Avcı İstedi Vural Kaptı

Bursaspor şampiyonluk sarhoşluğunda, Fenerbahçe ise anons kaosunda yüzerken, Galatasaray ve Kasımpaşa bir günde iki imzayla transfer sezonunu da açmış oldular. Mehmet Batdal ve Serdar Özkan'ın Rijkaard yönetiminde neler yapıp yapamayacaklarını ileriki günlerde detaylı analatacağız, ama şimdi Kasımpaşa'nın memlekete getirdiği iki Bulgar oyuncu hakkında bir şeyler karalayalım...

Şubat ayından beri Bulgar gazetelerinde Nikolay Dimitrov'un Türkiye'ye geleceği yazılıp çiziliyordu lakin bu takımın ismi Kasımpaşa değil İstanbul Büyükşehir Belediyespor olarak anılıyordu, Abdullah Avcı'nın takımında kendisine yer bulur deniyordu Levski'nin kanat oyuncusu için ama hafta sonu Levski Başkanı Todor Batkov İstanbul'a geldi ve Dimitrov'u Georgi Sırmov ile birlikte Kasımpaşaspor'a verdi... Levski Futbol Akademisinde alt yapı eğitimini alan Dimitrov, 17 yaşında giymeye başladığı mavi-beyazlı formayı bugüne kadar hiç sırtından çıkarmadı. Levski'nin Bulgaristan'da zirveye çıktığı dönemlerde bir çok yabancı takımın da izlediği ve kadrosuna katmayı düşlediği Dimitrov'u Levski kulübü kolay kolay elden çıkarmak istemedi ve bonservis ücretini yüksek tutarak "tok satıcı" olduğunu gösterdi ve kadrosunda kalmasını sağladı. Fakat, son yıllardaki ekonomik kriz zaten maddi yönden güçlüklerle boğuşan Bulgar takımlarını da etkileyince, Levski topçuların alacaklarını ödeyip Avrupa Ligine katılmak için gerekli lisansı sağlamak adına başta Dimitrov olmak üzere orta sahanın diğer oyuncusu Sırmov'dan da vazgeçmek durumunda kaldı... Levski kulübü finansal direktörü Konstantin Bajdekov da bunu açıkça belirtmektedir: "Niki ve Georgi'nin satışından alacağımız parayla kimse yeni ve fiyakalı transferler yapmamızı beklemesin. O para takımın borçlarının kapanmasına gidecek. Bu sene bonservisi elinde olan ya da ismi duyulmamış genç oyuncuları kadromuza katacağız."

4 defa Bulgaristan Ulusal takımında da forma giyen Dimitrov, kanatta oynayabildiği gibi orta sahada da görev yaparken, mücadeleci oyunun yanında uzaktan attığı etkili şutlarla da biliniyor komşu Bulgaristan'da. Bu sezon Bulgaristan A Grupa'da 25 maç oynarken, sadece 5 maçta görev alamadı ve 4 gole sahip... "Türkiye'de Kasımpaşa hakkında öğrendiğim ilk iki şey onların hedefli bir takım oldukları ile finansal sorunları olmadığı ve bu sene de UEFA Avrupa Ligine katılmak için mücadele edeceğiz" diyen Dimitrov, Vural'ın 2010-11 sezonu için hedefini açıklamış oldu...

Nikolay Dimitrov ile beraber Kasımpaşa yolunu tutan bir diğer eski Levski'li de Georgi Zdravkov Sırmov.

Turkcell Süper Ligin Barcelona'sı olduklarını iddia eden Kasımpaşa teknik direktörü Yılmaz Vural, Katalanların sadece Messi önderliğinde hucuma yönelik oynamadıklarını, Busquets ve Yaya Toure gibi topçularla da rakibi karşılarken, Iniesta ve Xavi ile de forvete destek verdiklerini fark etmiş olmalı ki takımın orta sahasını da güçlendirmek için Sırmov'u transfer etmiş. Orta sahada hem ileriye dönük hem de ön libero oynayabilen Georgi Sırmov, futbola bir Karadeniz takımı olan Naftex Burgaz'da başladı. Daha sonra yine bölgenin diğer takımı olan Chernomorets'de görev aldıktan sonra 2006 senesinde Levski'ye transfer oldu ve üç kez Bulgaristan şampiyonluğu yaşadı. Bu sezon mavi-beyazlı takımla beraber 20 maçta görev alan Sırmov, 9 sarı kart ve 1 kırmızı kartlık performansıyla hırçın Karadeniz çocuğunun tipik özelliklerini yansıtmaktadır. Oynadığı dişe diş futbol ve kaybetmeyi sevmeyen yapısı ile Georgi Sırmov, tam da Yılmaz Vural'ın istediği bir oyuncu yapısında...

Bu iki transferden 1.3 milyon euro cıvarında bir parayı kasasına koyacak olan Levski Sofya takımı, aynı zamanda Dimitrov ve Sırmov'un olası diğer transferlerinden de %15 komisyon alacak... Bulgarlar ayrıca Minev ve Tsachev'i de elden çıkarmak niyetindeler, ilgilenenlere duyurulur...

u/M blogta Bulgaristan futbolu ile yazdığımız yazılarda sıkça belirtiyoruz, memlekete teknik yetenek olarak göz boyayıp, saha içi disiplinleri dibe vurmuş Brezilyalı topçuları getirmek yerine, hem coğrafi özelikler olarak bize yakın hem de Doğu Avrupa ekolünün vermiş olduğu futbol disiplini ile yetişen ve skora bakmaksızın 90 dakika boyunca mücadelesini sonuna kadar sürdüren oyuncuları transfer etmeli bizim kulüplerimiz. Galatasaray'ın Rumen ekolü ile neler yaptığı ortada, şimdi de Kasımpaşa Bulgarları transfer ederek buna benzer bir atılımda olduğu izlenimi vermekte...