1 Mart 2008 Cumartesi
Çarşı Alkole Karşı
İlk olarak başlığı özellikle seçtim, "Çarşı ...... Karşı" sloganını pek sevdi bizim medyamız, sürekli bunu haber yapmayı severler, forzabesiktas.com'u açtığımda ilginç bir giriş resmi ile karşılaştım, tebessüm ettirdi beni bu sosyal kaygılı mesaj... Pazar günü oynanacak olan Beşiktaş-Galatasaray maçı öncesinde taraftarların maça alkolsüz gelmelerini istemiş Çarşı grubu, sebebi meydana gelebilecek olaylar değil de, müsabaka esnasında "bağırmamak"... Maçta taraftarın baskı yapmasının rakip takım üzerindeki etkisi inkar edilemez, bir çok defa taraftarın çevirdiği müsabakalar vardır... Galatasaray tribünlerinde de sıkıntıdır maç öncesi "alkol" alınması, öyle ki son Fenerbahçe maçı öncesi "sokakta" yer bulmak neredeyse imkansızdı bira-votka yudumlama "yarışında" olanlardan, zaten stadda maçı izlemekten çok maç öncesi elde bira ile edilen tezahüratlar için oraya gelen o kadar taraftar var ki, stada hiç gidilmesin, muhabbet-makara sürsün istenir... Tabii, maç esnasında, alkole fazla alışık olmayan bünyeler, gevşerler ve tezahürat yerini "lay laya" bırakır, skor ve alınacak ya da kaybedilecek puanlar kimsenin umrunda değildir... Buraya kadar "bira"nın taraftarın bağırması üzerine nasıl zararlı olacağını yazdık, ama maç esnasındaki "gürültünün" az çıkmasının nedeni sadece "alkol" mü... "Bütün kötülüklerin anası alkoldür" diye Yeşilaycı bir mesajla bu konuyu kapatabilirdik ama öyle değil... Endüstriyel futbolun yöneticilere rol model olarak sunduğu Manchester United'ta bile Ferguson "Bunlar ne biçim taraftar, hiç bağırmıyorlar" diye isyan etmişti geçenlerde, ama bizde ısrarla paralı seyirciyi stadlarımıza çekmeye çalışıyor kulübü yönetenler, bilet ve kombine fiyatlarını "maksimuma" çekerek, kendilerince "çapulcu" dedikleri maça gideceği gece gözüne uyku girmeyen, maç günü erkenden Yeni-Eski Açık kapısında bekleyen "sevdalıları" uzaklaştırma gayretiyle... Sonra da kıçta Levi's 501, üstte Barbour montlar, RayBan gözlükleri ile kuaförden aldığı "manitasıyla" maça gelen bir çok "cix" görürürüz tribünlerde... Gol atamayan forvete de "dakka 5" te kayarlar, penaltıdan gol yiyen kaleciyi de "sen ne biçim kalecisin, ya" diye beğenmezler... Çarşı da ses çıkmıyor İnönü'de diye "alkole" karşı olmaya devam eder...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder