12 Şubat 2010 Cuma

Anti Bizans Söylemi


On seneyi aşkın bir geçmişe dayanan "Anti Bizans" söylemini Bursaspor-Fenerbahçe kupa maçı sırasında yaşanılanlar yeniden hatırlamama sebep oldu. Anadolu takımlarından, özellikle taraftar potansiyeli yüksek olanlardan, son yıllarda sık sık "Anti Bizans İstanbul" laflarını duymaya alışık hale geldik ama bu tamlama gittikçe gerçek anlamından sapıp, İstanbul'un üç takımı Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı hedef alır duruma geldi. Hatta bu "Bizans" lafı o kadar popüler oldu ki, Bursa'ya deplasmana gittiğimizde ya da Ankara'da, Eskişehir'de, İzmir'de, Kocaeli'nde, Antalya'da sokakta Malkoçoğlu kesilip Bizansa karşı sefere cıkma hazırlığı içindeki "yeni yetmeler" Galatasaray otobüsünü taşlamakta, Fener kafilesine saldırmakta ya da Beşiktaş taraftarını küfürlerle karşılamakta... Bu kadar nefret içinde kimse de kalkıp bu sozun asil çıkma nedenini soylememekte, internetin de hayatımızın vazgecilmezi haline gelmesiyle Anadolu takımlarının forumlarında Bizans kelimesini ekleyerek İstanbul takımlarına hakaretler yağmaktadır... Oysa, tribünde uzun yıllar mesai harcamış tribün insanları bilecekler ki bu bahsettiğimiz söylemin ortaya çıkma sebebi hakemlerin İstanbullular ile Anadolu takımlarının karşılaşmalarında yanlı kararlar almaları ve memleketinin bütününe eşit davranması gereken Futbol federasyonun sadece üç takımı kollar gözükmesi halidir, ve bütün bunlar yaşanırken üç maymunu oynayan İstanbul merkezli memleket basının tutum ve tavrıdır... Çok uzak değildir Bursa'dan galibiyetle dönen Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaşın maçlarından sonra gazetelere atılan "şeftaliyi yardık" ana fikirli manşetler... İşte bu üç temel etken, Anti Bizans söylemin orjinalini oluşturuken, geçen zamanla birlikte bu söz üç İstanbul kulübünü nitelendiri duruma dönüşüverdi...
Bir hafta içinde oynanan Fenerbahçe-Bursaspor maçlarından hareketle, Anti Bizans sözünü bir kez daha irdelemek gerekir... Kadıköy'deki ilk maçta Fenerbahçe Bursaspor'u 3-0 yenerken, yeşil-beyazlıların çok bariz bir golü ofsayt nedeniyle iptal edilmiş ve Bursa takımına rövanşta 2-0 yetecekken, bu şekilde 4-0 gerekiyordu. Kurduğu başarılı takım ile uzun yıllar göremedikleri finali hedefleyen, belki de oradan Avrupa'ya gitmeyi düşünen Ertuğrul hocanın ne kadar büyük bir kayba uğradığını göz ardı eden basın ve televizyon kuruluşları, bir hafta boyunca Galatasaray'lı Jo'nun sakatlığı üzerinden "kasap havası" estiriyordu. Dün gece de Bursa takımı insan üstü bir gayret göstermiş, 3-0 galip duruma gelmiş lakin maçı yöneten hakem ev sahibi lehine açık bir penaltıyı görmezden gelirken, kritik yerlerde çaldığı düdüklerle turun adresini değiştirmişti. Ve maç sonrası gazete ve televizyonlara göz attığımızda Bursa'nın hakkının nasıl yendiğinden değil de taraftarların çıkardığı olaylardan, Bursaspor yöneticilerinin hakeme ettiği küfürlerden bahsediliyor, kimse olayların sebebine inmek istemiyor. Bugün gazetelerine attıkları manşetleri, acaba Fenerbahçe ve Bursaspor'un yaşadıklarını yer değiştirdiğimizde, aynı şekilde yazacak mı medya kuruluşları? Uzaydan gelmediyseniz ve çok da saf değilseniz, cevabınız tabii ki hayır olacaktır... İşte Bizans söyleminin orjini burada... Daha fazla raiting almak, daha çok gazete satmak adına görmek istediğini gören İstanbul basınına bir tepkidir bu Bizans lafı... Yoksa, Fenerbahçe-Bursaspor maçları sırasında hakemlerin tutumundan, medyanın olayları yansıtmasına varana kadar, bunları yönlenediren Fenerbahçe kulüp yönetimi olmamıştır, olamaz da... Bu nedenle Bursa taraftarı da maçtan sonra deplasman yapan Fenerbahçelilere saldırarak, yanlış hedefe yönelmiştir, aynen ağızlarında "kahpe Bizans İstanbul" salyaları ile Galatasaray ve Beşiktaş'a Anadolu'da yapılan saldırılar gibi...


3 yorum:

Arkhe dedi ki...

Net subjektif bir yorum.

aydın dedi ki...

Örneğin Fenerbahçe üzerinden verilmesi ve hataların sürekli Fenerbahçe lehine olduğu vurgusu sizleri çok temiz yapıyor.
Artık örneklerinizi Fenerbahçe üzerinden vermeyin, elle gol atıp birbirine göz kırpan futbolcularınız üzerine yoğunlaşın.
Fenerbahçe ile ilgili nöbet tutmaktan vazgeçin, sevmek zorunda değilsiniz ama nefrete harcadığınız enerjiyi kendi takımınıza olan desteğe kanalize edin.

Adsız dedi ki...

Yalnız ufak bir yanlışlık var. Skor 2-0 iken Deniz topu yumrukladı, 3-0 iken değildi.

Blog Widget by LinkWithin