Portekiz:2-0:Türkiye

Biralı ve rakılı sofrada, projeksiyon aletinin yanımızda bulunmasına rağmen atv'ye binbir çeşit küfür ederek 37 ekranda maç izlemeye mahkum bırakıldığımız bir geceydi dün gece... Bir de üstelik uğursuz mavi- moda tabirle turkuaz- renkli formayla çıktık Portekiz karşısına... Favori tabii ki Portekiz idi ama biz de Fatih Hoca'ya güveniyorduk... Hoca'da Emre ve Tuncay'a güvenmiş belli ki İngilitere tecrübeleriyle bir şeyler yaparlar diye ama ikisi de "yolda bıraktı" Fatih Hoca'yı... Gazeteleri okumadım ama Emre hakkında pek olumlu yazı yoktur diye düşünüyorum, acaba aklı Fenerbahçe transferinde mi? Ya da koca sezon Newcastle'da yattığından, topu mu unuttu... Öte yandan Gökhan Zan zaten hazırlık maçlarında hata yapacağının sinyallerini veriyordu, dün gece de bizleri yanıltmadı... Portekiz, kendine güvenen futbolu ile maçı aldı götürdü ki, herkesin gözünün üstünde olduğu Ronaldo, tam olarak kendini maça verememesine rağmen. Sebebi maçın ilk dakikalarında bizim defansın "kasapvari" hareketlerle gözünü korkutmuş olması olabilir mi? Herkesin bir ekolünün olduğu yerde, bizim ekolümüzün olmaması böyle turnuvalarda eksikliğini gösteriyor, iyi niyetle ve "gaz"la bir yere kadar gidiliyor, bu bir gerçek... Bir de maç sonrası NTV kanalında Rıdvan Dilmen'in Fatih Hoca'ya olan "kinini kusması" alkolle sinirin karışık olduğu bünyede "şeytana" karşı daha bir tiksinti uyandırdı... Acaba hala Oğuzların , Metinlerin olduğu yerde kendisinin adının olmamasının acısı mı var... Önümüzde iki maç var, Çek maçı zor maç olacak, yeniliriz büyük ihtimal ama İsviçre'yi yeneriz, ev sahibine yenilirsek Fatih Hoca için Avrupa şampiyonaları "kabusa" dönüşür, ismi de "sıfırcı Fatih"e çıkar... Hiç mi olumlu bir şey yoktu dün diye bakarsak, seyircimize "helal olsun" bağırdı adamlar...
Luiz Felipe Scolari, Portekiz Teknik Direktörü: " Sağlık ve fizik ekibimize ilk olarak teşekkür etmek istiyorum, takımı "bomba" gibi yapmışlar, mükemmel bir fizik ve teknik kombinasyon gösterdik. İlk maçlar her zaman zordur, bunu kazandık ve Çek maçına balacağız artık, onalrı da yenersek gruptan çıkarız. Nuno Gomez çıkınca Ronaldo'ya kaptanlık bandını verdim ki, ekstar bir motivasyon olsun, o da bekleneni verdi."
Fatih Terim, Turkiye Teknik Direktörü: " Portekiz gibi turnuvanın favorilerinden bir takıma karşı oynadığımız maçta, ilk yarı baskı yememize rağmen, kalemizde fazla pozisyon vermedik. İkinci yarı gol atmayı düşünürken, kaptırdığımız bir top, bize kendi kalemizde gol olarak döndü. Sakat sakat oynayan oyuncularımız vardı, gökhan zan çıkınca Emre girdi ve daha ısınmadan golü yedik. Şimdi İsviçre maçı bizim için hayati bir maç oldu..."