"Devrimci" Rijkaard ile başlayan Galatasaray'daki duraklama dönemi sırasında bir çok taraftar takıma "küserken", Fatih Terim'in gelişi sonrası "Sendelese de tekmeyi çaksak" diye apartta bekleyenler, bugünlerde Galatasaray aşkıyla yanıp tutuşuyor, maaşallah diyelim...
Nasıl yanmasınlar? Geçen yıldan devraldığı "enkazı" ortadan kaldıran "İmparator", temizlediği arsaya projesini kendi çizdiği binayı dikmeye başladı, yapının dış hatları da ortaya çıktıkça, taliplileri de arttı, kıskananlar da çoğaldı tabii ki...
Üç gün evvel kulüp tarihinin en kritik mücadelelerinden birini oynayan Şenol Güneş'in takımı için pazar günü tek tercih edilmeyecek takımdı Galatasaray. Lille maçına haftalar öncesinden konsantre olmuş, maçta fiziki olarak "varını-yoğunu" ortaya koymuş ve emeğin sonucunu almaya ramak kala uzaklardan gelen haberle "kaybeden" Trabzonsporlu topçuları, Fenerbahçe'ye fark atarak havasını bulan Galatasaray'a karşı motive etmek hiç de kolay olmasa gerekti. "Keşke bu hafta Fenerle oynasaydık" diye ne kadar iç geçirmiştir Şenol Güneş, topçuların kafasını Galatasaray maçına odaklamaya gayret ederken...
"Kazanan takımı bozmam" diyerek derbi kahramanlarını sahaya süren Galatasaray, "bi' vursan yarısı boşa gider" haldeki rakibine daha beşinci dakikada darbeyi vurdu ve ipleri eline aldı. Kazım'ın pasında Elmander'in golü, Fatih Terim'in Galatasaray'a yerleştirmeye çalıştığı anlayışı da göstermesi açısından oldukça önemli. Rakip kaleye yakın ve defans oyuncusunun kontrolündeki topa bir çok hoca oyuncusunu yollamazken, İmparator "bastırtıyordu" oyuncusuna ve de karşılığını alıyordu. Emre'yi de tercih etmesinin sebebi budur, rakibe baskılarda enerjisinden yararlanmak... Şimdi Kazım ve Emre, ilerde oraya Sabri de düşünülecek... Bu "pres" sadece ilerde değil, top rakipteyken, her yerde, bir oyuncuya üç oyuncu istiyordu hoca...
İlk golü atarak hem skor hem de moral üstünlüğünü eline geçiren Galatasaray, bir kaç haftadır "geleceğim" diyen bir Selçuk golüyle "nefeslenmeye" önde giderken, maç boyunca ıslıklanan eski Trabzonsporlu'nun gol atması da manidardı. Goldeki organizasyona da dikiz: Bu takım hafta içi çalışıyor... Trabzonspor'un tek gol ümidi Burak'a göz açtırmayan Semih'in performansını soran muhabir Pınar Argun'a verdiği cevapta Fatih Terim "Semih için, Emre için, Merthan için özel idmanlara başladık" derken, "yatmadıklarını" anlatıyordu...
Selçuk'un jeneriklik golü "nakavt" ederken Trabzonspor'u, Kuddusi Müftüoğlu'nun kırımızı kartı ilan ediyordu maçın galibini. Bundan sonraki dakikalar formaliteydi, oynanması gereken zaman dilimiydi ki, Ayhan maça girmek için 10 dakikaya yakın kenarda bekledi, ne top dışarı çıktı ne de faul yapıldı... Sahada tertemiz bir oyun oynanırken, Trabzonlu taraftarların "manasız işlerine", skoru belirleyen Ceyhun manalı bir cevap veriyordu, gol sevincini abartmadan, rakibini küçümsemeden "kazananı ile kaybedeni ile bu sadece bir oyun" dercesine orta saha doğru yol alıyordu...
Stat: Hüseyin Avni AkerHakemler: Kuddusi Müftüoğlu, Ekrem Kan, İsmail ŞencanTrabzonspor: Tolga, Serkan (Dk. 82 Alanzinho), Giray, Glowacki, Cech, Zokora, Colman, Halil (Dk. 72 Celustka), Adrian (Dk. 59 Aykut), Henrique, BurakGalatasaray: Muslera, Eboue, Semih, Ujfalusi, Hakan Balta, Melo, Selçuk, Emre Çolak (Dk. 82 Ayhan), Kazım Kazım (Dk. 87 Ceyhun), Elmander, Baros (Dk. 70 Engin)Goller: Dk. 5 Elmander, Dk. 44 Selçuk, Dk. 90+2 Ceyhun (Galatasaray)Kırmızı kart: Dk. 55 Zokora (Trabzonspor)Sarı kartlar: Dk. 55 Burak (Trabzonspor) Dk. 61 Melo (Galatasaray)
6 yorum:
Hocam Ahmet Cakar gibi gizemli konusmussun :) Arayan kimdi? Merak ettim :)
Çok karıştırıldığı için düzeltmek istedim. Merthan değil Mertan olacak.
Turkcell 2011 Blog Ödüllerinde ilk on blog arasına girmişsiniz.Tebrik ediyorum. http://ultrastribun.blogspot.com/2011/12/turkcell-blog-odulleri-oylama-sonuclar.html
@Yasin Güneş,
Bize oy veren okurlarımıza teşekkür ediyoruz...
Hacı ilk paragraf kaynamasın açıklama bekliyoruz
Adını verip, afişe etmek istemediğim bir dost...
Yorum Gönder