2 Ocak 2011 Pazar

Yılın İlk Derbisi de Galatasaray'ın:"Beşiktaş:71-Galatasaray:73"


2010'un son derbisinden sonra 2011'in ilk derbisini oynamak ilginç bir durum. Ben her ne kadar daha 2011 yılına alışamasam da tarih sayfaları 2 Ocak 2011'i gösteriyor. "Üzerinden bir yıl geçti" gibi iğrenç bir klişe geyik yapmayacağım tabi ki ama 3 gün'e bir yıl yazılsa da 3 gün içinde zorluk derecesi yüksek 2 maç oynamak ve kazanmak ciddi iş aslında. Öncesinde de yine salı-cuma-çarşamba-pazar ekseni düşünüldüğünde 12 günde 4 maç oynamış Galatasaray takımı ve bu maçların 3'ü deplasman. Yolculuklar, takımların durumları, maçların önemi derken bugünkü görüntünün, yani 15 sayılık farkın erimesinin birinci nedeni kesinlikle yorgunluk. 2. nedeni ise az önce de dediğim gibi yorgunluk derecesi yüksek maçların üst üste gelmiş olması. Şimdi şunu da diyebilirsiniz: Galatasaray EuroCup da 4'lü final hedefliyorsa buna alışmalı. Sonuna kadar katılırım. Çünkü alışmak zorunda takımımız ve tempo bu seviyede geçecek. Zaten bugünkü maçı böyle üst seviyede bir taraftar yoğunluğuna ve oyuncu iştahına rağmen kötü oynadığı günde kazanması Galatasaray'ın her şeyden önce takım olmasına bağlı bir durum. Aslında buradan iyi yönde çıkarılacak çok şey var. Peki madolyonun diğer yüzüne, Beşiktaş tarafına dönecek olursa iş, işte orası biraz karışık. Geçtiğimiz hafta paralar ödenmediği için antrenmanı boykot etti oyuncular ve o boykotlar sonrası hafta sonu oynanan Tofaş maçında haliyle fark yediler. Camia tekrar bir araya geldi ve Yıldırım Demirören'den yine söz alındı sanırım. Neyse orada işler hep böyle dönüyor. Sonra Chatman kadro dışı bırakıldı nedeni bilinmez. Maç günü geldi çattı. İşin ilginci ise sponsor firmadan alınan paraların aktarıldığı futbol takımının yeni oyuncularının deyim yerindeyse "ayağının tozuyla" Cola Turka Arenaya götürülmeleriydi. Şimdi bu işin de bir kaç yönü var. Birincisi "taraftara şov yapma" tabiki. İkincisi ise Gelen oyunculara taraftarı göstermek ki buna da gerek olmadığını düşünmüyorum. Bir diğeri de "bakın biz de Iverson var" demeleri. Vallahi bana hepsi saçma geldi ama içimi acıtan bir şey var. Adamların paralarını yıllardır futbol takımına aktardıkları yetmiyormuş gibi Futbol takımının çiçeği burnunda yıldızlarını "bakın size vermediğimiz paralarla bunları aldık" der gibi Beşiktaşlı basketçilerin gözüne sokmanın anlamı nedir, onu bir türlü anlamış değilim. Basketçilerin Allahı var maçın son anına kadar mücadele ettiler. Son topa getirdiler maçı, 15 sayılık farkı erittiler hatta maçı kazanma şansı ellerine dahi gelmişti. Oktay Mahmuti çizdiği oyunla bir nebze onların planını bozup Rancik'le sayıyı bulmuştu belki ama yine yılmadılar. Sonuçta kaybettiler belki ama kaybetmenin acısı dışında bir de tribündeki duruma içleri yandı.

Şimdi bunları niye anlattın derseniz; maçın büyük bölümünde babamın Barcelona aşkı nedeniyle Barcelona ve Galatasaray maçları arasında gitmek zorunda kaldığımı söylerim. O yüzden maçla ilgili genel yorum yapamıyorum sadece son 5 dakikayı adam gibi izledim. Son bölümde Galatasaray düşüşteyken Beşiktaş'lı İgnerski inanılmaz bir yükselişteydi. Üst üste inanılmaz üçlükler attı. Ama sonunu getiremedi. Takımımız adına Ermal'in sağlam Beşiktaş uzunlarına rağmen çoğu içeriden attığı 22 sayı önemli. Ermal geçen maçta ayağındaki sorun nedeniyle fazla forma giyememişti. Bugün acısını çıkardı. Ermal'in dışında da biraz Tutku, biraz Shumpert göze çarptılar. Dediğim gibi 4 günde 2 derbi oynamak kolay iş değil. Hele öncesi de düşünüldüğünde daha da değerli oluyor bu galibiyet. Ancak Beşiktaş'ın da 7 kişi ile maçı oynadığını belirtmeyi unutmayalım. Bizim adımıza Sabri Abi'nin deyimiyle "giren çıkanın performansını aldığı yerden devam ettiriyorsa" onlarda bugün öyle bir durum yoktu.

Iverson'a gelince. Garibim bütün bu olumsuzlukların içinde yine iyi niyetli. Şimdiye çoktan isyan bayrağını çekmesi gerekirdi bildiğimiz Iverson'ın. Ama yine de oynuyor oynatmaya çalışıyor. Belki biraz daha efektif kullanılabilir ama koça bağlı bir durum bu. Son bölümde de faul konusunda doğru yaptığını düşünüyorum. Burak Bıyıktay maç sonunda gönderme yaptı gibi sanki Iverson'a.

Maç içinde bir de çok güzel bir hareket vardı ki o da Oktay Mahmuti'den geldi. Sevgili koçumuz Beşiktaş'ın üç sayısının 2 yazılması sonrası Recep Ankaralı'nın yorumunu dinleyip, hakemlere güvenip 3 sayı olarak düzeltilmesine hiç sesini bile çıkarmadı. Çok güzel bir davranıştı gerçekten. "Parçalının ruhu aslında bu" demek geliyor içimden. Koç demişken son söz ona ait olsun. İşte maç sonunda yayıncı kuruluşa verdiği röportaj:
"Oyunun büyük bölümünde deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadık. Üçüncü çeyrekte farkı açmayı başardık, ancak yaptığımız basit hatalarla Beşiktaş Cola Turka bizi yakaladı. Ignerski'ye faul yapmadık ama Ignerski zor da olsa pozisyonda basketi buldu. Yine de kazanan tarafta bizim adımızın yazıyor olması sevindirici tabi. Maçın geneline bakarsak zaten bizim hak ettiğimiz bir oyun ve maç oldu. Zor bir deplasmandan önemli bir galibiyetle dönüyoruz."



MAÇ SONU:
* Josh Shipp: (25:54, 6 sayı, 8 ribaund, 4 asist, 2 top kaybı, 5 top çalma, 3/8 saha içi)
* Melih Mahmutoğlu: (04:50, 0 sayı, 1 asist, 0/1 saha içi)
* Preston Shumpert: (22:23, 7 sayı, 2 ribaund, 1 asist, 3 top çalma, 3/8 saha içi)
* Taylor Rochestie: (29:54, 8 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 2 top kaybı, 5 top çalma, 3/12 s içi)
* Tutku Açık: (19:31, 8 sayı, 3 ribaund, 4 asist, 1 top çalma, 3 top kaybı, 1/8 saha içi)
* Luksa Andric: (07:14, 4 sayı, 1 ribaund, 1 top kaybı, 2/2 saha içi)
* Radoslav Rancik: (22:30, 4 sayı, 7 ribaund, 1 asist, 2 top kaybı, 2/4 saha içi)
* Haluk Yıldırım: (25:44, 9 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 1 top kaybı, 3/3 saha içi)
* Evren Büker: (14:07, 5 sayı, 1 ribaund, 2/5 saha içi)
* Ermal Kurtoğlu: (27:53, 22 sayı, 6 ribaund, 1 asist, 10/15 saha içi)

1. ÇEYREK: 9 - 14
2. ÇEYREK: 21 - 20 (30-34)
3. ÇEYREK: 15 - 21 (45-55)
4. ÇEYREK: 26 - 18 (71-73)
(fotoğraflar ve istatistikler resmi siteden)

2 yorum:

Erkan Karahan dedi ki...

bugün bir galatasaraylı olarak akatlarda beşiktaşlılara çaktırmadan takımımın yanında oldum parçalının ruhuna bir örnek daha veriyim: ermal'den top dışarı çıktı ve hakem topu bize verdi,beşiktaşlılar isyan ediyor,ermal hemen dönüp benden çıktı diye söyledi hakeme.

gürkonas dedi ki...

senin taktik süpermiş @offguard :) kendine iyi hakim olabilmişsin. ayrıca verdiğin örnekten sonra barca'ya iyice sinir oldum. Süper bir hareketmiş ermal'inki gerçekten ;)

Blog Widget by LinkWithin