Dün gece Beşiktaş'ın rakipleri hakkında tahmin yürütmüş, hiç bir takımı tutturamamış, gariptir B grubunu tutturmuştuk, aferin bana... Gruplara genel bir bakış attığımızda A grubunda Juventus tepede bitiriken, ne olursa olsun Bayern Munih, Bayern Munih'tir ve Bordeaux'u geçmeyi bilecektir. Maccabi Haifa ise kendi evinde süpriz yapabilir, zaten dördüncü torba takımlarının tek avantajı iç sahada yapacakları maçlar olacaktır, bunu iyi kullanan ve de deplasmanda bir kaç puan toplamasını bilen üçüncü bitirebilir...
Beşiktaş'ın B grubunda Ferguson'un takımı zirveyi alacakken, Ruslar ve Almanlar ikincilik için kapışacaklar. Beşiktaşlı dostlar kusura bakmasınlar, Tabata belki takıma bir hava getirebilir ama bu grupta işleri oldukça zor, Çarşı'ya çok iş düşecek, yine desibel rekorları kırarak rakiplerinin ağzını açık bırakırsa siyah beyazlı tribünler, belki iç sahada Beşiktaş kendisine en azından Avrupa macerasını sürdürmeye yetecek kadar puan toplayabilir...
C grubu futbolseverlerin en çok izleyeceği gruplardan biri olacak Real Madrid'ten dolayı ama benim merak ettiğim Kaka'nın San Siro'da nasıl karşılanacağı. Curva Sud gruptaki rakiplerini duyunca heyecanlanmıştır, şimdiden forumlarda ve mailing listlerde başlamıştır pankart ve koregrafi için beyin jimnastiği... Real ile Milan ilk iki sırayı alırken, Marsilya üçüncü olur grupta. İsviçre takımına pek şans vermiyorum, oralara yalnız kayak yapmaya gidilir...
D grubu, Chelsea'nin domine edeceği bir grup. Kağıt üzerinde Porto ile Atletico geçen senenin rvanşı için çekişecek gibi gözükürken, Apoel takımını hiç de yabana atmamak lazım. Bu Güney Kıbrıs takımları son senelerde vözellikle iç sahalarda "gürültücü patırtıcı" taraftrları ile başarılı sonuçlar almasını biliyorlar, bakarsınız talih "Yürü ya kulum" der, grupta ikinci bile olabilirler ama ben yine de solukları yetmez diye düşünmekteyim...
E grubu birbirine denk 3 takım ve de "heyecanlı çözmez" Debrecen'den oluşmakta. Premier ligin ilk 3 haftasında 2 yenilgi almamış olsa Liverpool buradan "güle oynaya" çıkar yazardım ama şimdi biraz daha tedbrili yazmakta fayda var. Lyon, buraya gelirken Belçikalılar karşında şov yaptı adeta ve "Eskisi gibi geliyorum" dedi... Italyanlar, her ne kadar beraberliklerle gelseler de grupta ilk iki için şansları var... Levski'yi iki maçta da yenen Debrecen, özellikle Macaristan'da "sıkı" oynamaya çalışacak ama onların en büyük dezavantajı tecrübesizlik olacaktır.
F grubu ya da Eto'0 ile İbrahimovic'in kapışma grubu da diyebiliriz bu gruba. sadece onlar değil, Mourinho ile Guardiola'nın da maçlar öncesi diyaloglarını merak ediyorum. Bu ikisi ilk iki için didişecekler, Rus ve ukraynalılar da üçüncülük için...
G grubu, belki de bir çok takımın olmak istediği grup gibi gözküyor. Birbirine denk takımlar, belki Sevilla sıyrılabilir ama başlayan Almanya Bundesliga'da izlediğimiz kadarıyla Stuttgart pek formda değil, Rangers Şampiyonlar ligini pek yapamıyor, Romen takım da bu ligte "çömez"...
H grubu Arsenal'in gençlerinin kendilerini gösterecekleri maçlara sahne olacak. Onlara kim eşlik eder derseniz, gönlüm Olympiakos'tan yana... Hollandalılar da üçüncülük için Belçikalılardan daha şanlı bir durumda...
28 Ağustos 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder