16 Şubat 2010 Salı
Lyon:1-0:Real Madrid
Star TV salı gecesini boş geçip, dizileri yayınlamayı tercih edince, biz de Rustavi televizyonuna yöneldik, dilini anlamasak da, futbolun evrensel lisanından hareketle oldukça zevkli bir mücadele izledik kendi adımıza. Sadece maçı izlemekle kalmayıp, Gürcülerin isimlerin sonuna -i takısı eklediği gibi bir de genel kültür bilgisine sahip olduk: Lopezi, Kakasi, Ramosi... Hafta sonu oynadığı Lens maçındaki "ruhsuz" yapısının aksine, Real Madrid maçında oldukça "çetin" ve istekli bir takım görünümündeydi Lyon takımı, ekip savunması yapıyorlar, kanatlardan zorluyorlardı İspanyol defansını. Öte yandan Real'de Ronaldo maça damga vurmaya hazırdı, pek hevesli gözüküyordu diğer takım arkadaşlarının aksine, Şampiyonlar Liginin kameramanları da derslerine iyi çalışmışlar ki, sürekli bilek hareketlerine zoom yaptılar Portekizlinin, o da onları kırmadı, beş dakikada bir streetball style gösteri yaptı, sildi gözümüzün pasını... Ronaldo, maçı kazanmak için didinirken, Kaka'da bir durgunluk, bir mutsuzluk hissi sezdim, Milan'da daha neşeli ve güler yüzlüyken, Madrid'te pek de umduğunu bulmuşa benzemiyor. Transferi öncesi, "bu adam zaten aileden zengin, para için oynamıyor futbolu" diye lakırdılar yayılmıştı internet çevrelerinde, banka hesabını şişirmek için gitmediyse Real'e, gitme sebebini pek bulamamışa benziyor. Bu gece forvetin solunda yer aldı ve karşısındaki 13 numaralı Reveillere'yi yıldız yaptı. Lyon'lu sağ bek bu maçın video kasedini, CD'sini, DVD'sini kopyalaıp durur, ilerde transfer görüşmelerinde menajerini dağıttırır dört bir yana... Yıldız demişken, pırıl pırıl parlayan bir Lloris var ki Fransız futbolunda, ne zaman Lyon maçı izlesem, nazar değecek diye korkarak bakıyorum televizyona, geleceği çok parlak bu çocuğun hem de çok. Higuain'ın karşı karşıya topunu çıkarmasını alkışlarken, Ronaldo'nun köşeye giden topunu tokatlamasına şapka çıkardık... Öbür taraftan meslektaşı Casillas az kalsın ikinci gole sebebiyet veriyordu auttan topu Lopez'in ayağına verdiğinde. Futbolun ilahları İspanyol'un yanında değil de Arjantinli'den yana olsaydı, rövanşta çok ama çok zor bir maç bekliyordu Galaktikos'u. İşte o an aklıma Aykut Erçetin geldi, şampiyonlar ligi ön elemesinde Aykut hata yaparken, 16/1 finallerde de Casillas yanlış yapabiliyordu, ama Aykut ömür boyu o hatanın cezası ile yaşayacakken Galatasaray taraftarının gözünde, Casillas kolayca bağışlanacaktı... Fransa'dan maçı izlerken memleketi de düşündürdü Casillas, sonra Zidan'ı gösterdi kameralar, acaba dedim, sormuşlar mıdır, kalbin kimin yanında diye maç öncesi, ya Real Madrid dediyse, nasıl karşılamıştır Fransız basını? Cesaret edebilir mi bir Türk topçusu, memleket takımı yabancılarla oynarken onlardan yana duruş sergilemeyi? Filozof gibi kafayı takmışken bu sorulara, Benzema girdi oyuna, aha da başka soru: Gol atarsa sevinecek mi? Beckham "sevinmem" demişti, eski Lyon'lu ne yapacaktı? Pek bir şey yapamadı, heyecanlandı, top ayağına takıldı, 5 metre ofsaytta kaldı... Bir de forma mevzusu var ki, bu sorunun cevabını da siz okurlara bırakıyorum, iki takım da tertemiz "reklamsız" formalarla çıktı sahaya, Fransızların her tarafının yama gibi sponsor isimleriyle donanmasına alışık olduğumuz için, pek "çıplak" gözüktüler gözüme, nedir sebebi bu iki takımın da Şampiyonlar Liginde reklamsız formayla çıkmasının?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
bwin bahis şirketi olduğu için fransa da reklamı yasak heineken de mesela bira markası olduğu için çoğu ülkede enjoy responsibly gibi şeyler yazar reklam panolarında
bu kurallar türkiye de geçerli
o.lyon un durumu bilmiyorum
bildiğim kadarıyla Lyon bu sene ztn çok küçük bir rekLam aLıyor o da logosunun altına.
Real Madrid'in olayı Painkiller'in anlattığı gibi. Liverpool da geçen sene Marsilya maçlarına carlsberg'den yoksun çıkmıştı.
Celtic de sezon başı Rusya'da Dinamo maçına Carling yazısını kapatarak çıktı.
Bir de iki aynı rekLamı alan takımların durumu var. Arsenal - Hamburg (ikisi de Fly EMirates) birbirlerine karşı maç yaparken ev sahibi asıl reklamı taşıyordu, diğer ekipte ise 'DUBAİ' yazıyordu aynı yazı stili ile. Böyle enteresan kuralları var CL'nin...
İçki markalarının reklamı Fransa'da yasak. Lyon'un Avrupa formasında da sanırım yine yasak olan bir markanın reklamı var. Bu sezon zaten çok güzel olan o formalar reklamsız halleriyle müthiş görünüyor insanın gözüne.
Bu arada söz konusu dünyanın en ırkçı ve en sömürgeci devletlerinden birisi olan Fransa olduğunda milli duygulardan bahsedilemez bence. Zidane'ın ne tarafı tuttuğu muamma olarak kalmış gibi ama, Lyon'u tutmayacağı kesin.
Yorum Gönder