22 Aralık 2008 Pazartesi

Erman Hoca İşsiz Kalmasın

Dün gece maçı izlerken, Delgado'nun kırmızı kartı sonrası arkadaş şöyle bir cümle sarf etmişti: "Bu hakemle yanlış yapmasa Erman işssiz kalır valla. Şimdi bu hataya ne kadar da sevinmiştir. Bi' sürü argo deyimle hakemi suçlayacak bu gece." Hak vermiştik kendisine, ama Lig Tv olmayınca evde izleyemedik Erman Hocanın showunu. Bu sabah ajansspor resimlerle Erman Hocadan bir derleme yapmış, kendilerine bu hizmet için teşekkür ederken ben de buraya koyayım o özlü sözleri:


Futbol takımı biri kaleci olmak üzere 11 kişiden oluşur.. Kalecinin ceza alanı içinde topla oynama hakkı vardır. Futbolcunun da ayakları ile oynama hakkı. Yani Rüştü’nün eli ile Servet’in ayağı arasında fark yoktur. Rüştü’nün eline futbolcunun ayağı olarak da bakabilirsiniz. Kaleci yerdeki topu elinin üstüyle yakalar ve bu top benim derse o zaman o topu alamazsın. Rüştü topu net olarak bu şekilde tutuyorsa, Servet vurursa faul olur. Ama Rüştü elini uzatırken, Servet de ayağını uzatıyor ve aynı anda vuruyorlarsa o zaman goldür. Burada çok net bir şekilde gol! Top arada kalmış. Rüştü de hamle yapıyor, Servet de.. Rüştü senin gibi bir kaleci bu topu sektirmemeli. Burada bu topa yatarak kapaklanacaksın..

"Ceza alanına girene kadar forvet adamı defans adamına gebedir. Ceza alanına girince de defans adamı gebedir. Ceza alanı dışında durdursam faul alırım. Ama ceza alanına girince bomba elimde kalır. Çok net bir şekilde penaltı. Neden ayağına uzatıyorsun orada, niye gidiyorsun, ne gereği var? Kendi forvet adamları ceza alanı içinde olunca defans adamları hem rakip forveti hem de kendi forveti ile uğraşır, her an bir bomba yapar diye. İşte Holosko bombayı yapıyor.."

"Bu pozisyonda beyazlı oyuncu aslında topa gidiyor ama topa gidemeyince ayağa gidiyor. Hatta oyuncuyla çarpışmamak için yüzünü çeviriyor. Zaten Delgado iyi niyetli, rol yapmayı sevmeyen, bir şey yapınca rakibini yerden kaldıran çok beyefendi bir adam. Rakibi Barış da daha cin olmadan şeytan olan, hakemler tarafından çok dikkat edilmesi gereken, kendini darbe gelmeden abartarak yere atan bir oyuncu. Faydalı olmasına iyi şeyler yapmasına rağmen Barış, rakibi yollayan biri. Bunu sık sık yapıyor. Bu harekette ben sarı kart göstermem. Elle itmeye de verilmez. Bu pozisyona kart olmaz. Buna kart verirsen sahada adam kalmaz."

"Baros bu kart öncesinde oyunu durdurmaya yönelik bir faul daha yaptı! Delgado da hakeme; bana daha birinci pozisyonda kart gösteriyorsun diyor. Yani niye rakibe sarı kart göstermiyorsun demiyor. Adam kaçıncı defadır yapıyor demek istiyor. Ama hakem de sarı kartı işaret ediyor diye kartını gösteriyor.. MHK rakibe sarı kart verdir yorumuna, sarı kart ver demiyor.. Delgado burada hakemle İngilizce konuşuyor. Çakır da FIFA hakemi yani yüzde yüz iyi bilmesi lazım İngilizce’yi. Ama Avrupa’da Bayern Münih maçında Ribery’yi atsana bu pozisyon sonrasında. At da sana Avrupa’yı göstersinler soyunma odasında! Bir daha çıkabiliyor musun o Avrupa’ya. Adama iyi niyetle bana daha önce kart gösterdin demek istiyor.. İngilizce’yi anlamadıysan da bir daha sorar anlarsın. Ama sanırım Kanarya Sevenler Derneği İngilizcesi ile konuşuyor Çakır.. Birinci kart, ikinci kart ve kırmızı kart, hayırlı işler! Delgado parmağı ile kendini gösteriyor.. İngilizce bilmeden bile anlarsın bunu.. Bunu çözemezsen hakem olamazsın.. Kural bir yere kadar! Vücut dile bile bunu çözer."

"Böyle penaltı yapılmaz.. Ama pozisyonda iki Beşiktaşlı oyuncu muhabbet ediyorlar. (Siyah oklular) Bu iki oyuncuya ben bir mangal göndersem, 1’er buçuk Adana, yanına şişi soksam, soğanlar falan bunlar birer duble rakı ile orada yiyecekler resmen. Seyrediyorlar! İlk pozisyonda Uğur tutup elini çekse, Lincoln kendini yere atınca hakem vermeyecek. Ama diğerleri de muhabbet ediyorlar.. Hareket net penaltı. Lincoln de nasıl güzel istiyor bu pozisyonun olmasını.."

1 yorum:

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
of course to speak about Rustu is speak about a mistake...it is incredible.
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)

Blog Widget by LinkWithin