31 Ocak 2017 Salı

Galatasaray:6-0:Akhisar Belediyespor









Yurt dışında olduğumuzdan dolayı sezonun Galatasaray adına en farklı maçını kaçırmış olduk. Bu hafta maç fotoğrafları ile yetineceğiz...
Affola...


Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Ali Palabıyık, Mehmet Cem Satman, Ekrem Kan
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya, Hakan Balta, Carole, Selçuk İnan, Josue, Yasin Öztekin (Dk. 71 Rodrigues), Sneijder, Bruma (Dk. 84 Sinan Gümüş), Podolski (Dk. 78 Eren Derdiyok)
Akhisar Belediyespor: Fatih Öztürk, Miguel Lopes, Caner Osmanpaşa, Orhan Taşdelen, Ömer Bayram, Adu (Dk. 46 Aykut Çeviker), Sissoko, Olcan Adın (Dk. 76 Muğdat Çelik), Hasan Ali Adıgüzel (Dk. 46 Onur Ayık), Özer Hurmacı, Vaz Te
Goller: Dk. 9 Semih Kaya, Dk. 25 ve 41 Bruma, Dk. 33 Yasin Öztekin, Dk. 79 Selçuk İnan (Penaltıdan), Dk. 87 Sinan Gümüş (Galatasaray)
Sarı kart: Dk. 44 Adu, Dk. 68 Aykut Çeviker, Dk. 86 Ömer Bayram (Akhisar Belediyespor)

23 Ocak 2017 Pazartesi

Güle Güle İlhan Cavcav


"Benim yaşım 80. Anamdan doğduğum zaman Gençlerbirliğili doğmadım. Ben 10 yaşında futbola başlamış adamım. Benim amcam zamanında Galatasaray'da oynamış. İstanbul'da askerliğimi yaptım ve daima Galatasaray'ın maçlarına giderdim. Bir insanın Galatasaraylıyım demesi suç mu kardeşim?"
İlhan Cavcav
Gençlerbirliği Eski Başkanı

Mekanın cennet olsun İlhan Cavcav...
Türk futbolunun başı sağ olsun...

22 Ocak 2017 Pazar

Kardemir Karabükspor:2-1:Galatasaray


Maç yazısı yazacaktık değil mi?
Maç yazısı?
Maç...
Futbol...
Bizim bildiğimiz futbol...
Onbirer kişiyle oynanan ve hakemlerin adalet dağıttığı "güzel" oyun...
Güzel oyunmuş...
Hakemler adalet dağıtırmış...
Eskidenmiş eskiden...
Artık bırak adaleti, kazananı belirliyor bu ligin hakemleri...
Hele arkasında geniş kamuoyu varsa, istediği şekilde düdük çalabiliyor ligimizin hakemleri...
Galatasaray'dan galibiyeti aldı, belki de şampiyonluğu aldı Cüneyt Çakır ama Galatasaray'ın başında bir Özhan Canaydın, bir Ünal Aysal olmayınca, bugün, yarın, önümüzdeki hafta yine mutlu mesut hayatını sürdürecek, maçlarda görev alabilecek Cüneyt Çakır... Maalesef...
Oysa Ali Aydın'a nasıl da düdük astırmıştı rahmetli Canaydın...
Ve yine memleket medyası "torpilli" Cüneyt Çakır'ı konuşmayacak ve Jan Olde Riekerink'i taşıyacak manşetlere...
Konya maçının yıldızı Rodriguez'le neden başlamamışmış, Eren'i oyuna almak için neden bu kadar beklemişmiş, Galatasaray neden az koşmuşmuş... Muş muş muş...
Oysa ki, Cüneyt Çakır sahneye çıkana kadar, Galatasaray maçın hakimiydi... Golü bulmuş, ikinci gol için zorluydu ev sahibini ama... Ama... Ama...
Her zaman yaptığı gibi ( Biz blogda yazmaktan bıktık, o Galatasaray maçlarında taraflı olmaktan bıkmadı. Üşenmiyorsanız, zamanınız varsa tıklayın ve okuyun Bkz link: Cüneyt Çakır) yine kendisini ön plana çıkarıverdi Cüneyt Çakır...
Öyle bir penaltı çaldı ki...
Komik mi dersin...
Küfür mü dersin...
Şike mi dersin...
Ne dersen de...
İki üç metreden çalması daha da vahim...
Görmedim,,,
Duymadım...
Kaçırdım...
Deme şansı olmayan bir düdük...
Galatasaray-Trabzonspor maçında gösterdiği kırmızı kartlarla hakemlik kariyeri biten Deniz Ateş Bitnel bile bu kadar saçma kararlar vermemişti...
Türkiye'nin en iyi hakemi(!) denilen Cüneyt Çakır penaltı çaldı...
Karabükspor hocası Tudor'un bile "penaltı değil" bir pozisyonda düdük çaldı Galatasaray lehine...
Sadece o da değil...
Galatasaray'ın gol attığı pozisyonda Yasin'e sorarak Yasin'i de taraftarın önüne attı. Maç boyu ıslıklandı Yasin ev sahibi taraftar tarafından...
Maçın hakemi sensin, el ya da değil...  Bir karar vereceksin ve maçına bakacaksın ama "uyanık" Cüneyt Çakır, Yasin'e giderek, "topu Galatasaray'lı topçuya attı"...
Peki, şimdi soralım, penaltı pozisyonunda neden Carole'a sormadın hocam?
Neden?
Neden?
Cevap veremezsin...
Ama hesap vereceğin bir gün gelecek...
Allah'a inanıyoruz ya...
Mahşer gününe inanıyoruz ya...
Ben dün gece "Baba Galatasaray kazandı mı?" diye soran çocuğuma senin verdiğin penaltı yüzünden yenildiğimizi söyleyemeyip, üzülmesin diye "Kazandık kızım, kazandık" diye yüreğim kanayarak yalan söyledim ya...
Öbür dünyada senden alacak bir hesabım olsun be Cüneyt...


Stat: Dr. Necmettin Şeyhoğlu
Hakemler: Cüneyt Çakır, Mustafa Emre Eyisoy, Tarık Ongun
Kardemir Karabükspor: Ahmet Şahin, Kerim Zengin, Dany, Gaman, Barış Başdaş, Latovlevici, İlhan Depe (Dk. 86 Kokalovic), Ceyhun Gülselam, Lazarevic (Dk. 76 Bliznichenko), Tanase, Seleznov (Dk. 79 Serdar Deliktaş)
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Ahmet Yılmaz Çalık, Hakan Kadir Balta, Carole, De Jong, Selçuk İnan, Yasin Öztekin (Dk. 65 Rodrigues), Josue (Dk. 84 Eren Derdiyok), Bruma, Podolski
Goller: Dk. 15 Yasin Öztekin (Galatasaray), Dk. 31 Seleznov (Penaltıdan), Dk. 82 Serdar Deliktaş (Kardemir Karabükspor)
Kırmızı kart: Dk. 85 Hakan Kadir Balta (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 26 Seleznov, Dk. 50 Kerim Zengin, Dk. 62 Lazarevic, Dk. 83 Serdar Deliktaş (Kardemir Karabükspor), Dk. 32
Podolski, Dk. 45 Ahmet Yılmaz Çalık (Galatasaray)

16 Ocak 2017 Pazartesi

Atiker Konyaspor:0-1:Galatasaray


Sakat ve cezalıların bolca olduğu, harici ve dahili "Galatasaraysevmezlerin" mutlak puan kaybı beklediği Konya deplasmanından, Jan Olde Riekerink "Bey"in Galatasaray'ı "sağ açık" oynayan Sabri "Reiz"in golüyle üç puanla İstanbul'a dönüp, bizler mutlu mesut bir hafta sonu yaşarken, rakipleri bastı mı bir heyecan? ( Fenerbahçe'nin bu geceki puan kaybı tesadüfü mü?)


Alanyaspor maçında gördüğü sarı kart ile cezalı duruma düşüp, maç farklı kazanılırken, ikinci bir sarı alıp cezasını kupa maçında çekmek opsiyonunu kullanmayan Bruma ve kupa maçında "ihanet" gibi bir kırmızı kart gören Yasin'in yokluğunda oyuna Josue ve Sabri ile kanatlarda başlayan Galatasaray'da, gol umudu Eren'di ama koca bir 45 dakikada takım arkadaşları Eren'i sadece bir kez topla buluşturabildiler. Galatasaray, belki çok şut çekmedi Serkan'ın kalesine, etkili pozisyon da bulamadı rakip ceza sahası içinde ama deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa, öyle bir oyun sergiledi yeşil-beyazlı ev sahibi karşısında. Oyuncularını çok koşturmak ve topu Galatasaray'a verip, kontra ile fırsat aramak dışında planı olmayan Aykut Kocaman'ın Konya'sı, Galatasaray'a transfer olduğundan beri en "rezil" topunu oynayan Carolle'un kanadından iki pozisyon buldu da, kırık parmakla kalesini koruyan Muslera korkusu, yeşil-beyazlılara istedikleri vuruşları yaptırmadı. Brett Forrest'in "Büyük Şike" kitabını okuyorum da şike kartellerinin futbolu nasıl manipule ettiğini, topçuların ve hakemlerin ne denli rahatça maç sattığına şahit oldukça, futbola bakış açım iyice değişti. Kitabın bir bölümünde yazar şöyle diyor: "Orta Amerikalı ya da Afrikalı bir oyuncu, Avrupa'da bile oynadığı herhangi bir yerde şike yapabilir" Oldukça ürkütücü bir tespit. Carolle'un adam kaçırmalarını, daha önce hiç rastlamadığım şekilde görev yerinin aksine sağ kanatta manasızca takıldığını gördükçe, sormadan edemedim:"Acaba bu çocuğun ailesi uzak bir yerlerde Galatasaray'ın mağlubiyetine bahis yapmış mıdır?"


Lionell Carolle takımı her ne kadar "mağlup etmeye gayret etse (!)" de Semih Konya'dan galip çıkmak için elinden geleni yaptı. Serdar Aziz'in sakatlığı, Chedjou'nun "ipinin çekilmesi" sonrası formayı sırtına geçiren Semih, Ahmet Çalık'ın ciddi bir bonservis ücreti karşılığında takıma katılmasıyla ilk onbirde yerinin "garanti" olmadığını görmüş olacak ki, Fatih Terim'in elinde ilk çıkış yaptığı sezona benzer bir oyun sergiledi. Sadece o değildi tabii, kendisini gösteren, Linnes de "Sabri ileride oynayacaksa, sağ bek bana emanet" dercesine yıldızları hanesine yazdırırken, hücuma çıkışları, adam eksiltmeleri ve orta yapmadan önce kafasını kaldırıp "görerek" orta yapmasıyla "hücumu de severim" mesajı verdi. Geçen hafta bir programda Mustafa Denizli, Linnes için "Ben onu transfer ederken klasik bir sağ bek değil, sağ açık da oynayabilecek bir topçu olarak almıştım" diyordu, Riekerink hoca Norveçli'yi oralarda da kullanabilir.


Belki Norveçli'yi Konya karşısında kanatta denemedi Hollandalı hoca ama futbola orta saha ve hucum oyuncusu olarak başlayıp, sonradan sağ beke devşirilen Sabri'yi sürdü Konyanın sol beki üzerine. Mücadeleci yapısı, inatla pres yapması ile Sabri görevini yerine getirdi, bir de gol atarak galibiyette pay sahibi oldu. Maçı anlatan spiker "Sabri 5 yıl sonra gol attı" derken, çok tuhaf geldi, zira bizim bildiğimiz Sabri "Reyiz" her sezon öyle böyle gol atardı, hayret. İnatçılığı dedik ya, Sabri golde ısrarcılığının ödülü aldı, ben golcüyüm diyen bir çok forvet ilk vuruşu kaleci kurtardığında "elleri başında" ahlar vahlar içinde kalırken, Sabri iyi bir refleksle dönen topu kaleciye ikinci şans vermeden filelere yolladı.


Puanlar uçtuğunda, maçlar kaybedildiğinde sahaya sürdüğü onbirler, oyuna sokmadığı topçulardan dolayı teknik direktörler eleştirilirken, yaptıkları değişikliklerle maç kazanıldığında övgü de hakları. İlk yarı sahada "yokları" oynayan Josue'nin yerine çiçeği burnunda yeni transfer Rodriguez'i sahaya süren Jan Olde Riekerink, üç puanın pay sahiplerinden olurken, yeni transferin 45 dakikalık oyunu Galatasaray taraftarına tekrardan şampiyonluk şarkıları söyletmeye yetti de arttı bile. Bruma'nın takıma dönecek olması ve Rodriguez'in bir kaç hafta sağlam "idman yemesiyle"  becerikli bir Galatasaray forveti, gol krallığında zirveyi zorlar.

Maç bitiminde Aykut Kocaman'ın eski adı Lig TV, yeni ismiyle BeinSport kanalına verdiği demeçte, hakemin kendi oyuncusunu atmasından dert yanarken, "İtiraza sarı kart mı olur?" derken, devre arasında hakemle konuşan Sneijder'a Mete Kalkavan'ın sarı kart çıkarmasına ne demeli?



Stat: Konya Büyükşehir Belediyesi
Hakemler: Mete Kalkavan, Ceyhun Sesigüzel, Esat Sancaktar
Atiker Konyaspor: Serkan Kırıntılı, Skubic, Ali Turan (Dk. 68 Hadziahmetovic), Vukovic, Mehmet Uslu (Dk. 77 Volkan Fındıklı), Jonsson, Ali Çamdalı, Ömer Ali Şahiner, Milosevic, Rangelov (Dk. 68 Fofana), Bajic
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya, Hakan Balta, Carole, De Jong, Selçuk İnan, Linnes, Josue (Dk. 46 Rodrigues), Sneijder (Dk. 90+3 Ahmet Çalık), Eren Derdiyok (Dk. 83 Podolski)
Gol: Dk. 51 Sabri Sarıoğlu (Galatasaray)
Kırmızı kart: Dk. 71 Ali Çamdalı (Atiker Konyaspor)
Sarı kartlar: Dk. 36 Ali Turan, Dk. 89 Fofana (Atiker Konyaspor), Sneijder (Devre arasında) (Galatasaray)

10 Ocak 2017 Salı

Fatih Terim, Arda Turan ve FIFA Ballon d'Or Ödülleri (2)


FIFA'nın 2016 senesinin en iyilerinin ödüllendirildiği gecede geçmiş senenin alanında en başarılıları FIFA'ya üye federasyonların milli takım hocaları, takım kaptanları ve bir medya temsilcisinin oylarıyla belirlenirken, geçen sene olduğu gibi bu sene de bizi Fatih Terim ve Arda Turan temsil ederken, medya grubundan geçen seneden farklı olarak Selçuk Manav'ın yerini Mehmet Arslan aldı. 2015-2016 sezonunu şampiyon olarak bitirme ihtimali bahisçiler tarafından 5000'e 1 oran verilen Leicester City'i şampiyon yapan "kurt" hoca Claudio Ranieri yılın teknik adamı olarak seçilirken, Portekiz'i tarihinde ilk defa Avrupa Şampiyonluğuna taşıyan ve Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi kupasını havaya kaldıran Cristiano Ronaldo 2016'nin en iyi oyuncusu seçildi. Bu iki tercih de sürpriz değildi ki, Barcelonalılar gala gecesine gelmeye bile zahmet etmediler... Peki, Ranieri ve Ronaldo ödüllerini alırken, bizimkiler kime oy verdiler acaba? Arda Turan'ın, geçen yıl Fatih Terim'in telkinlerinden etkilenip kendi takımının hocası Simeone dururken, yılın teknik adamı için Jose Mourinho'yu yazması ve yine Terim gibi Messi'yi es geçip Benzema'ya oy vermesini eleştirmiştik. Bu sene "akıllı", daha doğrusu "kurnaz" davranmış bizim Arda ve yılın topçusu oylamasında üç oyuncuyu da kendi takımından yazarken, hoca seçiminde de listenin başına hocası Luis Enrique'yi yazıvermiş, bir de Simeone'ye de 3 puan vererek geçen seneden "vicdan rahatlatmış".  Bir yıl evvel aralarından su sızmayıp "tek liste" veren milli takım kaptanı ile hocasının Euro 2016 sonrasında açılan araları "zoraki milli takım" barışmasına rağmen oylamada dahi soğukluğunu göstermiş...
Bitirirken geçen yıl sormuştuk, cevap bulamadık, yine soralım, Mehmet Arslan hangi kritere göre memleket medyası adına oy verdi bu seneki oylamada?

2 Ocak 2017 Pazartesi

Akrep Giroud



Oliver Giroud'un Crystal Palace ağlarına gönderdiği golden sonra adı "akrep"e çıkarken, 2017'nin ilk gününde atılan bu golün yılın golü hazırlanışı ve son vuruş itibarıyla senenin en güzel golü olmayacağını kim söyleyebilr ki?


1 Ocak 2017 Pazar

2017


Hiç de iyi başlamadın ama umarım devamını iyi getirirsin be 2017...
Goller, şampiyonluklar, kupaları artık geçtim...
Barış getir huzur getir...
Herkese sağlık getirir be 2017...


Blog Widget by LinkWithin