Zafer Büyükavcı: Yıllardır Galatasaray’ın mali durumunun kötü olduğu söylenir. Peki bu kadar transfer nasıl yapılıyor?
Hakan Şükür: Ben sana 1-2 olay anlatırım, ismi geçenler sokağa çıkamaz. Yok yok, çıkarlar. Çünkü düzen bu ve onlar yine kendilerini haklı çıkartırlar. Sen bunları yazarsın, onlar kahraman olur.
...
...
...
Sergen Yalçın: Herkes kendi dümenine oturmuş gidiyor. Bu işten ekmek yiyenler, para kazananlar. Herkes herşeyi biliyor, ama kimse konuşmuyor. Sorulduğu zaman da “Aaaa! Hayatta olmaz böyle bir şey” diyorlar.
--------------------------------------------------------------------
Yukardaki satırlar bugünkü Fanatik gazetesinde yer alan Hakan Şükür ve Sergen Yalçın röportajından. Abiler meydanı boş bulmuşlar, çıkmışlar ortaya bir ona bir buna sallamışlar, Fatih Terim'den tutun da federasyon başkanına, Galatasaraylı yöneticilerden Mustafa Denizli'ye kadar içinde kalanları "kusmuşlar"... Yabancılara ödenen büyük paralardan, memleketteki sistemsiziliğe, Keita'nın geri dönmemesinden, Galatasaray'ın, ki olabilirse, sadece Türkiye şampiyonu olabileceğini, Avrupa'da bir şey yapamayacağını söylemiş durmuşlar... Onların fikirleri kendilerine tabii, memleketteki sistemi de pek güzel çözmüş görünüyorlar, Hıncal Uluç'tan da ders almışlar gibi, "eleştir, eleştir, kim olursa eleştir" prensibiyle hareket ediyorlar gördüğümüz kadarıyla... Ama, Hakan Şükür'ün futbol oynarken sahip olduğu pres yapma özelliği gibi futboldan sonra edindiği "ortaya laf at ve kaç" silahına bu defa Sergen Yalçın istemeyerek kontra yapmış... Yukarda okuduğunuz gibi Hakan yine "Ben size 1-2 olay anltırım, sokağa çıkamazlar" diyerek karalamış birilerini, isim vermeyerek de karşı tarafın cevap hakkını ortadan kaldırmış... Güzel startejidir, dinleyene, okuyana araştırma şansı vermezsin, "Vay! Galatasaray'da ne pis oyunlar dönüyormuş" der okuyucu, bilinçaltına bu algı yerleşir, ama kim yaptı ne yaptı sorgulamak istese de sorgulayamaz, zira isim yoktur ortada, söyleyen de Galatasaray'da kral olmuş bir topçu olunca ister istemez inanırsın, zaten söylememe nedeni de "o pislikleri yapanların reklamını yapmamak", bahane de güzel, daha neden idanmayacaksın ki...
Ama röportaj iki kişilik olunca ve daldan dala atlayınca konuşmacılar, Sergen'ın dudaklarından şöyle bir laf çıkıvermiş: "Herkes herşeyi biliyor, ama kimse konuşmuyor" Tabii ki bu laf o anda Hakan için söylenmemiş, ama ne fark eder, taş gideceği yere gitmiş... Geçmiş olsun Hakan...
3 Ocak 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder