31 Ağustos 2009 Pazartesi

Korkaklar Asla Kazanamaz


Fenerbahçe ile Manisaspor arasında oynanan maçın normal süresi sona ermiş, dört dakika olan uzatmaların da son iki dakikasına girilirken Manisasporlu futbolcular Fenerbahçe yarı alana içinde topu dolaştırıyor, çizgi haline gelmiş rakip defansın arasından bir forvet oyuncusu koşu yapıyor ama top onun önüne atılmıyor, hala kısa kısa paslar yapılıyor, bir başka oyuncu araya koşmaya niyetleniyor ama onu da iplemiyorlar takım arkadaşları ve maç boyunca yapmadıkları bir şeyi yapıp topu geriye, kendi yarı sahasına doğru oynuyorlar, bir kişi eksik rakibine karşı galibiyeti değil de beraberliği korumayı düşlüyorlar... Ve o topu galibiyeti isteyen takım kapıyor, son bir ümit olarak gol için yükleniyor korkakların üzerine ve cesaretinin ödülünü 3 puan ile alırken, rakipleri ise korkaklığının bedelini puansız evlerine dönerek ödüyorlar... Fenerbahçe'nin 3 puanının kısa hikayesi bu aslında... Maç boyunca sürekli ileriye oynayan, rakip sahada iki ya da üç oyuncu ile rakibe basan, ilk devre sonunda yayınlanan istatistiklerde Fenerbahçeli futbolculara göre kat ve kat fazla mesafa koştukları saptanan Manisaspor'lu oyuncular, son iki dakikada korkunca, bir çuval inciri berbat ettiler. Evet penaltıları verilmedi, ofsayt gerekçesiyle gollük atakları kesildi ama bunlar hep korkusuzca oynadıkları dakikalarda meydana gelmişti, golü istedikleri anlarda oluşmuştu bu pozisyonlar ve ne zaman ki bilinçaltlarındaki "küçüklük" kompleksi korkuya dönüştü, o zaman kaybettiler maçı... Kaybetsinler zaten çünkü tribünlerde asılan pankartta yazdığı gibi "Zafer, 'Zafer Benimdir' Diyenlerindir"

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin