skip to main |
skip to sidebar
- NTVSpor'da yeni başlayan Ters Köşe programında Cem Dizdar "Galatasaray farklı kazanarak skoru garantiledi, böyle yapmasınlar, rövanşalrı izleme zevki kalmıyor" derken, Mehmet Yakup Yılmaz, patronunun kanalını savunmak telaşıyla "Yok yok siz maçları izleyin" diyerek kapatmıştı yayını. Bir çok taraftarın da duygularına tercüman olmuştu aslında Cem Dizdar, çok az kişi vardı D Smart izlemek için kafelerde bu gece...
- İlk maçta turu garantilemiş bir Galatasaray, bir çok futbolcusunu İstanbul'da bırakarak gitti Estonya'ya, gene revizyon olacaktı kadroda, öyle de oldu... Herkes bir oyanyıp, bir kenarda beklerken kale hep sabit duruyor, Orkun yedek kulubesini ısıtırken Aykut gibi bir yeteneğin harcanmasına içim sızlıyor. Leo Franco'nun önünde bu sefer Emre'ler yer alırken, sağ tarafında Sabri, solda ise Eskişehir'e giden Volkan'ın yerine Tobol'da kalan Alpaslan vardı... Ortasahada Barış ve Mehmet Topal mücadele görevini üstlenirken, Elano yakın zamanda oynadığı bu stadda oyunu yönlendirici olacaktı. İleri üçlüde ise Aydın ve genç Serdar ile Nonda gol arayacaktı...
- İlk maçtan ders alan Levadia, haddini bilerek oyuna başladı, gözü kapalı hücüm etmedi Galatasaray kalesine, hatta burada da fark yememek için olsa gerek beklenilenin aksine defnasif oynadılar.... Rijkaard'ın ikinci takımı da kendilerine verilen şansı kullanmaya çalıştı ama akılların bir yerinde hep rövanş maçından ziyade "hazırlık maçı" düşüncesi yer alıyordu, sıkmadılar kendilerini, sıktılar biz televizyon karşısındakileri. Elano yaptığı bir kaç spektaküler hareketle gözleri okşadı, attığı ara paslarla "esas" maçlar için ümit verdi... Devre, Nonda ve Serdar'ın kaleciyi geçememeleri, Barış'ın topa basarak düşmesi ve "faullü gol "dışında pek pozisyon olmadan sona ererken, ikinci yarıda ev sahibi attığı golle "uyuyan aslanı uyandırdı". Galatasaray işe biraz daha sıkı sarıldı ve hemen Nonda ile eşitlik sayısını kaydetti. Kalan dakikalarda galibiyet golü gelmeyince iki takım dostane bir şekilde ayrıldı sahadan...
- Neeskens maçtan sonra "rotasyonu seviyoruz" demiş, biz de sizi seviyoruz... Umarım yarın gazetelerde "Galatasaray düşüşe mi geçti?" tarzı "siyah kalemlerden" çıkma yazılar yer almaz...
- Gurbeçiler, kale arkasında yerini alarak iyi desteklediler takımı, skor hiç umrumda değil ama keşke onlar için galibiyet olsaydı. yarın iş yerlerine daha bir gururla gideceklerdi...
- Takım sahaya mor forma ile çıkarken, yönetim kadrosu da başta Başkan Adnan polat olmak üzere mor renkli aksesurı tercih etmişti. Rijkaard ise soğuk Estonya gecesinde gömlek içine tshirt olayını bir kenara bırakmış sırtına atmış ceketi, yakış mı, yakışmış tabii...
Stat: A Le Coq Arena
Hakemler: Istvan Vad, György Ring, Zsolt Attila Szpisjak (Macaristan)
Levadia: Kaalma, Sisov, Kalimulin, Morozov, Teniste, Nahk, Leitan (Dk. 88 Mones), Puri, Saarelma, Gussev, Neemelo (Dk. 80 Zelinski)
Galatasaray: Franco, Sabri, Emre Güngör, Emre Aşık, Alpaslan (Dk. 58 Serkan Kurtuluş), Barış, Mehmet Topal, Elano, Serdar, Aydın (Dk. 64 Arda), Nonda (Dk. 73 Mustafa)
Goller: Dk. 50 Puri (Levadia), Dk. 63 Nonda (Galatasaray)
Sarı Kart: Dk. 22 Emre Güngör, Dk. 89 Elano, Dk. 67 Saarelma (Levadia)
1 yorum:
kimse gitmek istemiyor ki böyle maç olunca. babamı ikna etmeye çalıştım, bak eski gs olsa ben de gitmem ama bunalr yine fark atar eğleniriz filan dedim bana mısın demedi. ben yine ikna ederdim de misafir geldi :) sonucun 1-1 olduğunu öğrenince şok oldum, nasıl alıştıysam bol gollü skorlara :)
Yorum Gönder