26 Haziran 2008 Perşembe

Almanya:3-2:Türkiye










Goller: Schweinsteiger 26',Klose 79', Lahm 90' (Almanya); Uğur Boral 21', Semih 86' (Türkiye)

Kart ve sakatlıklardan "geriye kalanlardan" oluşan bir kadro ile çıkmıştı Milli Takım maça, bir mucizeye daha imza atmak istiyordu Fatih Hoca, her ne kadar o buna mucize adı vermek istemese de... Maç öncesi soyunma odasında olmak isterdim, hocanın verdiği "gazı" duymak için...Gömlekle çıkmıştı maça, ceketi erken atmıştı sırtından, İstiklal marşı sırasında takımından emin şekilde söylüyordu ulusal marşı Fatih Hoca, yaptıklarından gurur duyarak... Ön libero Mehmet Topal, beke çekilmiş, Gökhan ile belki de o görevde ilk defa yanyana oynuyorlardı, bir tarafta Sabri diğerinde de Hakan, "ileri geri" koşmakla vazifelendirilmişlerdi... Ortaya bu turnuvada ilk defa forma giyen Ayhan konulmuş, yanında Brezilyalı Mehmet top kapmakla görevlendirilmişti. Uğur Boral ve Colin Kazım kanatlardan zorlarken Alman defansını, Semih ve Hamit gol atmak için gelen toplara vuracaklardı... Tutuk başlanılan ilk devrede, yavaş yavaş oyuna ortak olarak pozisyonlar bulan milliler, Kazım ile vurdu kaleci tuttu, bir daha vurdu direği dövdü, Kazım'ın üçüncü vuruşu da direkten sekince "tüh ne şanssılık" demeye kalmadan Uğur topu itekleyiverdi, ayakları arasında Lehmann'ın... İlk defa öne geçmiştik turnuva boyunca, Uğur'un golüyle "uğurumuz" da bozulmuş gibiydi... Skoru nasıl koruruz, devre böyle biter mi, demeye kalmadan Alman takımının ilk "adam gibi atağında" şampiyonanın Almanlar adına en başarılı oyuncusu Schweinsteger'in golüyle sevincimiz yarıda kalıverdi... Maç sonunda en çok üzülenlerden biri olan Hakan'ın kabüsü olacak bu gol günlerce, ceza sahasına kadar kovaladığı "sarışın Alman"ı bir anlık bırakma gafletinde bulunmuştu Hakan... 30dan sonra tekrar toparlandı Milli takımımız ama devrede başka gol atmayı beceremedik... İkinci devre daha dengede geçen maçta, Almanlar 79de Klose ile golü bulup şakına çevirdiler bizleri... Ortega blogunda "Rüştü'nün babasını" suçlamış yenilen golde, ben de Volkan'ı suçluyorum, kalemizi Rüştü'ye terk ettiği için... Golün şaşkınlığını çabuk atlattık ki, istediğimiz duruma gelmiştik:yenik durumdaydık... Mucize yapma zamanı gelmişti, Sabri mükemmel şekilde alıp topu ortasını yapınca, Semih yapması gerekeni yaptı... Biz buna alışmıştık ama Almanlar oldukça şakındı... Artık uzatmalar gelsin diye beklenirken, Kazım'ın ters basıp kendini sakatlaması, boş kalan alanda Lahm'a atılan pas ve gözlerimizi kapadığımız an... Çeyrek finalde bizim yaşadığımızı almanlar yaşarken, Hırvatların hissetiklerini daha iyi hissetmiştik 90da yenilen golden sonra... Çekirge dördüncü kez sıçramamıştı, Alman panzerlerine gülmüştü şans... Yenilip dönsek de memlekte, turnuvaya en fazla iz bırakan takım olduk aslında, belki de dünya çapında en fazla bizim maçlarımız izlenir olmuştur... Fatih Terim'in maç sonrası dediği gibi, bu ülke sizinle gurur duydu çocuklar... Başınız dik inebilirsiniz Atatürk Havaalanına...


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin