20 Kasım 2016 Pazar

Fenerbahçe:2-0:Galatasaray


Fenerbahçe, Galatasaray'ı 2-0 yendi de aslında başlık
Cüneyt Çakır:2-Galatasaray:0 olmalıydı...
ultras/Movement bloga artık 10 senedir yazıyor olacağız ama ilk defa bu kadar bir hakemden şikayetçi olduğum bir maçı yazacağım. Cüneyt Çakır'ın Avrupa'da başka, Türkiye'de başka maç yönettiğini uzun zamandır yazıyoruz da, bir derbide bu kadar "açık seçik" ev sahibi lehine çalışacağını aklımıza getirmiyorduk hafta ortasında derbinin hakemi açıklandığında. Jan Olde Riekerink, Selçuk ve Semih'i kulubeye alıp, Serdar Aziz ve De Jonk'u takıma monte edip, öncelikle deplasmanda skoru koruyup, rakip kaleye gitmeyi düşünse de karşısında Fenerbahçeli onbir futbolcu ve hakem Cüneyt Çakır'ı buldu. Maçta adaleti sağlamak üzere görevlendirilen hakem, karşılaşma boyunca sürekli Fenerbahçe lehine düdük çalmak için pozisyon kolladı durdu. Maçta 10- 15 dakika geçtikten sonra ceza sahasında bir poizsyon olsa penaltı çalacak diye bekledik de Galatasaraylı topçular, Fenerbahçeli oyuncularla beraber topu oraya sokmadılar ilk 45 dakika boyunca da ikinci devre Serdar bir pozisyon verdi ve Cüneyt Çakır orta sahadan penaltı düdüğü çaldı. Şaşırmadık... Çalmasaydı şaşardık zaten... Yanıltmadı bizi...

Galatasaray pozisyon bulamadı, atak yapamadı, kötü oynadı, Riekerink Galatasaray'ın hocası değil diyerek dikkatleri takım üzerine çekip hakemi unutturacaktır "sarı-lacivert medya" ama biz Cüneyt Çakır'ı unutmayacağız... Bir ahımız var... Bir gün bir yerde çıkacak...


Sabri ile devam edelim... Kalbi senin, benim, onun, sokaktaki Galatasaraylı gibi Galatasaray askı ile çarpan bu çocukla yaşına başına bakmadan bizim taraftarımız dalga da geçiyor, yeri geliyor protesto da ediyor, bir türlü beğendiremedi Sabri kendini taraftara. Yahu, bırakın kötü orta yapsın, boş kaleye kaçırsın- ki öyle bir şey yapmadı- taç atarken topu elinden kaçırsın, Sabri denen adam sahada her zaman formasının hakkını vermiştir, o formayı, o armayı hep başının üstünde tutmuştur. Bunu bir zamanlar Melo yaparken, artık bir tek Sabri kaldı sahada isyan eden. Maç öncesi Sabri Volkan Demirel gibi "Galatasaray düşmanı" bir adamın elini sıkmazken, maç sonu da Volkan'a postayı koydu. Karşılaşma bitiminde Cüneyt'in elini sıkan, Volkan'ın sırtını sıvazlayan sözüm ona centilmen topçularımızın yanında Sabri adamdır, adamın hasıdır... Geç kalınmış da olunsa, Sabri'den özür dilemenin, ona vefa göstermenin vakti geldi de geçiyor artık...
Ama bu satırları es kaza okuyanlar, siz yine de bizi dinlemezsiniz, çarpıya basıp bu sayfayı kapatırsınız ve Rıdvan Dilmen'in Galatasaray eleştileri, Fenerbahçe övgülerini ağzınız açık dinlersiniz de, yıllardır ultras/Movement blogu takip eden Galatasaraylılar bizi anlasınlar, yeter...
Unutmadan, maç öncesi seromonide elleriyle 6 yapan veletleri, kim hangi kriterlere göre seçiyor merak ediyorum... Çocuk yerine göre çocukluğunu bilmeli, yoksa Osmanlı tokadını yer dünyanın kaç bucak olduğunu şaşırır. Altı filan tamam da bunlara İstiklal Marşı okunurken hazırolda durmasını anne-babası ya da öğretmenleri hiç mi öğretmedi. Yazık... Gerçi şimdi " Takılacak bir şey bulamadın da çocuklara mı takıldın?" diyen olacak ta, Volkan Demirel'in maç sonu " Galatasaraylıların abileri, ablaları konuştu maçla ilgili" demecini de unutmadım... Ona da takıldım...




Bu arada 2 bin adam 40 bin "adamı" susturdu mu? Koregrafide yendi mi? Tartışanın aklına şaşarım...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin