23 Nisan 2008 Çarşamba

Ah Vah Dediklerimiz#3







Yıldız olmadan yolu bir şekilde memleketimize düşen oyunculardan biri de Andry Shevchenko... 94-95 sezonunda Dinamo Kiev'de başladığı futbolculuk kariyerinde ilk sezon pek kendini gösteremese de, daha sonraki sezon gollerine başlamış ve özellikle 97-98 senesinde ligte ve Avrupa kupalarında attığı gollerle Avrupalıların ilgisini çekmişti. Valeri Lobanovsky'nin teknik yönetiminde daha da kendini geliştiren Sheva, soğuk Ukrayna'dan Akdeniz ülkesi olan İtalya'nın Milan'ına transfer oldu ve orada da bayrak adam oldu... Tabii, daha sonra astronomik transfer ücretiyle Chelsea'ye aldı onu memleketlisi Abramovich... İşte, Sheva'nın daha kendini yeni yeni göstermeye başladığı dönemlerde yolu bizim topraklara da düşer... 1996 senesinde Samsun'da yapılan Türkiye-Ukrayna dostluk maçında gol atar ve Trabzonspor'lu yöneticilerin ilgisini çeker. Şota ve Arçil'in başarısı sonrası, Karadeniz'in diğer yakasından oyuncuların Trabzon kentinde başarılı olacağı fikri ile Andriy'de 97-98 sezonunda yönetinme tavsiye edilir ama transfer edilecek futbolcunun "efektif" olmasından çok "sansasyonel" olmasına önem verem yöneticiler, "ünlü değil" diye bu topçuyu almazlar... Ve sonra da Trabzon'da ki kahvelerde her Milan maçında "kulakları çınlatılır" dönemim yöneticilerinin...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin