26 Ocak 2009 Pazartesi

"Sivas'ın Yollarına"


Ligin ilk yarısının son maçı mı, ikinci devrenin ilk maçı mı tartışması içinde başlayan Sivas-Galatasaray maçı arkasında bir çok tartışmalar bırakarak son buldu... Aslında normal olanı da budur ki, "büyük maçlar" tartışmalı biter, kendisinden çok söz ettirirler, bir sonraki haftaya kadar yazılı ve basılı medyada yer kaplarlar. Sondan başlayarak giriş yapalım mevzuya bu sefer: Sivas-Galatasaray maçı bir hafta değil, belki bir ay daha konuşulacak:
Sarı-kırmızılı yönetimin, karşılaşmanın ilk yarısının sonlarında Ümit Karan'ın kırmızı kart gördüğü pozisyondan hemen sonra maçın hakemi Yunus Yıldırım'ın hava atışı yerine Sivasspor lehine endirekt serbest vuruşla oyunu başlattığı için bu başvuruyu yaptığı öğrenildi. Ümit Karan’ın ‘küfür ettiği’ gerekçesiyle kırmızı kart gördüğü pozisyon gerçekleşirken, top Galatasaraylı futbolcuların ayağındaydı ve Cim Bom atağa kalkmıştı. Hakem Yunus Yıldırım düdüğünü çalıp oyunu durdurdu ve Karan’a kartını gösterdi. Ne olduysa bundan sonra oldu, oyuna Sivas, Karan’ın atıldığı yerden başladı! Sarı-Kırmızılı oyuncular itiraz edip, “Hocam top bizdeydi” deyince de, Yıldırım’ın cevabı, “Ben teknik faul verdim” oldu. Futbolcular bu cevaba şaşırırken, pozisyonun kural hatası olduğu öne sürüldü.
Galatasaray Yönetim Kurulu, maçın hakemi Yunus Yıldırım'ın "kural hatası" yaptığı gerekçesiyle maçın tekrarı için federasyona başvurmuş... Ümit Karan saha dışındaki çamur deryasından kalkıp, yere de bir tekme atıp, "küfür ya da değil" bir şeyler mırıldanırken, maç oynanıyordu ve yardımcı hakem kulaklığı ile orta hakeme bir şeyler söyleyince, hakem maçı durdurdu ve Galatasaray kaptanına kırmızı kart gösterdi. "Ne oldu-Ne olmadı" tartışmaları sonrası Ümit sahayı terk edince de Yunus Yıldırım Sivasspor'a serbest atış kullanma hakkı verdi ve oyun böyle başladı... Burada da kural hatası olduğunu iddia ediyor Galatasaraylı yöneticiler ve kurallara göre de maçın tekrar oynanmasını talep ediyor... Eski MHK Başkanı Mustafa Çulcu da "Kitaba göre karar verilecekse, maç baştan oynanır, ama Federasyon insiyatif kullanacaksa, böyle ufak bir yanlış maçın kaderini etkilemez diyecekse, bu itirazdan bir sonuç çıkmaz "diyor... Federasyonun yayınladığı Kurallar kitabından alıntılarla Ümit'in pozisyonunu yorumlayalım:

Eğer bir oyuncu istemeden oyun alanını çevreleyen çizgilerden birini geçerse, ihlal yapmış olarak yorumlanmaz. Oyun alanı dışına çıkışı hareketinin gereğidir ve oyunun bir parçası olarak düşünülür.

Galatasaray kaptanı bir ikili mücadele sonrası yere düşer, oyun alanını terk eder ve oyun devam eder, Ümit de yukardaki kural gereği oyunun parçası olarak düşünülür ve mücadele devam eder... Ümit yere vurur, hakeme çamur sıçrar ve "bir cismin atılmasıyla ilgili ihlaler maddesindeki kural:

Oyunun Tekrar Başlatılması:

Eğer oyun alanı içindeki bir oyuncu oyun alanı dışında duran herhangi kişiye bir cisim atarsa, oyun durduğunda topun bulunduğu yerden bir endirekt serbest vuruş ile hakem oyunu tekrar başlatır (bakınız Kural 13 – Serbest Vuruş Pozisyonu).


Aynı şekilde hakem Ümit'in küfür ettiği gerekçesiyle maçı durdurduysa, orada da kural şu şekilde:

Eğer top oyunda ise ve oyuncu ihlali oyun alanı içinde yapmışsa:

- Hakeme veya yardımcı hakeme karşı, ihlalin yapıldığı yerden bir endirekt serbest vuruş ile oyun tekrar başlatılır (Bakınız Kural 13 – Serbest Vuruş Pozisyonu).
Benim kurallar kitabından pozisyonlarla ilgili çıkardığım bilgiler bu yönde ve hakemin kural hatası yaptığına yönelik bir hata bulamadım. Gözden kaçırdığım bir madde varsa, yorumlar bölümünde yazabilirsiniz...
Geriden başa doğru gitmeye başlamışken devam edelim ve maçın skoruna değinelim biraz. 2-0lık bir skor Sivas adına oldukça önemli bir sonuç, sebebi de kazandıkları 3 puanın yanında ligin sonunda iş avaraj hesaplarına giderse, Galatasaray son haftada rakibini en az 3 farkla yenmek durumunda iki avarajda üstün olması adına. Geçen seneyi hatırlayalım, Beşiktaş Sivasspor'a karşı ikili avarajda geride olup, Fenerbahçe'nin Trabzon'da puan kaybı sonrası 3 takımın puanlarının eşitlenmesi ile 3lü avaraj hesaplarında UEFA'ya gitmişti... Bu sebepten zirveye oynayan takımların kendi aralarındaki maç skorları da önem taşımaktadır...
Sahaya çıkan oyuncuların dizilimine bakınca, Skibbe "kıl "olduğum bir taktiksel hatayla maça başladı. Sakat olan Servet ve cezalı olan Meira'nın boşluğunu başka bir stoper Semih ile dolduracağına, Hakan Balta'yı oraya monte etti ve böylece ikinci bir hata ortaya çıktı: Hakan Balta'nın yeri boşaldı... Sivasspor'un attığı iki golün de sol taraftan gelmesi tesadüf değildir... Böyle bir yanlışı Lucescu çeyrek final maçında Real Madrid deplasmanında yapmış ve Sami Yen'de kazandığımız 3-2lik maçın rövanşında hüsrana uğramıştık.
Ve maçın kaderini etkileyen kırmızı kart pozisyonu... Yukarıda olayın gelişimini detaylıca anlattık ama kartın sebebi hala net olarak bilinmiyor... Maç içinde kendisine karttan dolayı itiraz eden Arda'ya yardımcı hakem Erdinç Sezertam üzerini gösterip; "Bak üstümü ne hale getirdi." derken, maçtan sonra Yunus Yıldırım "Yardımcı hakem arkadaşım Ümit'in kendisine küfür ettiğini söyledi. Ben de kuralı uyguladım" şeklinde tezat bir cevap verdi... Ümit Karan ise basın toplantısında küfür etmediğini belirtti. "Kim yalan söylüyor?" polemiği medyada yer alırken, son gelen haber Galatasaray başkanı Adnan Polat'ın ve yönetim kurulunun olay videosunu sayısız kere izleyip, Ümit'i haklı çıkaran "Oyuncumuza inanıyoruz, pozisyonda küfür yok" açıklaması... Bakalım federasyon nasıl bir açıklama yapacak...

Ve son olarak Süper Ligte şampiyonluğa oynayan Sivasspor'un sahası... Ayakta durmanın zor olduğu böyle bir sahada, trilyonluk topçular top kapma mücadelesi veriyorlar... Yazık değil mi bu oyunculara... Bülent Uygun maçtan bir hafta önce: "Böyle zeminde futbol oynanmaz. Geçen sene Uğur'un başına gelenler hepimizi üzdü" derken ne kadar samimiydi acaba ki Halgun Ustünel'in "Kupa maçlarını İzmir'de oynayalım" teklifine "Evet, bu maçı da erteleyelim ya da bizim ev sahibi olacağımız Olimpiyat stadında- Sivaslılar İstanbul'da çoktur ve Galatasaray seyircisine bin kişilik kontenjan ayrılır-oynayalım" şeklinde bir jestle yanaşmadı... Neyse, kendisinin sırtında "bayramlık" kabanı, Muhammed'in ayaklarında kanlar 3 puan kazanıp, "Türk futbolunun askeri generali" sıfatıyla kanal kanal dolaşmak daha çekicidir...


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin