Hakan Şükür, Galatasaray'dan ayrıldı ayrılalı fırsat buldukça Adnan Polat yönetimine laf dokundurmakta, ama nedense bu sözleriyle kendisini seven Galatasaray taraftarının kalbinden silindiğinin farkında olmamakta. Yine gazetecilerin sorularına cevap veriken, yönetimi hedef almış lakin aynı röportaj içinde öyle sözler sarf etmiş ki, adeta kendine ateş etmiş. Buyurun beraber bakalım söylediklerine:
"Kendi isteğimle olsa, belki futbolu daha önce bırakacaktım. Onların isteğiyle bırakmış olmak üzdü. Bir de içten vurulmak. Başarılarınızı kıskanan, isminizin camiayı aştığını düşünenler kabul edemedi. Tarihimizde içten vurulmalar çok var, herhalde büyüklerimiz çok tarih okumuş. Bunları yapanların duygusuz olduğuna, kalbinin, inancının olmadığına, başka kimseyi düşünmediğine inanıyorum. Yüksek yerlerdekilerin kendilerini görmesi zordur. O makamların şatafatı çoktur. Kendinizi görmek zordur, ne zaman ayrılırsınız, o zaman görürsünüz. Burada görmezseniz, ahirette görürsünüz. İşte ben oradaki karşılaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum."
Bu sözleriyle kimi hedef aldığını anlamak zor olmasa gerek: Adnan Polat yönetimini... Ve bu yönetim içindeki kişilerin Hakan Şükür'ü kıskandığı için kendisini takımdan uzaklaştırıp, futbolu bıraktırdığını ima etmiş Hakan. Hatta, "içten vuruldum diyerek", kendi camiası tarafından bu hale düşürüldüğü, oysa aynı ortamda yaşayan insanların birbirine sahip çıkması gerektiği vurgusu üzerinden desteklemiş savını... İşi daha da uzatarak, öbür dünyaya getirmiş, kul hakkı konusuna girerek, ahiret günü intikamını alacağını belirterek, kin ve nefret duygularının Müslümanlıkta yeri olmamasına rağmen, içinde beslediğini yansıtmış okurlara...
Röportaja devam edelim, bakalım nasıl sonlandırmış konuşmasını Hakan:
"Takım kayıpsız gidiyor, performansını nasıl buluyorsunuz? Mart'ta kongre var. G.Saray başarılı olmak durumunda. Eğer transfer kendi başarınız için yapılmışsa, başarısız olur. Belki bugünü kurtarabilirsiniz, seçim kazanabilirsiniz. Ama ben bundan sonraki sürecin G.Saray için zor olacağını düşünüyorum. Taraftar gibi cevap verirsem, takım çok iyi. Hatta UEFA KUPASI'nı kazanan kadrodan bile iyi. O kadro, "5. bile olamaz" denilen, dibe vurmuş ama dipten sonra 4 yıl şampiyon olan, UEFA Kupası kazanan bir kadroydu. "O kadro mu, bu kadro mu?" derseniz, vitrin olarak bu kadro daha iyi. Ama kazanılmış başarı üzerinden ve o başarıların nasıl kazanıldığını konuşursak, tabii ki UEFA kadrosu. 2 takımı bugün karşılaştırın, maç yaptırın, bugünkü kadro yenemez."
Ve Galatasaray'ın şu an herkes tarafından imrenilerek izlenilen kadrosunun başarısız olacağını, hatta kendilerini zor bir sürecin beklediğini belirtmiş Hakan... Bu söylediği "tahminin" gerekçelerini ise belirtmemiş, sadece "düşünüyorum" diyerek içindeki, kafasındaki fikirleri belirtmiş... Dünyanın her tarafındaki Galatasaraylılar, ortalama olarak her maç 3 gol atan takımlarıyla övünürken, başarılı bir takımları olmasının mutluluğunu yaşarken, Hakan Şükür, ortaya neden göstermeden başarısızlıktan bahsediyor. Hatta, Galatasaray yönetimin sadece transfer yapmakla kalmayıp, sarı-kırmızı takımın alt yapı dahil bütün kurumlarını revize edip, dünyada başarısı ile takdir toplayan Ajax modeline dönüştürüken, futbol otoritelerinin ikinci Derwall dediği Rijkaard ve Neskeens birlikteliğinin başarısını överken, Galatasaray forması altında kendini Türk futboluna ispat ettirmiş Hakan Şükür'ün "başarısızlık" beklemesi neyin nesi?Yönetimdekilerin kendisini kıskandığını belirtirken, yukarıdaki alıntıladığım paragraftaki sözlerde kıskançık emarelerini hissetmemek için çok mu saf olmak gerekir? İlk alıntıda bahsettiği, içten vurmayı, acaba bu sözleriyle Hakan Şükür de gerçekleştirmiyor mu? Ya da Hakan Şükür artık kendini içten bir olarak görmüyor mu?
24 Eylül 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
günü kurtaran transfer ve geleceği iyi görmüyorum derken sanırım işin maddi boyutunu kastediyor ama şunu bilmiyor ki o ve onun gibi posası çıkmış oyuncuların yıllık maaşlarından kurtulan bu klübe ekstradan binen mali yük senede 5 milyon €..yeni projeler ve sponsprluklar da düşünüldüğünde karşılanması çok zor rakamlar değil..
artık bu kan emiciliği bıraksınlar da gözümüzdeki ve kalbimizdeki değerlerini daha fazla yitirmesinler..benide 'içerdeki'lerden biri olarak onlara tavsiyemdir
Hayatımda kendiyle bu kadar çelişen bir açıklama yapan birini daha görmedim. içten vuruldum derken kendisi ne yapıyor farkında değil mi? İsminin camiayı aşması ne demek? Bu nasıl bir ego? Konuşmayın artık, sevgimizi bitirdiniz, saygımızı da bitirmeyin.
Yorum Gönder