1 Şubat 2009 Pazar

Denizlispor:0-2:Galatasaray


  • Maçı izlemek üzere evden kafeye biraz erken gidip, maç öncesi röportajları da izlemek idi niyetim ama mekana vardığımda M'Brough ile B.Rovers'ın maçı vardı ve dakikalar 70 küsürdü... 4 dakika uzatma ile birlikte 20 küsür dakika izleme şansım oldu bu maçı ve acıdım Tuncay'a. Kendi sahasında oynayıp, böyle mahküm oynayan bir takımı artık bırakma vakti geldi Tuncay Şanlı'nın... Öte tarafta "şarap" gibi bir Tugay vardı... Belli ki memnun İngiltere'deki ilgiden ve huzurdan ama futbola veda etmeden bir sene de Galatasaray'da oynamaz mı acaba? Mest oluruz...
  • Esas maçı açtığında mekan sahibi İstiklal marşı vardı ve takım kadrolarını görme şansımız oldu... Skibbe gerçek defansına dönmüş, Servet ile Meira'yı yansyana oynatma şansına erişmişti, forveti de Baros ve Nonda'ya teslim etmiş, arkalarında da Arda ve Ayhan görev alıp, Barış ve Mehmet Topal hamallık yapacaklardı... Denizlispor kadrosunda ise adını yeni duyduğum bir çok yabancı yer almış, yanlarında da tecrübesiz Türk oyuncularını sürmüştü sahaya Ümit Kayıhan... "Bunlar acaba Kratochvil'den iyi mi?" sorusunu aklımdan geçirirken, cevabı herkes gibi ben de biliyordum...
  • Oyuna çok rahat başlayan Galatasaray, daha dakikalar çift haneyi göstermeden küçük maçların büyük golcüsü Baroş ile golü buldu. Beşiktaş maçı dışında Baroş'un golleri aklıma geldi de daha çok alt sıralara oynayan takımların filelerini havalandırmış Çek oyuncu... Bu sezonki Ankara deplasmanlarındaki gollerin bir kopyasıydi ilk gol adeta ama başrolde Lincoln yoktu... Golden sonra Galatasaray daha rahat oynamaya başlarken, Denizlispor ise bilinçsizce bir şeyler yapma derdindeydi. "Bu takım ne oynuyor" diye soranlara cevap vermek oldukça zor, Ümit hoca da bunu bilemez , emin olun... Devre bir hazılık maçı havasında geçerken, ilk yarının sonunda Baros ikinci golünü atma şansı buldu ama beceriksiz olunca yan hakemlikten baş hakemliğe terfi eden Koray Gencerler "dinlenme molası" düdüğünü çaldı...
  • İkinci devre belki ev sahibi saldırır, maça heyecan gelir diye düşünürken, oyundan alınan Berberoviç'in dışında herşey aynıydı: aynı oyun stilleri, aynı sıkıcı tempo, aynı tezahüratlar... Maçın spikeri Denizlisporlu Santos'un Lig TV kameramına uzaklardan gol atacağını söylediğini bildirince, gözüm bu oyuncuda oldu refleks olarak ama kaleye iki vuruş yapabildi Santos, biri farklı auta gitti, biri de serbest atıştan De Sanctis son anda çeldi... Fakat, Ümit Karan'ın tahmini tuttu: "Galatasaray 2-0 kazanacak, goller Baros ve Nonda'dan"... Tam oyundan çıkacakken Nonda, Sabri'nin pasına mükemmel vurdu... "Gözümü kapar görevimi yaparım" dercesine golünü attı, oyundan çıktı Shabani Nonda...
  • Arda'nın el ile müdahalesindeki kartından sonra, Arda'nın ikinci sarı karttan oyundan atılacağı endişesi kaplamıştı beynimi ama başka bir A harfli topçu atıldı: Ayhan... Yorumları ve "slow motion" tekrarları izlemedim pozisyonla ilgili ama ilk kart doğru iken, ikincisi biraz acımasız olduğu inancındayım... Bu karta da en çok sevinen Bülent Uygun'dur sanırım... Sivasspor maçında orta sahada oynatacak adam bulabilecek mi bakalım Skibbe?
  • Galatasaray'ın ikinci golünde asisti yapan Sabri, sadece görevini yapsa bu takımda her zaman aranan bir oyuncu olacaktır lakin kendisinden istenmeyen işler yaptığı sürece hem tribünlerin tepkisini çekiyor, hem de televizyon başındakilerin küfürlerine mağruz kalıyor. Bir çok kişinin aksine Sabri'nin hırsını ve oyununu beğeniyorum, özellikle pek eleştirilen uzaklardan topa vurmasına da karşı değilim ama ayağında gereksiz top tutması ve "ince pas" atma merakını sonlandırırsa, dört dörtlük topçu olacaktır...
  • Ümit Kayıhan'a da bir paragraf ayıralım. "Takımda değişiklik şarttı. Roman ve Abraham'ı bundan yolladık" diyerek vefasızlığına kılıf bulmuştu ama dün olumlu yönde bir değişiklik göremedik, değişik memleketlerden gelen futbolcular dışında. Taraftar zaten başladı "Ümit Kayıhan istifa" diye bağırmaya, biz de belirtmiştik Kratochvil ile ilgili yazıda hocanın ligi bitiremeyeceğini ama ne fayda... Giden dönmez, kırılan kalp onarılmaz...
  • Maç öncesi de Galatasaray taraftarı ile Denizlispor taraftarı arasında olaylar çıkmış, bir kaç taraftar yaralanırken, bir kameraman aldığı yumruk darbesi sonrası hastanelik olmuş. Olayların Denizlispor taraftarlarının Galatasaray deplasman otobüsünü taşlaması sonrası çıktığı belirtiliyor. Sahasında tel örgüleri kaldırıp centilmen sıfatını alan Denizli taraftarına böyle olaylar yakışmazken, bu iki taraftarın nasıl yan yana geldiği ayrı bir soru...
Denizlispor
Cenk,Feridun , Burak , Çağlar , Couto , Berberoviç (Dk. 46 Santos ), Braga , Emin x (Dk. 76 Caner), Musa (Dk. 67 Engin ), Bangoura , Roberts

Galatasaray
De Sanctis , Sabri , Servet , Meira , Hakan Balta , Barış , Mehmet Topal , Ayhan, Arda (Dk. 89 Volkan ), Baros (Dk. 85 Mehmet Güven), Nonda (Dk. 73 Yaser )

Goller
Dk. 9 Baros, Dk. 72 Nonda (Galatasaray)

Kırmızı Kart
Dk. 81 Ayhan (Galatasaray)

Sarı Kartlar
Dk. 31 Feridun, Dk. 52 Emin, Dk. 66 Burak, Dk. 72 Santos (Denizlispor), Dk. 52 Arda, Dk. 90 3 Mehmet Topal (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin