27 Mart 2011 Pazar

Çatalcaspor:2-1:Beşyüzevler

Süper Amatör Lig Play Off maçlarının bitmesine 4 maç kala Bölgesel Amatör Lige çıkacak takım sayısının hala muamma olduğu ligte, Çatalcaspor kendisinden 7 puan farkla önde olan Beşyüzevler takımı ile karşılaştı Esenyurt Şehir stadında. Süper Amatör Lige başlarken "hedef bayrağını" en tepeye diken Çatalcaspor, grup maçlarını oldukça rahat geçerken, Play Off maçlarında ise istediği sonuçları alamamıştı. (3 galibiyet, 6 beraberlik ve 2 mağlubiyet) Puantaja bakıldığında vasat bir ekip görüntüsü veren Çatalcaspor, oynadığı 11 maçın neredeyse hepsinde rakiplerine baskıyı kurmuş, oyunu sürekli rakip yarı sahaya yıkmış lakin galibiyeti getirecek gol ve golleri rahatça bulamazken, kendi kalesinde ise kolayca gördüğü gollerle 15 puan toplayabilmişti Süper Amatör Lig Play Off maçlarında...



YGS sınavı sebebiyle Cumartesi oynanan 12. hafta karşılaşmasına Çatalcaspor yine her zamanki gibi baskılı başladı rakip yeşil-beyaz Beşyüzevler önünde, hatta dakikalar ilerledikçe de oyun öyle bir hal aldı ki, sanki sarı-kırmızılı parçalı formayla mücadele eden Çatalcaspor grup lideri, rakibi ise yükselme hedefinden çoktan uzaklaşmış, önümüzdeki seneyi planlayıp, alt yapı oyuncularına şans veren hedefsiz bir takım görünümündeydi. Çatalca bazen defanstan atılan şişirme topları forvet Soner'in indirmesiyle Erdem ve Taner ile pozisyon ararken, rakip defans son pozisyonlarda dikkatli davranıp, gol imkanı vermiyor, bazen de ortadan Evren ve Cem'in "duvar paslarıyla" yarmaya çalışıyordu rakip defansı. Bahsedilen pozisyonlarda da Beşyüzevler takımının bu kadar puan toplamasının sebebi olarak kaleci Harun ön plana çıkıyor, defansına güven veriyordu.




Golsüz biten ilk devrenin ardından, maçın gidişatına göre ikinci 45 dakikada gol sevincini Çatalca'lıların yaşamasını beklerken, ofsayt tartışmalarının olduğu bir pozisyonda Beşyüzevler takımı Serkan ile öne geçiyordu. Yine iyi oynadığı bir maçta geriye düşen Çatalca, öyle ya da böyle bu maçı kazanmalıydı ki, Çahit Erçevik hoca Berkant ve Murat'ı oyuna alarak forvet hattını fazlalaştırıp, ne pahasına olursa olsun gol ararken, rakip takım ise sürekli "yerde yatarak" oyunu soğutmanın hesaplarını yapıyor, tribünlerdeki seyirciyi "çileden çıkarıyordu".




Bu "düş-yat-çık-gir"ler öyle bir hal aldı ve hakem de bunlara prim tanıdıkça, seyircinin ve Çatalca takımının tepkisi hakeme de yönelmeye başladı. Rakip maçı soğutmak isteyip, kendi oyun anlayışının dışına çıkınca da, sarı-kırmızılı takımın baskısı daha da arttı ve son 10 dakikaya girilirken, kullanılan bir serbest atışta, Serkan'ın kafa vuruşu maça beraberliğe getirirken, tribünlerdeki Çatalcasporluları daha da coşturuyordu.






Futbolun kuralıdır, geriden gelen takım beraberliği yakalarsa, o baskıyla ikinci golü de sık sık bulur ve Çatalcaspor takımı uzatma dakikalarında rakip kalecinin de hatasından yararlanarak attığı golle, sevinç-gözyaşları içinde kendisini Bölgesel Amatör Lige yükselme yarışı içinde tutacak bir galibiyeti hak ediyordu.




Sarı-kırmızılıların bu galibiyeti o kadar çok istediği maç sonundaki hallerinden açıkça belli oluyordu. Kimisi taraftarı ile sevinci kutlarken, kimisi göstermiş olduğu mücadeleden yorgun düşüp, bayılmanın eşiğine gelirken, kimisi ise göz yaşlarına boğuluyordu. Maç boyu sakinliğini koruyan rakip antrenör ise son dakika yenilen golün "üzüntüsü" ile hakem üçlüsüne tepkide bulunmayı ihmal etmiyordu...





Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin