Goller: Nuno Gomes 40', Postiga 87' (Portekiz); Schweinsteiger 22', Kolse 26', Ballack 61' (Almanya)
Bizim grubu lider tamamlayan Portekiz ile Löw'süz Almanya'nın maçının heyecanlı geçeceği belliydi daha maç başlamadan... Almanlar turnuvaya muhteşem başlamış ama sonrasında sendelemiş, Avusturya maçında Ballack'ın golü ile düşmekten kurtulup yürüyüşüne devam etmişti. Scolari'nin takımı ise Deco-Ronaldo-Simao gibi ayağına hakim topçularla izleyenlere zevk veriyordu. Bu takıma Quaresma'nın neden alınmadığını sorup duruken kendime, bu gece de Scolari kendisini almanya maçında oynamaya uygun görmemişti, oysa Löw Schweinsteiger'i bu kritik maçta oynatma silahını kullanmıştı. İşte maçın kilit noktası da bu oyuncu tercihleri oldu bana göre... Schweinsteiger oraya gitti, buraya gitti, yattı kalktı ve 22de Podolski'nin ortasına bir vurdu Portekizlileri şakına çevirivirde. Öyle şaşırdlar ki, çünkü "nasılsa bu maçı alırız" havası vardı, kendilerine gelmeden aval aval bakınırken, Klose'yi unutuverdiler arka direkte ve daha dakikalar 30ü göstermeden 2-0 yenik duruma düştüler... 2-0dan maç çevirmek bizim takıma özgüdür, herkes kolay kolay başaramaz, başaramadı da Ronaldo'nun arkadaşları ama 4 turnuvada da gol atma becerisi gösterme şerefine eren Nuno Gomez'in golü devreye giderken ümit verdi Kırmızı formalılara... İkinci yarıya oyunu çevirme iştahıyla başlayan Scolari'nin hayallerini Ballack yıkıverdi... Gol öncesi açık bir itme olduğunu kendisi de inkar etmez zannederim ama futbol artık temiz değil, zaten saf kalan ne var ki artık dünyada...Bu satırları yazarken atv televizyonunda Kazım Kanat "futbol budur" derken, Ahmet Çakar "Ballack emek hırsızlığı yaptı" diye kendini yırtıyordu... Sonrasında Scolari oyuna Nani ve Postiga'yı alarak, bütün riskleri de aldı ama Simao nedense hep topla buluşmayı yeğledi, ayağına gelenleri de ya vurdu auta ya da kaleciye ortaladı. Çocukluğumuzda nedensiz her turnuvada desteklediğimiz Almanya'nın gol yemesini istiyordum Ballack'ın o "içime sinmeyen" golünden sonra ve maç biterken Nani ortaladı Postiga çaktı kafayı. "
Hadi be bi' tane daha" demeyen bir tek Almanlar vardır herhalde o anda maçı izleyenler arasında, ama olmadı, vakit yetmedi, Panzerler "turnuva takımı" olduklarını bir kez daha gösterdiler, "yemişim sistemi top ayağıma yakışırken" diyen Portekizliler ise Lisbon yolunu tuttular... Evine gidecek bir kişi de maçın hakemi Peter Fröjdfeldt olacaktır kesin... Bu yazıya Podolski'nin vurduğu o füzeye değinmeden son verirsem, güzel futbola ayıp etmiş olurum, kalenin bir iki karış yanından giden o top gol olsa, bırakın turnuvanın, senenin golü olurdu... Kısmet değilmiş topla ağların buluşması...
Hans-Dieter Flick, Almanya Yardımcı Antrenörü:"Maçın başından sonuna kadar iyi bir mücadele sergiledik. Tam bir turnuva takımı olduğumuzu gösterdik. Defansımızı sağlam kurduk ki Portekiz pozisyon bulamadı ve duran toplardan gol atacağımıza emindim, attık da..."
Luiz Felipe Scolari, Portekiz Teknik Direktörü: "Almanya ile karşılaşacağımızı düşünmemiştik, onların da gruptan birinci çıkacaklarını zannediyorduk ama onlar ikinci çıktı. kaliteli bir takımla oynadık ki duran toplarda oldukça başarılılar. Ballack ve Klose gibi oyuncuları tutmakla görevlendirdiğim adamlar serbet vuruşlarda başka adamları tutunca, bunun pahalı ödedik.Takımın ilk dörde kalamamasında tek suçlu benim, çünkü kadroyu da oyuncuları da seçen benim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder