skip to main |
skip to sidebar
- Cuma günü oynanan maça fazla seyircinin gelmeyeceğini bekliyordum ve tahminim tuttu ki bahara merhaba diyen bir 6 mart gecesinde tribünler istenildiği ölçüde dolu değildi... Güzel havaya rağmen, mesai çıkışı olması seyirciyi etkiledi... Ayrıca "seyrek seyircinin" olmasında bilet fiyatlarının da etkisi var... Belki kombine alanları koruma adı altında sene boyu derbiler hariç biletler sabit bir rakamda tutuluyor ama değişik pazarlama stratejileri ile taraftarı maça çekebilirsin... Örneğin cuma maçlarına daha ucuz bir bilet tarifesi uygulayıp, seyirci sayısını arttırabilir Galatasaray yönetimi, ya da pek tercih edilmeyen Yeni Açık tribün biletlerini diğer tribün biletlerden oldukça farklı bir fiyata satıp, o boşlukların da dolmasını sağlayabilir. İşin içinde pek taktik-teknik olmadan Büyük Kaptan'ın gazıyla giden takımın, en çok ihtiyaç duyduğu şey seyirci desteği...
- Galatasaray'ın kadrosuna baktığımızda beklediğimize yakın bir düzenle çıkmıştı sarı-kırmızılılar sahaya, bir tek Semih Kaya'nın oynamasını bekliyordum defansta ama Bülent, genç oyuncuyu yeteri kadar hazır görmemiş demek... Genç oyuncu denince de maçta dikkatler Sabri'nin yerinde oynayan eski Bursaspor'lu Serkan'daydı... Maç sonu yorumlarda "ilk defa oynamasına rağmen" tarzı demeçler verildi Serkan'la ilgili ama daha Bursa'dan gelir gelmez Skibbe kendisini Bellizona maçında oynatmıştı, hiç de sırıtmamıştı o bölgede Serkan... Bursa'yı çalıştırdığı dönemden Serkan'ı bilen Bülent Hoca, Sabri'nin cezası sonrası tereddütsüz koymuş genç topçuyu ilk onbire... Bu değişiklik dışında bir de bu sezon ilk defa bir lig maçında forma giyemeyen Arda'nın yerine de Aydın vardı... Arda'nın ilerde top tutma avantajını yitirirken Galatasaray, Aydın'ın kaleye diklemesine gitme yeteneği ve süratinden yararlanmayı planlamıştı belki maçtan önce... Ligin ilk yarısında mağlup olduğu rakibine, ki o zamandan bu geceye köprünün altından seller akmıştı, erken gol atmayı bekliyor muydu bilmem hiç kimse ama kanattan gelen ikinci ortada Baros takımı öne geçiriverdi... Hakem ve Baros'a göre golü Çek golcü atmıştı ama Bekir orada olmasaydı top diğer taraftan auta gidecekti. Tabii, kural gereği bu tip pozisyonlarda gol, vuruşu yapanın isminin karşısına yazılır resmi olarak, her ne kadar şans golü olsa da... daha 9. dakikada gelen gol Galatasaray'ın kendisine olan güvenini de getirmişti ki, o Fatih Terim dönemlerinde alışık olduğumuz "nasılsa maçı alır" duygusuna kapıldım ilk yarıda... Geri dörtlü rakibe posizyon vermezken, orta saha ve forvet arasında "idmanlarda çalışılan pozisyonlar" pek yapılamıyordu. Lincoln "severse oynar" diyoruz hep, bu gece biraz keyifsizdi, iştahsızdı nedense... Baros da aslında perşembe günü dinleneceği için bu gece neyi var neyi yoksa sahaya yanıstabilirdi ama o da güçsüz gözüktü ikili mücadelelerde. Arda oynamayınca da rakip yarı alanında top tutacak adam olmayınca top bir Bursa'da bir Galatasaray'da gezip duruyordu... sanki iki takımın da daha 30. dakikalarda bitse de gitsek havasındaki maçında De Sanctis'in degajında Veli, İvankov'a geri pas verdi ve dünyada en çok gol atan kaleciler sıralamasındaki Bulgar kaleci topu Aydın'ın omuzuna nişanladı ve golü kalesinde gördü... Tribün tabiriyle iki "ballı" golle Galatasaray devreye önde girdi..
- Devre sonrasında Baros-Nonda değişikliği vardı ki, forvet hattına taze kan getirmek istemişti Bülent Hoca ama pek de değişen bir şey olmadı... Aynı tas aynı hamam maç devam ederken, Bursaspor'un faul olmayan bir pozisyondan kazanılan serbest atışında Galatasaray defansı adam paylaşımını yapamayınca İbrahim kafayla farkı bire indiren golü attı... Bursaspor seyircisi daha gole sevinirken Galatasaray'ın maç içindeki en net pozisyonunda Nonda "dağlara taşlara" vurdu... Kongolu topçu sadece golü kaçırmadı, Hasan Şaş'ın oyuna girmesini de engelledi, çünkü maçın son 10 dakikasına 2 farklı önde giren takıma Bülent Hoca, Hasan'ı sokacaktı tahminime göre... Kongolü tribünlere vuracak da Koreli vurmayacak mı? Bursaspor adına en net pozisyonda da Shin Young Rok topu tribünlere yolladı... Geriye yaslanan Galatasaray'ın üzerine Bursaspor daha rahat geldi ve son dakikalarda hakemin çalmadığı bir penaltı ve De Sanctis'in çıkardığı topla beraberlik sayısını bulamadılar...
- Emre Aşık şu an Galatasaray'ın elinde "ayarsız bir bomba" gibi. Her an ne yapacağı belli olmuyor, aslında çok ironik ama belli olan tek şey her maç mutlaka bir hata yapacağıdır. Kendisiyle aynı bölgede oynayan oyuncuların da sakatlıklarından dolayı "atsan atılmaz satsan satılmaz" durumunda 35 yaşındaki futbolcu... Bülent Hoca'nın artık Semih Kaya'yı ısındırmasının vakti geldi...
- Takımın "uykulu" ve "sarhoş" gibi oynadığı dönemlerde, topçuların silkinmesini sağlayacak tribün gücü de maalesef maçta yoktu. Sürekli "ninni" düzeninde yapılan bestelerin kime ne katkısı var? Üretmeyen bir tribün değil Galatasaray tribünü, bir çok yeni beste yapılıyor ve söylenir maç öncesi Meşale sokakta ama yeniliklere kapalı Galatasaray kapalısı... 90 dakika bağrılıyor ama "efektif" bir bağırma değil...
- Bülent Hoca, kreaksiyon konusunda gittikçe dibe vuruyor... Bordeaux maçında oldukça şıkken, bugün o şıklığı aratıyordu... Bir de atkı konusu var ki, yine takmadı... Acaba avrupa maçlarında totem mi yapıyor sarı-kırmızı atkıyla diye düşünüyorum ki, cevabı bu perşembe alacağız...
- Fatih Terim ekolünü bilen Bülent Korkmaz, 2000li yıllardaki ruhu getirmek için de İmparatorun izinden gidiyor... Hafta içi oyuncularına yemek ısmarlamasından sonra şimdi de soyunma odası koridorlarına topçuların ailelerinin gelmesine müsade edip, birlik beraberlik havası yakalamak istiyor...
- Maçın Galatasaray adına olumlu yanı da kötü oynarken kazanabilmek diye bitirelim yazımızı... Kendisinin kurmadığı bir takımın başına gelen ve bir çok as oyuncusu sakat ve formsuzken, bu geçiş sürecini geçen hafta Konya'da, bu hafta da Bursa karşısında 3 punla atlatabilen Bülent Korkmaz, zamanla istediği sistemi kurunca, göze de hoş gelen oyun oynatacaktır takıma... Zaman herşeyin ilacı derler ya...
Hakemler: İlker Meral, Tarık Ongun , Asım Yusuf Öz
Galatasaray: De Sanctis , Serkan, Emre Aşık , Meira, Hakan Balta, Aydın(Dk. 54 Mehmet Güven), Barış, Ayhan, Kewell (Dk. 75 Volkan), Lincoln, Baros (Dk. 46 Nonda)
Bursaspor: Ivankov, Ali, Ömer, İbrahim , Veli (Dk. 62 Romashchenko), Volkan Bekiroğlu, Bekir(Dk. 62 Kirita), Mustafa Sarp, Volkan Şen (Dk. 81 Shin), Sercan , Tadue
Goller: Dk. 10
Sarı Kartlar: Dk. 57 Volkan Şen, Dk. 82 Kirita (Bursaspor)
2 yorum:
bence fena degildi seyirci sayisi, kapali, numarali doldu, eski acikta merdivenlerdeydik yine. yeni acik alt zaten derbilerde, avrupa maclarinda doluyor sadece. cuma gunku macta yeni acik altin dolmamasi anlayisla karsilanabilir.
bence sayı olarak gayet doluydu, ama nitelik her zamanki gibi. kuru gürültü.. dıktatörlerin stadyumlar ıcın dedğiği uyku tulumu aslında sami yen'in ta kendisi.
Yorum Gönder