Gracias Juan... Estamos a la espera de su nueva artículos
Beni tanıyanlar iyi bilirler, genelde Real Madrid başkanı Ramon Calderon ve onun sportif alanda aldığı kararları ile verip de tutamadığı sözlerini-Kaka, Fabregas ve Cristiano Ronaldo’yu alacaktı ama hala yoklar,- Huntelaar ve Lass’ın gelişinden sonraki yararsız durumu; işe yaramaz Mijatovic’in hala futbol direktörü olarak kalmasını; Calderon’un Real’li topçuları kamuoyu önünde eleştirmesini; David Villa ve Santi Cazola konusundaki beceriksizliğini; Vlade Divac’a hiç birşey yapmaması karşılığında büyük paralar ödemesini; bazı transferlerden komisyonlar elde etmesini; genç takımın başındaki Michel’in ayrılması ve daha bir çok olayı eleştirmişimdir.... Fakat bunları son skandalla karşılaştıracak olursak saydıklarım ufak ayrıntı olarak kalmaktadırlar...
Her neyse, eğer Caldron’un son 30 ay boyunca yaptıklarını aklımıza getirirsek bu skandalın patlak vereceği “kabak gibi ortayadı” zaten. Başkan, her zaman medya organları ile bir münakaşa içindeydi ve özellikle İspanyol radyosu Cadena Cope, Calderon’un usulsüzlüklerini gün ışığına çıkartıyordu.
Radyonun spor müdürü Jose Antonio Abellan bir çok kez Calderon’un seçimlerde hile yaptığını, kritik maçlarda “el altından” biletler sattığını, kredi kartı yolsuzluklarını, kardeşine kulüpte iş ayarladığını, oğulları ve kızlarına daireler tahsis ettiğini radyosununda okuyucularıyla paylaşıyordu. Kısaca Calderon’un her tür “dolandırıcılığı” yapabileceğini bekliyorduk ki, son olay bizim için oldukça sıradan bir gelişmeydi. Real Madrid kulübünü biraz yakından tanıyan herkes seçimlerde olanları tahmin edebiliyordur, fakat Marka gazetesi olan biteni açığa vurunca iş tahminden öteye gitti: Real Madrid kulübü üyesi olmayıp, genel kurulda oy yetkisine sahip olmayan bir çok kişi oy kullandı ve “kazara” da bütün oylar Ramon Calderon’a gitti. Başkan daha sonra genel kurulda olan biteni anlattı ve şöyle yemin etti: “Ne ben ne de benim yardımcılarımdan birinin genel kurulda usulsüzlük yapmadığına onurum üzerine yemin ederim” Tabii bu Barca’nın Laporta’sının bir kaç yıl once kulüpte meydana gelen “olaylar” sonrası sözlerine benzedi: “Dikkatli olun size aldatmak istiyorlar.” Kısaca, Calderon’un yalan söylediğini, 30 ay boyunca yaptığı gibi, Marka ve Cadena Cope’un oy kullanmaya hakkı olmayan kişilerin Calderon ailesi üyeleriyle beraber oy kullanması fotoğraflarını yayınlamalarından sonra ufak çocuklar bile anlayabilirdi. Ayrıca, Cadena Cope radyosu geçen çarşamba bu skandalda yer alan çok önemli bir kişiyle de konuşabileceklerini söyledi: Calderon’un kızına çok yakın olan 25 yaşındaki Nanin.
Bu gencin seçimlere katkısı oldukça fazlaydı ve başkan da seçimi kazandıktan sonra yaptığı konuşmada şöyle bir cümle sarf etmişti: “Buradan Nacho ve Nanin’e teşekkür etmek isterim. Onlar olmasaydı bu zafer imkansız olurdu.” Peki Nacho kimdir? Ignacio Horcajada, kısaca Nacho, Cadena Cope radyosuna gore sponsor biletlerini satmakla görevli, ki ücretsiz olması gereken biletler, ve Bate Borisov maçı için sattığı 4 biletten şirketi 1.832.80 EURO kazanmış. Yukarda bahsettiğimiz Nanin, Real’in eski yöneticilerinden Melchor Miralles’in yanında gözüküyor radyonun yayınladığı fotoğraflarda ve radyonun muhabiri Quique Guasch’a yaptığı açıklamalarda Calderon’un hiç birşeyi bilmediği yalanına inanmadığını, kendisinin başkanın direktiflerine gore hareket ettiğini, hatta seçimlerde oy hakkı olmamasına rağmen Calderon’un kız kardeşinin de oy kullandığını açıkça itiraf ediyor.
Bütün bunlar göz önüne alınınca Bay Calderon’a diyoruz ki, bırak artık yalan dolanlarla kendini temize çıkarmaya çalışmayı ve İspanya’nın bu saygın kulübüne zarar vermeyi. Eski başkan Perez’i kastederek söylediğin “istifa etmek korkaklıktır” sözünü unut ve görevi bırak...
2 yorum:
İçinde bulundukları durumu çok güzel özetlemiş bay Juan.Teşekkürler
Hello,
Calderon was a show during these years...we will see who will be the next president-the election will be in summer-
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)
Yorum Gönder