Dimitar Berbatov, Bulgaristan A Milli Takımına bundan sonra katılmayacağını belirttiği basın toplantısında "Artık yaşımız ilerliyor, yerimizi gençlere bırakmak durumundayız" cümlesini sarf ettikten sonra komşuda gözler genç yeteneklere döndü ve uzun yıllar unutulan ve görmezden gelinen İliyan Micanski ismi dolaşmaya başladı spor çevrelerinde. Bulgaristan'ın Blagoevgrad şehrinde dünyaya gözlerini açan İliyan, futbola da yerel Pirin Blagoevgrad takımında başladı ve oynadığı 29 maçta attığı 21 golle komşuda bütün dikkatleri üzerine çekti. Daha ülkenin ağır topları CSKA, Levski ve Litex bu oyuncu hakkında araştırma yaparken, Polonya'lı Amica Wronki genç golcüyü kendi renklerine sessizi sedasız katıverdi. Amica'da oynadığı oyunla Polonya liginin güçlü ekiplerinden Lech Poznan forması giydirilen Micanski, bu dönemde kariyerinde istediği çıkışı sürdüremedi ve bir kaç takıma kiralık gönderildikten sonra 2008 senesinde Zaglebie Lubin takımına transfer oldu. Ligin mütevazi takımlarından olan Lubin, İliyan Micanski için "yeniden doğuş" anlamına geliyordu ki şimdiye kadar turuncu-yeşilli formayla oynadığı 58 maçta 40 gol atma becerisi gösterdi Bulgar golcü. 2009-2010 sezonun son haftasına girilirken Polonya liginde İliyan Micanski 15 golle 16 gole sahip Lech Poznan'lı Lewandowski'nin hemen arkasında gol krallığı yarışını sürdürüyor ve bu hafta sonu iki golcü ligin son maçında karşı karşıya gelip "krallık tacını" kapma mücadelesi verecekler...
İliyan Micanski sadece attığı gol sayısıyla dikkatleri üstüne çekmiyor, bu golleri filelere yollama biçimleriyle de Messi'ye benzetiliyor Polonya'da... Aşağıdaki videoda bu bahsettiğim gollerden oluşan bir kolaj yer almaktayken, "Messi'nin taklitçisi" diyenlere bir not, Messi Zaragoza'ya attığı golü ayın 21inde atarken, Micanski ise ondan bir gün evvel sarsıyordu rakip fileleri... Attığı gollerin sırrı ise Lubin başkanı Jersy Kozinski'nin her gol sonrası Micanski'ye yolladığı hediyelerde gizli: Bir gün kravat, bir gün yastık, bir gün şapka, başka bir gün koskoca bir pasta...
UEFA resmi sitesinin kendisinden "Lubin'in Maradonası" diye bahsettiği röportajında, Micanski en büyük hayalinin Bulgaristan Milli Takımında Dimitar Berbatov ile beraber oynamak olduğunu belirtirken, bu hayalinden Berbatov kararında bir değişiklik yapmazsa vazgeçmek zorunda kalacak. Doğal olarak sadece milli takımı hedeflemiyor Bulgar golcü, aynı zamanda Zaglebie Lubin resmi sitesine verdiği röportajda da Lech Poznan'lı Lewandoski'nin Borussia Dortmund'a transfer olasılığına karşılık Lech'e gidip gitmeyeceği sorusuna "Avrupa'da kupa kovalayan takımda oynamak istiyorum" diyerek kariyer çıtasını oldukça yükseklere koymakta...
Bulgar otoriteleri 24 yaşındaki bu yeteneği unutmuşken, taraftarlar facebook'ta açmış oldukları gruplarla Micanski'nin ulusal takım formasını giymesi gerektiğini Bulgar A Milli takım hocası Stoilov'a hatırlatmaya çalışıyorlar. Biz de marka değeriyle övündüğümüz Süper Lig takımlarına hatırlatmada bulunalım, Micanski'ye Polonya liginde kazandığından daha fazla ücret vermeye kudretleri yeter herhalde, sert futbolun ön planda olduğu Polonya liginde baş tacı edilen bir topçu bizim ligimizde de hayli hayli oynar... Sorunlu Brezilyalı ve Güney Amerikalılar yerine futbol disipline sahip ve memleket kültür ve havasına çabuk uyum sağlayabilecek Doğu Avrupa ülkelerinin topçularına çevirmenin vakti gelmedi mi?
1 yorum:
Zamanı geldi mevzusu değil hep böyle..
Fenerbahçe'nin Baliç'ten, Galatasaray'ın Ilie'den kazandığı paralar ortada...
Kıçıkırık Tamas'ı bile 100K ya alip 1Milyona sattı Galatasaray.
Letchkov'u beşiktaşa çok yakıştırmıştım ben mesela. Yine aynı şekilde Miroslav Karhan...
Şu bahsettiğin adamı taş çatlasın 3-4 milyona bağlarlar.
Zamanı hep var bu adamların, sadece biz biraz gözardı ediyoruz.
Yorum Gönder