ağırlık verir durumdaydı... Ev sahibi takımın ileriye çıktığı dakikalarda, defansının yavaş kaldığı bir pozisyonda golü kalesinde görünce tribünler bir anda buz kesti...
  • Yediği golden sınra daha saldıran Kestanelikspor, şuursuz ataklarla gol bulmaya çalıştı ama istediğini alamadı... Özellile forvet hattındaki 9 numara ile 7 numaralı oyuncular takımları adına oldukça etkisizdi... Kestanelik adına iyi işler çıkaran 11 numaralarının, ceza sahasında seken bir topa vurduğu şut, tribünlerin "gooool" diye Çatalca'yı inletmelerine yetiyordu... geriye kalan dakikalarda iki takım gol atamayınca, maç 1-1 berabere sonuçlandı...
  • Günün ikinci maçı ise saat 12.30 da İzzettin-Kumburgaz arasında idi... 1 galibiyet 2 mağlubiyetli beyaz forma kırmızı şortlu İzzettin, tukuaz formalı ve 1 puanlı Kumburgaz'ı konuk ediyordu... Taraflı tarafsız herkes Kumburgaz'ın formasını takdir etmişti...
  • Daha çok gençlerden kurulu olan Kumburgaz takımı, maça istekli başladı ama ikili mücadelelerde oldukça zayıf kalınca, ev sahibi olan İzzettin, pozisyonlar bulmaya başladı rakip kalede... Bu ataklardan birinde, taç atışından gelen topta, turkuazlı takımın defans oyuncusu ile kalecisi birbirine çarpışınca, İzzettin takımı öne geçiyordu. Devrenin sonuna doğru ev sahibinin 9 numarası orta sahaya yakın alıp, tek başına sürdüğü topu ceza sahasına girer girmez kalecinin üstüne nişanlayınca, maçı daha ilk devrede koparamadı...
  • İkinci devre ise ilk yarının bir kopyası niteliğinde bir oyun vardı, bir farkla çıkan kırmızı kartlar... Hakem bir tartışma pozisyonunda hiç acımadan iki takımdan birer oyuncuyu kırmızıyla saha dışına yollayınca, oyunun tansiyonu düşüverdi... Bu anlardan birinde İzzettin'in 9 numarası takımı adına gol attıktan sonra, sevincini paylaşmak üzere kendi yedek kulübesine kadar "sprint" atması taraftarlar arasında golden daha fazla alkış alan durumdu... Tabii, o sevinçten 5-10 dakika sonra sarı kartı olduğu halde, hakemin düdüğünde sonra topa vurunca, ikinci sarıdan kırmızıyı görmesi kaçınılmaz oldu... Ve maç da 2-0 sona erdi...
  • Pazar gününün son maçı da lider Mimarsinan ile subaşı arasındaydı... Adidas markalı turuncu formaya sahip olan silivri temsilcisi bu maç öncesi 2 galibiyet 1 beraberliğe sahipti, Çatalca'lı Subaşıspor ise İstanbul Belediyesi üretimi klasik yeşil forması ile sahada yer alıyordu ve 2 maçta 2 beraberliği vardı...
  • Maça iki takım da hırslı başlayınca, izleyenlerde hoş bir doksan dakika geçireceğiz düşüncesi oluştu... Ama dakikaların geçmesi ile Mimarsinan ağırlığını koymuştu oyuna... Daha önceki haftalarda da belirttiğimiz, Subaşıspor kalecisinin yetersizliği bu maçta da kendini gösterdi, öyle hatalar yaptı ki, tribündekileri oldukça eğlendirdi... Bir pozisyonda, eline alacağı topu sektirince kale cizgisini geçecek topa, Mimarsinanlı oyuncu gole adını yazdırmak için kafasıyla dokununca, zoru başardı ve topu ağuta attı... Bu pozisyonun etkisinde kalan kaleci, orta sahanın 5-10 metre ilerisinden vurulan topa sadece bakınca Subaşıspor soyunma odasına 1-0 mağlup gidiyordu...
  • İkinci devre rüzgarı arkasına alan yeşil beyazlı Subaşıspor, tribünlerin de "bağırmalarıyla" daha çok golü arar durumdaydı ama forvet hattının yetersiz olduğu da gözden kaçmıyordu... Mimarsinan ise kontra ataklarla tehlikeli oluyordu ki, "atamayana atarlar" sözünün doğruluğunu bir kez daha gördü izleyenler.. Maçın bitişine 10 dakika kala köşe vuruşuna yakın çaprazdan kazanılan serbest vuruşu Subaşılı 3 numara üst direğin altına nişanlayınca beraberliği kazandırıyordu takımına... kalan 10 dakikalık sürede kıran kırana geçen maçta, başka bir gol sesi çıkmayınca, takımlar puanları paylaştılar...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin