1970 doğumlu. 38 yaşını doldurmuş 39a girmiş. 2 senesi İskoçyada olmak üzere adadaki 9.yılı. Sözleşmesini bir sene daha uzattı hem de bence dünyanın en zor liginde. Takımın kaptanıydı, bir de üstüne genç takım antrenörü olacak. Ayda bir haftanın futbolcusu seçiliyor. Hiç alışık olmadığımız bir yolla; gençlerin önünü açmak için milli takımı bırakıyor. Bir de öyle goller atıyor ki bizim memlekette iken neredeydin kardeşim diyesi geliyor adamın. "Türkiye'de vuruyordum yerden gidiyordu gol oluyordu ama burada vuruyorum çatala gidiyor çok enteresan. Havasından mıdır nedir onu da bilmiyorum." diye bunu esprili bir şekilde dile getirmişti. Bryan Robson ‘Her takıma bir Tugay lazım’ derken, Alex Ferguson ‘Eğer 10 yaş genç olsaydı, bizim takımda 10 yıl forma giyerdi’ diyor. Tipi de İngilize kaçmaya başladı. Hani tanımasak Türk demeyiz ilk görüşte. Ama “Türkiye’yi temsil etmek” diye kalıp bir laf vardır ya o lafın yakıştığı ender kişilerden. [Gözbek]
Bloga stajyer olarak aldığım Göksel'in ilk yazısı, gelen tepki ve yorumlara göre yazar kadrosuna yükselteceğiz kendisini...
6 yorum:
seke seke yaptıgı gol sevinci hala gozlerımde.. turkıyede kalsa tıcarete falan atılırdı heralde..
yazsın yazsın.. çeşitlilik olur :))
güzel yazı. teşekkürler..
Güzel yazı, farklı bakış açıları her zaman iyidir. Tugay'a gelirsek "30'undan sonra futbol öğrendi" diyebiliriz. Biz ne yaparsak yapalım saha içinde değil ama saha dışında hala çok gerilerdeyiz.
Hayırlı olsun...yeni transfer yeni kan :)
üslup da güzel içerik de...Hatta bize de yazsın, seve seve yayımlarız:))
Yorum Gönder