26 Şubat 2011 Cumartesi

Galatasaray 87 - Trabzonspor 80


Dışarıdan bakıldığında skor ve rakip düşünüldüğünde maçın normal bir sonuçla bittiği düşünülebilir Hele ki 4 oyuncunuz çift haneli skora ulaşmış, bir o kadar oyuncu da çift hanenin bir basket gerisinde sayı katkısı vermiş ve sahaya giren her oyuncu skora katkı yapmışken. Ayrıca o çok övdüğümüz basket/asist oranı 31 basket/20 asist şeklinde bir oranla yakalanmışken, yorgunken ve moral olarak pek iyi durumda değilken. Evet bu saydıklarım galibiyeti ön plana çıkaran durumlar. Ancak 80 sayı yemek ve bunu rakibin iki önemli guardı yokken gerçekleştirmek, üzerinde düşünülmesi gereken bir durum. Hele maç içinde yakalanan 16 sayılık farkın kapattırılması ve Trabzon'un öne geçtiğine 10 dakikalık bir süre zarfında şahit olmak bizleri üzse de bana ve sanırım diğer izleyicilere bir dejavu etkisi yarattı. 2. periyodun son beş dakikası ile 3. periyodun ilk bölümünde ortaya konan oyun, Fenerbahçe'nin bir gün önce Olimpiakos karşısındaki 12 sayı öndeyken verdiği maçın bilgisayar terimiyle "kopyala-yapıştır"ıydı. O maçta Fener'li oyuncular maçı hemen bitirme çabası içinde çok erken atışlar kullanıp maça Yunan ekibini ortak etmişlerdi ve malesef kaybetmişlerdi. Biz de daha ikinci periyotta kazanma havasına girip Trabzon'u maça ortak ettik. Üst üste yanlış atışlar, ribauntlarda yaşanan sıkıntılar, şuursuzca yapılan hücumlar bir anda maçı kriz noktasına getirdi.

Halbu ki Galatasaray maça 19-4 gibi bir seri ile başlamış ve rakibini ilk 8 dakikada o meşhur savunmasıyla 10 sayıda tutmuştu. Trabzon her akınında Galatasaray hücumuna çarpıp geri dönüyor, Galatasaray her hücumda hanesine bir olmlu basketbol imzası atıyordu.
2. Priyotta bu havada başalamış ve fark 16'ya dayandırılmıştı ki o saatten sonra maç deyim yerindeyse izleyenler ve kenar yönetim için sancılar içinde geçti. Üst üste Trabzon sayıları farkın kapanmasını sağladı ve rakibimiz 24-8'lik(!!!) akıl almaz seri ile bir anda farkı 2 sayıya kadar düşürüvermişti. Bu noktada hem fiziksel hem de mental yorgunluk dikkati çekiyordu ama mental yorgunluk kesinlikle bu noktada galip taraftı. Michael Wright'ın üst üste bulduğu sayılar ve Obasohan'ın yüğkselen yüzdeli oyununa çare bulamış ve maçı rölantiden düşük vitese çevirmiştik. Wright daha ilk yarıda 20 sayıyı geçmişti bile. Oktay Mahmuti'nin üst üste aldığı molalar ve yaptığı uyarılar da malesef bir işe yaramadı. Boyunlar bükük, suratlar asık bir şekilde soyunma odasının yolu tutulurken, ben de bir sakin olma kahvesi yapma yolunu tutmuştum mutfağa doğru. Halbuki 2. periyodun başında endorfinimi artıran mücadeleyi destekler diye umuyordum bu kahve içme planını.

2. yarı ise bambaşka bir görüntü içerisindeydi sahadaki oyun. Oktay Hoca doğru beşi bulma konusunda hamlelerini yaparken, Trabzon ekibi zaten belli olan beşi ve eksik geldiği oyuncuları ile skora tutunmuştu. Maç daha periyodun başında berabere duruma gelmiş ve Trabzonspor öne bile geçmişti. Takımımız da öyle bir görüntü vardı ki sanki her an 10 sayılık fark yakalayabilir ve maçı yine koparabilirdi. 2. devre boyunca bu anlayış devam etti. Fark bir 8'e çıktı bir tek baskete indi. 4. periyodun sonuna kadar oyun bu şekilde devam etti. Maçı kazanacağımız belli gibiydi ama yine de içim rahat değildi. Yorgunluk adeta oyuncuların yüzüne yansımıştı. Son bölümde mental olarak gösterdiğimiz direnç maçı kazanmamızı sağladı ve kötü günümüzde maçı kazandığımız için de sevinme sırası bizdeydi. Dediğim gibi Trabzon tam kadro gelse belki de Fenerbahçe-Olimpiakos maçının kopyası bir maç senaryosu izleyebilirdik. Ancak yine belirtmek lazım ki bu kritik ve yorucu dönemde alınan bu galibiyet elmas niteliğinde. Ligde bu saatten sonra kolay maç yok ve biz Avrupa defterini şimdilik kitaplığa kaldırmışken lig kitabını daha dikkatli ve özenli okuyabiliriz. O kapasiteye de sahibiz...


GALATASARAY CAFE CROWN: 87
Josh Shipp: (30:33, 13 sayı, 2 ribaund, 1 asist, 1 top kaybı, 4/10 şut)
Jerry Johnson: (20:49, 9 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 1 top kaybı, 4/6 şut)
Melih Mahmutoğlu: (08:15, 3 sayı, 1 top çalma, 1 top kaybı, 1/3 şut)
Caner Topaloğlu: (23:40, 12 sayı, 5 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 5/6 şut)
Preston Shumpert: (20:26, 14 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 2 top çalma, 2 top kaybı, 5/10)
Tutku Açık: (27:00, 13 sayı, 1 ribaund, 4 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 4/10 şut)
Luksa Andric: (20:05, 7 sayı, 4 ribaund, 1 asist, 2 top çalma, 2 top kaybı, 1/3 şut)
Radoslav Rancik: (19:34, 7 sayı, 3 ribaund, 4 asist, 2 top çalma, 2 top kaybı, 3/6 şut)
Evren Büker: (09:43, 3 sayı, 1 asist, 1/4 şut)
Ermal Kurtoğlu: (19:55, 6 sayı, 1 ribaund, 4 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı, 3/3 şut)

MEDICAL PARK TRABZONSPOR: 80
İlker Türel: (21:45, 0 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı, 0/2 şut)
Ali Karadeniz: (40:00, 33 sayı, 9 ribaund, 1 top çalma, 3 top kaybı, 12/18 şut)
Hadi Özdemir: (08:26, 2 sayı, 1 top çalma, 1/1 şut)
Ersin Görkem: (25:27, 8 sayı, 5 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 3/8 şut)
Goran Cakic: (33:35, 7 sayı, 5 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 3 top kaybı, 3/7 şut)
Caner Öner: (03:39, 0 sayı, 0/0 şut)
Derrick Obasohan: (32:15, 21 sayı, 5 ribaund, 3 asist, 3 top kaybı, 7/13 şut)
Alvin Snow: (34:53, 9 sayı, 2 ribaund, 3 asist, 2 top çalma, 5 top kaybı, 2/7 şut)

1. ÇEYREK: 29 – 17
2. ÇEYREK: 14 – 24 (43 – 41)
3. ÇEYREK: 21 – 23 (64 – 64)
4. ÇEYREK: 23 – 16 (87 – 80)
(fotoğraflar ve İstatistikler resmi siteden)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin