19 Şubat 2017 Pazar

Çaykur Rizespor:1-1:Galatasaray


Öncelikle hoş geldin Igor Tudor...
Umarım Galatasaray'da uzun yıllar görev yaparsın...
Lakin bu gece ve yarın televizyona bakar, gazeteleri okursan senin Galatasaray'da kalıcı olup olmayacağını saha sonuçları değil, Galatasaray düşmanı medyanın olduğunu anlayacaksın...
Bunu bil ve ona göre davran hocam...
Nasıl Riekerink'in gitmesi için uğraştılarsa, daha takımla üç idman yapmış olmana rağmen Rize'de alınan beraberlik sonrası sana "çakmaya" çalışıyorlar ya, daha da emin oluyoruz ki Riekerink de iyi hocaydı, sen de bu takıma lazım adamsın...
Biz bunun farkındayız da, yönetim için aynısını söyleyemeyeceğim...

Maça geçelim...
Bruma'nın son haftalarda takıma yarardan çok zarar verdiğini blogta maç yazılarında da, twitter üzerindeki paylaşımlarımızda da belirtmiştik. Portekizli oyuncu sezona iyi başladı da, gün be gün takımın yıldızı havasına büründü, Messi olmaya özendi, tek başına rakip savunmayı delebileceğini düşündü, hem arkadaşlarını oyuna küstürdü, hem de çok top kaybetmeye başladı. Jan Olde Riekerink de mutlaka bizim gördüğümüzü görmüştür de zaten az olan kredisini Bruma'yı yedek bırakarak tüketmek istememiştir. Oysa, Igor Tudor genç oyuncuyu yedek bırakmış, Bruma da isyan edince, Rize uçağında kendisine yer bulamamıştı...
Galatasaray'da futbolcuya dayalı düzenin değişmesini isteyenler basında ve televizyonlarda Tudor karşıtlığı yapanların gazına gelmeleri yerine, Tudor'un Bruma'nın "burnunu sürtmesini" alkışlamaları ve desteklemeleri gerekir... Böylece arzulanan Galatasaray ruhu geri gelecektir...


Ruh demişken, özlediğimiz gibi başladı Galatasaray Rize deplasmanında oyuna, ilerde basarak ve top rakipteyken 10 adamla topun arkasına geçerek... Tabii ki hocanın elinde sihir değnek yok 3 idmanda kafasındakileri topçulara yansıtacak, zamanla olacak bir çok şey ama ilk devre ve ikinci yarıda topçular yorulana kadar iyi bir Galatasaray izledik. Hiç koşmadığı kadar koştu Selçuk, uzun top atmaya çalıştı, "istatistik kasmaya" çalışmadı, "bu takımın stoperi benim" dedi Chedjou ve "Carole kulübeye alışsın" mesajı verdi Linnes. Semih'e değinmeden de geçmeyelim, ilk devre kritik bir hata yaptı ama sonrasında hatasızdı da, Kayserispor maçının son dakikaları ve bu gece son anlarda kanattan ileri çıkışları ve yaptığı isabetli ortalar gözden kaçmasın... Riekerink geçen sezon derbi maçlarda dahi onu sağ bek denemişti, Chedjou ve Ahmet Çalık'lı stoper ikilisinin yanında sağ beke Semih Kaya monte edilebilir. Türkiye'nin değil, belki de dünyanın en "net ve temiz" vuruş yapan oyuncusu Podolski ile öne geçti Galatasaray karşılaşmada, ikinci yarıda Rodriguez ile de ikinci golü buldu ama son haftalarda Galatasaray'a karşı yapılan "bariz" hakem hataları yine tekrar etti, yan hakem rakibinden 15 santimetre geride olan Josue'nin pozisyonuna bayrak kaldırdı... İkinci devrenin ortalarında takımın temposu düşünce, Galatasaray kötü oynar gibi gözükse de aslında rakibe pozisyon da vermedi de, Tolga'nın futbolda en temel kural olan "rakibin sırtı dönükken faul yapmamak" ilkesini unutup, alakasız bir faul yapıp Özgür Çek'in serbest atış golüyle iki puanı bıraktı Karadeniz'de...

Biz de "ah Yasin ah" diyerek bu yazıyı noktalayalım...


Stat: Çaykur Didi
Hakemler: Halis Özkahya, Kemal Yılmaz, Hakan Yemişken
Çaykur Rizespor: Diallo, Mehmet Akyüz (Dk. 62 Nosa Igiebor), Oboabona, Ümit Kurt (Dk. 43 Yakoubi), Özgür Çek, Petrucci, Recep Niyaz, Dhurgham İsmail, Ahmet İlhan Özek, Janster (Dk. 71 Tuszynski), Edomwonyi
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Chedjou, Semih Kaya, Linnes (Dk. 72 Ahmet Çalık), De Jong, Selçuk İnan (Dk. 78 Sinan Gümüş), Rodrigues, Yasin Öztekin, Josue (Dk. 60 Tolga Ciğerci), Podolski
Goller: Dk. 23 Podolski (Galatasaray) Dk. 75 Özgür Çek (Çaykur Rizespor)
Sarı kart: Dk. 13 Podolski (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin