14 Eylül 2009 Pazartesi

TSL 5.Hafta


  • Haftanın en gergin maçı dersek yanılmayız herhalde Bursaspor-Fenerbahçe maçına, tabii sarı-lacivertli futbolcular için. Galatasaray bir gün önce kazanmış, 5te 5 yapmış, onlar da 5te 5 yapmak niyetinde ve baskı var üzerlerinde. Tamam, baskıyı anladık ama Fenerbahçeli toçularda yeni bir alışkanlık başladı, "hakemi tartaklama". Diyarbakırspor maçında Emre hakemin eline vurmuştu, Manisa maçında omuz attı, dün Alex omuz attı, Lugano Deniz Çoban'ın eline vurdu... Bakalım nereye kadar evam edecek bu hareketler... Zor bir deplasmandı, Fener İvankov'un hatasında golü buldu ve galip geldi. Okul takımı maçları öncesi kalecimizin topu orta sahaya kadar vuramayacağını bildiğimiz için, hep sağ ve sol taç çizgilerine doğru vurmasını söylüyoruz aut atışlarında ki kontra yemeyelim doğrudan kalemize doğru, Ivankov'a bunu kimse söylemedi herhalde... Bursa tribünleri maçta iyi bağırdılar, kendi içlerinde bir mevzu olmadı galiba ama Fenerbahçe deplasman tribünündeki karışıklık gecenin stresinin onlara da yansıdığını gösteriyordu. Bursa sahasının iki kale arkasındaki 4 sıra arka arka konmuş reklam panoları ise Endüstriyel Futbolun doruk noktası... Sercan'ın kaptan olması da iyi olmuş, artık kolay kolay bırakmaz Bursa'yı... (Bursaspor:0-1:Fenerbahçe)



  • Bursa'dan Olimpiyat stadına geçtiğimizde karadeniz fırtınası sel oldu yağdı Belediye'nin üzerine. İstanbul Büyükşehir Belediyesi nasıl çaresiz kaldıysa sel baskınlarında, futbol takımı da öyle bakakaldı Trabzonspor'un 6-1lik galibiyetine. İşin daha ilginç tarafı gollerin yarısının defans oyuncusu Egemen'den gelmesiydi. Egemen ikinci golde kendisi bile inanamadı bir maçta iki gol atacağına ki, nası sevineceğini bilemedi, üçüncü golde topukla atarak fantezi yaptı resmen... Üçüncü gol demişken, Belediye savunması Galatasaray-Beşiktaş maçında siyah-beyazlıların yediği ilk golü iyi analiz etmiş, ön direk arka direk savunması yapmıştı... Trabzonspor tarafı da maç öncesi takımı protesto etmek için pankartları ters çevirmişti ama gelen erken golller sonrası bazıları protetsoyu sonlandırmak, bazıları da bir süre daha devam etmek isteyince arlarında arbede çıktı... Goller sonrası Broos kendineden geçmiş halde sevinirken, tercüman bu sefer "cool" davrandı... Maçta atılan 7 gol futbol dilenciklerine zevk verdi ama bi İstanbul Belediyenin bir de Trabzonun'un direkten dönen topları gol olsaydı daha da orgazm olacaktı tribündekiler... (İstanbul B.B:1-7:Trabzonspor)
  • Manisa'ya konuk olan Sivas ligde puan alarak siftah yapma amacındaydı ama maalesef giydikleri forma gibi "mor "olarak döndüler Ege deplasmanından.Kırmızı-beyaz renkleri olan bir takım neden mor forma giyer anlamış değilim, Galatasaray'ı mı taklit ediyorlar, yoksa adidas bu sene mor renge taktı mı... Fenerbahçe maçının başarılı topçusu Simpson, haftanın en güzel gollerinden birini atarak takımını öne geçirdi, sonra da yine Yiğido defansını kanattan yararak vurdu topa Isiac entereasn bir göğis golü attı... Güzel gollerden birini de İbrahim attı Sivasspor adına ama puan almaya yetmedi bu gol... Manisa tribünleri bu takımı neden yalnız bırakıyor anlamış değilim, gerçi eski maçlara nazaran kale arkasında "Tarzan" temalı pankartlar vardı ama diğer kale arkası o kadar boştu ki rengarenk yazılmış "MA-Nİ-SA" yazısını okuyabiliyorduk... Galatasaray'a gidecek diye kadro dışı kalan Sezer, transfer yatınca tekrar takıma alınmış, Sivas karşısında da kaptan olarak çıkmıştı... "galip takım bozulmaz" diyen hoca Mesut Bakkal, Galatasaray'dan aldığı topçulara şans vermedi bu maçta, bakalım Orkun kaleyi ne zaman kapacak... Uzun zamandır ortalıkta gözükmeyen Bülent Uygun, yine yoktu meydanda, ne güzel çıkardı televizyon kanallarına eskiden, acaba bavullarını mı topluyor, futbol böyle nankör işte, bir kaç hafta daha kaybetsin, kesilecektir bileti... (Manisaspor:3-1:Sivasspor)
  • Ege'nin diğer ili olan Denizli'de ise güzel bir mücadele ama golsüz bir gece vardı. Hocasını yenilemiş Denizlispor, iç sahada kazanmak istedi ama rakibi oldukça zorlu olan Diyarbakırspor idi. Ziya hocanın takımı gün geçtikçe daha iyi oynuyor, iyi mücadele ediyor ama gol noktalarında bir "cenabetlik" var, kaçırdıkları goller "gülünecek" cinstendi... Yeşil-siyahlılar ise artık galibiyet istiyorlar, sabırsızlanıyorlar üç puan gelmeyince ki maç sonu takımı ıslıklamları bunun göstergesi. Kadro yapılarına bakınca pek de yabana atılmayacak oyunculara sahipler ama bazen şans kendini hep saklıyor, özellikle Murat Hacıoğlu'nun bu işe el atacağını bekliyorum... (Denizlispor:0-0:Diyarbakırspor)
  • Haftanın en şık formalı takımının maçında Antalyaspor, Ankaragücü'nü yeni transferleri Necati'nin golüyle 1-0 yendi. Bu transferi duyduğumda sevinmiştim Antalyaspor adına, zira Necati gibi bir futbolcu her takıma gerekliydi. Galatasaray'dan uzaklaştırılıdığında, İspanya'da düzen tutturamamış, sonra da sanki "fos" bir topçu etiketi yapıştırılmıştı Necati'nin üzerine, oysa daha futbol oynayacak yılları vardı. Yeni takımında 10 numarayı da giyince "beyaz sayfa" açmış Necati ve başlangıcı da istediği gibi oldu. Mehmet hoca, maçtan sonra "Bizim için güzl futbnoldan ziyade skor gereken maçtı" derken acaba erken davranmıyor mu, bu demeçler genelde ligin son 5 haftasında verilir... Akdeniz takımı toparlanırken, taraftarı nedense onları hala yalnız bırakıyor. Eski yıllarda görmeye alışık olduğumuz o ateşli-bağıran taraftar yoktu dün gece, özellikle Adopen tribünü çok ıssız, Curva Nord vardı, ne oldu onlara? Rakip Ankaragücü'nün taraftarı 100 yılda her yerde takip ediyor takımlarını ama topçular onları pek mutlu edemiyorlar, istenen skorlar da gelmeyince bir gerginlik baş gösteriyor takımda, geçen hafta Ceyhun, bu hafta Bebbe kızardılar... Bir de Ankaraspor'dan gelen topçular da vardı bu maçta, daha güçlüydüler ama gene galibiyet gelmedi, bu "güç birliği" yarardan çok zarar getirecek Güçlülere, zaten "parayla saadet nerede görülmüş" (Antalyaspor:1-0:Ankaragücü)





  • Diğer Ankaralı Gençlerbirliği, Eskişehirspor'u ağırladı iç sahada. Maç öncesi iddiacıların banko beraberlik yazdığı maçta, iki kırmızı-siyahlı takım da yanıltmadı bahisçileri. Kahe 21. dakikada "şapka çıkarılacak" bir gol attı, sevindirdi alkaraları ama Doğa bu sevinci 2 dakika sonra kendi taraftarına yaşattı attığı "kasket çıkarılacak" golle. Sonrası ise ortada geçen bir mücadele ve yine Kahe'nin vurduğu ve Youla'nın bu kez kendi kalesine attığı golle maç beraber bitti. Maç öncesi ve içinde Es-Es tribünleri sürekli Bursaspor ve Ankaragücü'ne küfür etmişler, yaptıkları yanlış ama onları provake etmek için stada gelen 30-40 kadar Ankaragüçlü'ye ne demeli. Tribünlerin karışması sahaya da yansıdı ki Doğa ile İlhan Eker sokak kabadayıları gibi girdiler birbirlerine, "dışarda görüşürüz" havaları vardı, bu mevzu Eskişehir'e taşar mı bilinmez... Ümit karan ise hala gol atamadı, gol attığı maçtan sonra herhalde Eskişehir meydanında kurbanlar keser, yakışır Karan'a...(Gençlerbirliği:2-2:Eskişehirspor)
  • Tabata'yı Beşiktaş'a veren Gaziantepspor ise diğer Brezilyalısı Beto ile kazanmaya devam ediyor. Ligin son sırasındaki Kasımpaşa'yı ağırşayuan kırmızı-siyahlılar, 27. dakikadaki meşale şovla coştular, ikinci yarının başında da öne geçtiler. Tamam, 27 gençlik bu takıma sahip çıkıyor ama Gaziantep halkı da stadı doldurmalı başarı için, Manisa'da olduğu gibi onlarda da "GAZİANTEP" yazısı gözüküyor koltukların üzerinde... Ev sahibi daha önceki haftalarda begendiğimiz "çapraz" çizgili formayı neden bırakmış anlayamadık, ama Mahmut her maç ilginç renkleri tercih ediyor, bazen fıstık yeşili giyerken, dün gece de pembe giymişti. kasımpaşa cephesinde ise forma beğeni toplarken, Yılmaz Vural'ın gelişiyle takım da toparlanma sürecine girmiş, belki puansız döndüler ama artık puan alma zamanları geldi, umarım Avrupa yorgunu ve büyük ihtimal rotasyon yapacak olan Rijkaard'a yapmazlar bir sürpriz. (Gaziantepspor:1-0:Kasımpaşa)

  1. Haftanın hatası: Rüştü ve Beşiktaş savunması
  2. Haftanın şaşkını: Egemen (Trabzonspor) - 3 gol atacğını beklemezken
  3. Haftanın en şık forması: Antalyaspor
  4. Haftanın en şık hocası: Thomas Doll
  5. Haftanın en "sinik" hakemi: Deniz Çoban
  6. Haftanın en "gergin" takımı: Fenerbahçe
  7. Haftanın "yepyeni"tribünü: Galatasaray'ın Üstü Kapanmış Eski Açık'ı
  8. Haftanın en deplase tribünü: Beşiktaş ve Ankaragücü tribünleri
  9. Haftanın en "arıza" tribünüı: Eskişehir tribünleri
  10. Haftanın dibe vuranı : Bülent Uygun ve Sivasspor
  11. Haftanın en erken golü: Mustafa Sarp (Galatasaray) 4'
  12. Haftanın en geç golü: Kemal Okyay (Manisa), Umut Bulut (Trabzonspor) 90'
  13. Haftanın en organize golü: Galatasaray'ın 3.Golü
  14. Haftanın en güzel golleri:
Simpson (Manisa)
İbrahim (Sivas)
Kahe (Gençlerbirliği)
Doğa (Eskişehir)
Baros (Galatasaray) 2.Gol
Egemen (Trabzon) 3.Gol
Necati (Antalya)


O G B M A Y AV P
1.GALATASARAY A.Ş. 5 5 0 0 16 4 12 15
2.FENERBAHÇE 5 5 0 0 11 2 9 15
3.ESKİŞEHİRSPOR 5 2 3 0 7 5 2 9
4.MANİSASPOR 5 2 2 1 6 4 2 8
5.DİYARBAKIRSPOR 5 2 2 1 7 6 1 8
6.TRABZONSPOR A.Ş. 5 2 1 2 10 6 4 7
7.GENÇLERBİRLİĞİ 5 1 4 0 7 3 4 7
8.BURSASPOR 5 2 1 2 6 6 0 7
9.GAZİANTEPSPOR 5 1 3 1 5 5 0 6
10.ANTALYASPOR A.Ş. 5 2 0 3 4 5 -1 6
11.BEŞİKTAŞ A.Ş. 5 1 3 1 3 4 -1 6
12.BÜYÜKŞEHİR BLD.SPOR 5 1 3 1 7 10 -3 6
13.KAYSERİSPOR 4 1 2 1 5 5 0 5
14.ANKARASPOR A.Ş. 4 1 2 1 3 4 -1 5
15.MKE ANKARAGÜCÜ 5 0 3 2 5 7 -2 3
16.DENİZLİSPOR 4 0 1 3 1 9 -8 1
17.SİVASSPOR 4 0 0 4 2 10 -8 0
18.KASIMPAŞA 5 0 0 5 2 12 -10 0


2 yorum:

Adsız dedi ki...

sivasın forması mor olmaması gerekiyodu TV den izlemedim ama katalogta mavi die gösterilmişti :/

B.A

ultrasArtiglio dedi ki...

yazılarını begenerek ızlıyorum da bir edit yeri var="(Manisaspor:3-1:Sivasspor)
Ege'nin diğer ili olan Manisa'da ise güzel bir mücadele ama golsüz bir gece vardı. Hocasını yenilemiş Denizlispor" laf aramızda iki tarafında tribünleri birbirini hiç sevmezler :)Koltukların boş kalmasına gelince bende anlayabilmiş değilim amatör branşlarda o kadar çok futbol klubü varki ve futbol o kadar çok seviliyorki iş Manisasporu desteklemeye gelince neden tribünler boş kalır akıl alacak gibi değil...

Blog Widget by LinkWithin