1 Eylül 2011 Perşembe

Türkiye:79 - Portekiz: 56


Şampiyonanın ilk günü için daha güzel bir maç olamazdı herhalde. Maç içinde her şey beklediğimiz gibi gelişti. İlk maçlar zordur demiştik. Bunun getirisiyle biraz tutk başladı devlerimiz maça. 3-4 pozisyon sonra bu tututkluk atılır üzerlerinden derken baktık ki 4 dakika da tek basket atabilmişiz. Tam kafamızda soru işaretleri belirmeye başlarken, Hido sahneye çıkıp onun soru işaretinin altındaki noktadan ibaret olduğunu gösterdi bize ve hücumdaki tıkanıklık bu yolla çözülmüş oldu. Sonrasında savunmasını oturtan oyuncularımız, baskıyı artırdı ve kaptığı toplarla hızlı hücumu çıkarak sayılar buldu. İlk periyotta özellikle Enes'in oyuna girdikten sonra ikli oyunlarda gösterdiği performans alkışlanacak cinstendi. 2 yıldır resmi maça çıkmamış bir oyuncunun, bu derece konsantre bir oyun oynaması bizim için, "acaba" ile başlayan soruları rafa kaldırmamız açısından kolaylık oldu. Tabi bu performansta, onu oyuna sokmaya çalışan Kerem, Emir hatta Ömer Aşık'ın çok büyük payı var.

15-9 biten 1. periyot sonrası, 2. periyot itibari ile baskıyı iyice artırdı takımımız. Rakip zaten zayıf olduğu için dış şutlarla bizi avlamayı düşündü ancak baskı sonrası yaptıkları kötü tercihler bize ribaunt olarak geri döndü ve hücumda Oğuz odaklı oynadığımız oyunlar sonrası Ender, Cenk ve Emir'den sayılar bulduk. Oğuz'un pota altındaki tehdidini ilk günden yansıtması da sevindiriciydi. Ayrıca yine Emir-Enes odaklı sayılar ve oyuna giren 2. beşin ilk beşi aratmaması ise gayet mutlu etti bizleri. Enes'in aldığı her topu olumlu değerlendirmesi sonrası daha ilk periyotta 12 sayıya ulaşması gerçekten yüzümüzü güldürdü. Fırkın 17'ye çıktığı 2. bölümde periyot sonuna doğru konsantrasyon biraz düşünce 5 sayı yedik üst üste. Sonrasında alınan molayla oyun toparlandı ve periyot 39-27 lehimize sonuçlandı.

3. periyoda tam anlamıyla geçen sene bu zamanlarda bıraktığı yerden başlamayı tercih etti oyuncularımız. İlk 5 dakikada rakibine basket imkanı tanımayan takımımız 14-1 gibi süper bir seri yakaldı ve maçı o anda koparmayı başardı. Ömer'in bu noktada yaptıpı savunma ve attığı 8 sayı dikizlenecek bir peroformanstı. Bu noktadan sonra, şampiyonada pek süre almasını beklemediğimiz İzzet'de oyuna dahil olup, iyi de bir performans ortaya koydu. Fark son periyotta 31'e dayandı ancak yine konsantrasyon düşüklüğü nedeniyle 10-0'lık seriye engel olamadık. Yine mola ile toprlanıp maçı, 79-56 lehimize sonuçlandırdık.

12 oyuncumuzun da süre aldığı galibiyetimizde, tüm oyuncular sayı ile tanıştı. Dün de söylediğimiz gibi (ve olması gerektiği gibi) 3. periyot itibari ile şarteli indiren milli takımımızda geniş rotasyon sonrası tüm oyuncularımız 20 dakika civarında süre aldı. Portekiz gibi takımlarla ilk maçı oynamak, hem ilk günün azizliğine uğramamak için önemlidir hem de moral açısından takımın performansını artıtır. Ancak şunu unutmamalıyız ki biz bu maçı ölçü almamalıyız. Hazırlık dönemindeki kötü etkilerden kurtulunduğunun görülmesi hoş, ancak Portekiz takımı, kıyas yapabileceğimiz bir rakip değil. Bizim için asıl test maçı, dün Litvanya karşısında izlediğimiz, bugünkü rakibimizBüyük Britanya olacak. Ev sahibinin her ne kadar bazı noktalarda sorunu olsa da sonuçta üst düzey bir takım ve adı üstünde ev sahibi. Litvanya'ya bazı noktalarda fazlasıyla direnen Britanya karşısında kendimizi gerçek anlamda test etmiş olacağız. Dün ön alanda baskı sonrası kötü şut tercihlerine ittiğimiz Portekiz'e nazaran Britanya iyi şut atan bir ekip. Ayrıca 3'lüklerde can yakabilecek kalibreye sahip oyuncuları da mevcut. (bkz: Dünkü litvanya maçı) Deng dün 40 dakika sahadaydı ve muhtemel bugün de aynısı olacaktır. Deng gibi üst düzey bir oyuncuya 40 dakika konsantre olmamız gerekiyor. Ayrıca Britanya takımının mücadeleci yapısı ve ribauntları çok zorlamaları da bir önemli detay olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bir defoları var ki ilk 5 dışında kenardan katkı alma durumları çok kısıtlı. Dolayısıyla biz maçı belki ilk etapta koparmakta sıkıntı çeksek de 3. periyodun sonuna doğru ya da 4. periyodun başında bu amacıma ulaşmamız kuvvetle ihtimal görünüyor. Portekiz maçında ön plana çıkan Enes, Cenk, Emir gibi oyuncuların da asıl vitrin maçı bu maç olacaktır. Takımın geri kalanı ise zaten gayet iyi göründü.

Dün, üzerinde durduğumuz gibi; bizim için bu maçlar kazanılması gereken ve olabildiğince kayıpsız ve yara almadan geçilmesi gereken engeller. Yarın oynanacak Litvanya maçı bizim en önemli test maçımız olacak, ancak ilk turda tek rakibimiz stratejik ve mental açıdan İspanya olacak görünüyor. İspanya maçına kadar kayıpsız ilerlediğimiz takdirde yükselen bir mental ve fiziksel oyun anlayışıyla ilk maç olmasına rağmen kötü görünen ve çok övdüğümüz İspanya'yı geçip büyük avantajla asıl maçlara yani 2. tura rahat geçebiliriz. Çünkü bizim için en önemli mücadeleler İspanya maçı ve sonrasındaki 2.tur mücadeleleri olacak.

TÜRKİYE (79): Cenk Akyol 8 (5 ribaund), Sinan Güler 1 (4 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 9 (1 ribaund- 2 asist), Ömer Onan 10 (1 ribaund- 1 asist), Ersan İlyasova 6 (8 ribaund- 1 asist), İzzet Türkyılmaz 2 (4 ribaund- 1 asist), Kerem Tunçeri 2 (6 asist), Oğuz Savaş 5 (1 ribaund), Ömer Aşık 4 (3 ribaund), Ender Arslan 4 (1 ribaund- 2 asist), Enes Kanter 14 (7 ribaund), Hidayet Türkoğlu 14 (3 ribaund- 1 asist),

PORTEKİZ (56): Antonio Tavares 5 (1 asist), Miguel Minhava 3 (2 ribaund- 3 asist), Fernando Sousa (1 ribaund), Claudio Fonseca 4 (4 ribaund), Felipe da Silva 9 (4 ribaund- 2 asist), Carlos Andrade 5 (5 ribaund- 1 asist), Jose Silva 3, Elvis Evora 12 (12 ribaund- 1 asist), Marco Goncalves 2 (2 ribaund), Miguel Miranda 8 (2 ribaund- 3 asist), Joao Santos 5 (3 ribaund)

1.PERİYOT: 15- 9
2.PERİYOT: 24-18
3.PERİYOT: 25-11
4.PERİYOT: 15-18
(fotoğraflar ntvspor.net'ten)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin