1970-80lerde kitaplarını yazmış olan Ken Grimwood’u, Türkiye’de geçen sene Türkçe’ye çevrilmiş olan “Sil Baştan” romanıyla tanımıştık. O kitap, ülkemizde geçen sene en çok satan 10 roman listesinden düşmeyince, yayınevi bu sefer de yazarın ilk kitabını dilimize çevirmeyi göze almış, çok da iyi yapmış. Yayınevinin yanı sıra, her iki kitapta da konuyla özdeşleşen ve yaratıcı kapak tasarımlarıyla İlknur Muştu da görevini layıkıyla yapmış. Bence orijinal hallerindeki kapakların bile önüne geçmiş.
Elizabeth Austin, epilepsi (sara) krizleri geçiren bir genç kız. Bu hastalıktan kurtulmak için Prof.Garrick’in yeni bulduğu, beyne elektrot yerleştirilerek sara krizi başlarken, hastanın elindeki uyarıcı ile beyninin elektrik sistemini düzene sokmasına dayalı yöntemini denemeye razı oluyor. Profesör hazır beyni açmışken, ileriki deneyleri için de Elizabeth’in izniyle beyninin birkaç noktasına daha bu tip elektrot yerleştiriyor. İşte bu bilinmeyen elektrotlardan birisi Elizabeth’e hayatını başka bir insanın bedeninde geçirme kapısını açıyor.
Kitabın ilk kısımları Elizabeth’in ilk kriz zamanları ve ameliyat anları olmak üzere iki farklı zaman diliminde geçerken, kısa bir süre sonra bu iki zaman dilimi birleşip bu sefer de Elizabeth’in iki bedeni olarak iki farklı bölümde geçiyor.
Bu kitabını da okuduktan sonra şuna emin oldum ki, Ken Grimwood zaman ve insan psikolojisi üzerine ta o zamanlar derin düşüncelere sahip bir yazarmış. 35 sene önce yazdığı, içerisinde reenkarnasyon ve cerrahi müdahalelerle ilgili bölümler olan bir kitabı, zamanımızda da okuyabiliyorsak, yazarın zamanının çok ötesinde düşündüğünü ve hayal ettiğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, sara hastalığına tam erginliğe geçiş aşamasında yakalanan bir insanın yaşadığı travmaları, kendisine sosyal hayat içerisinde hep şüphe ile yaklaşılmasını, okuyucunun kendisini o karakterin yerine koyabileceği kadar güzel tasvir etmiş. Hele ki, kitabın kurgusundaki iki ana nokta olan sara krizi ile başkasının bedenine girme hadisesini bitime 100 sayfa kala o kadar akla yatacak şekilde birleştirmiş ki, bir an için gerçekten de sara krizinin sebebi bu olabilir mi diye aklımdan geçirebildi. İnsana korku hissiyatı veren elektrot 8 de ileriki sayfalarda karşımıza çıkar diye bekledim ama belki de onu tek başına başka bir hikâyede kullanmayı düşünmüştür. "Sil Baştan" kitabındaki kadar olmasa da burada da hafif erotizm içeren kısımları rahatça anlatmaktan çekinmeyerek de tarzını muhafaza etmiş.
Kendimizi zorlayıp kitapta garip duran kısımları bulmaya çalışırsak, belki Elizabeth’in saralı halini o kadar anlayışla karşılayan kocasının tedaviden sonra yaşadıklarıyla nedense çok ilgisiz görünmesi ve belki de saray soyundan gelen Philip’in geçmişini tam araştırmadan bir kadınla evlenebilmesi diyebiliriz. Ama bunlar kitabın akışını çok da rahatsız eden bölümler değil.
“Sil Baştan” romanının sonunu bağlamakta zorlanan yazar, bu sefer kitaba uyacak bir son tasarlamayı da başarmış. Hem final sahnesinde gelişme hem de kurgudaki başarıdan dolayı aslında yazarın sanki “Sil Baştan” birinci kitabıymış da, bu ikinci kitabıymış gibi duruyor. Araştırınca gördüm ki, yazar ikisinin arasında iki kitap bile yazmış. Toplam 6 kitap yazan Ken Grimwood 2003 senesinde vefat etmiş. İnternetten araştırdığım kadarıyla diğer kitapları da bunlar gibi ilgi çekici ve bu tarz tuttuğuna göre muhtemelen yakın gelecekte onlar da dilimize çevrilecektir.
Kitabın bomba kısmı: Elizabeth vericiyi kapadı. O da sarsılmış, kafası karışmıştı. Jenny’nin zihninin merkezine giriş gibi görünen bir şey bulduğunu hatırlıyordu. Sonra, ansızın, hiçbir belirti yokken, Jenny epilepsi krizine çok benzeyen bir hale girmişti.(…) Yoksa olabilir miydi? (…) Kendisi gibi biri, onun zihnini ele geçirmek için Elizabeth’le mi çatışıyordu. Fikir iğrençti, ortaçağın epilepsinin “vücuda şeytan girmesi” olduğu inancına benziyordu. Fakat o devrin insanları, acaba kısmen de olsa haklı mıydılar?
Etiket fiyatı: 18 TLOrjinal adı: Breakthrough
Toplam sayfa: 333
İlk baskı: 1976 (ABD), 2010 (TR)
Not: 9/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder