29 Mayıs 2017 Pazartesi

Aytemiz Alanyaspor:2-3:Galatasaray


Bayramlık kıyafetini bir gün sabredemeyip arife günü giymiş çocuk misali yeni sezon formalarıyla Alanya deplasmanına çıktı Galatasaray.  Sezon bitmeden lansman yapılınca, hatta lansman yapılmadan storelarda satılmaya başlayınca taze formalar, yeni sezona kalmadan siftahı yaptı Galatasaray, hem de galibiyetle siftah yaptı... Dileğimiz yeni sezonda yeni parçalısıyla bol goller atar, çokça galibiyetler alır, tekrar ay yıldızlı bayrağı göğüsünde taşıma şerefine ulaşır sarı-kırmızılı futbolcular.  Değinmeden geçmeyelim, yeni formayı sanal alemdeki fotoğraflarından pek içimize sindirememiştim ama store'a gidip "canlısını" görünce pek de yabana atılmayacak bir çalışma olduğunu söyleyebilirim.


Kazanan takımı bozmamıştı Igor Tudor, Alanya deplasmanında. Yasin ve Carole'u kenarda bırakıp Sinan ve Linnes'le başladı oyuna. "Şeytan tüyü var" Sinan'da desek yeridir, geçen hafta olduğu gibi bu gece de, maç içinde hiç gözükmemesine rağmen, topla bir buluşuyor, pir buluşuyor, attığı gollerle galibiyeti getiriyor. Alanya karşısında da iki harika gol atarak, belki de maçın yıldızı seçilecek gazetelerin yarınki baskılarında. Gol futbolun meyvesidir, topu filelerle buluşturanlar elbette konuşulacaksa, Bruma'dan söz etmeden olur mu? Galatasaray'a transfer olduğundan beridir belki de en verimli karşılaşmalarından birini sergiledi Portekizli oyuncu Alanya'da. "Rüzgarın oğlu" lakabını pek benimseyince yarış atı gibi kafası önde sürekli topla oynayan Bruma, bu gece kafasını kaldırıp arkadaşlarını da oynatmayı akıl edince, Galatasaray rakip kalede bolca pozisyon buldu. Tabii sadece hücumda gözükmedi genç oyuncu, savunmaya da gelerek kritik toplar kesti,  Alanyaspor'un hücuma çıkan beklerini kovaladı.
Linnes de deplasman galibiyetinin mimarlarındandı. Demek ki Carole'suz oluyormuş da o meşhur şarkıda dediği gibi "Carole'la geçen günlere yazık"... Fransız oyuncunun menajeri bir an evvel Florya'ya davet edilip, oyuncusuna kulüp araması söylenmeli ve Linnes'in yanına bir sol bek arayışına geçilmeli.


Galatasaray rahat bir oyunla bulduğu üç golle kapadığı ilk devrenin ardından vites küçültüp, oyunu rolantiye alınca, hakem Halil Umut Meler'in de ev sahibine katkısıyla bölüm bölüm zorlansa da deplasmandan üç puan çıkarıp, üçüncülük mücadelesinde Fenerbahçe'yi yakaladı ve yarışı son haftaya taşıdı. Bu gece de görüldü ki hakemler Galatasaray lehine penaltı vermekten korkarken, Galatasaray aleyhine kolayca beyaz noktayı gösterebiliyorlar. Kokuşmuş hakemlerin arasında umut vaad eden genç hakem Halil Umut Meler, 3 -5 metre ilerisinde Rodriguez'in düşürülmesine devam kararı verirken, Alanyaspor'lu Vagner Love'un şutunda Ahmet Çalik'in kolunu arkasına saklamasını "görmezden" geldi. Buna benzer verilmeyen penaltıları artık sayamaz olduk ve anladık ki bu ülkede futbol Galatasaray lehine penaltı çalınmayan bir oyundur...


Gol krallığında zirvede olan Alanyaspor'lu Vagner Love, hiç gereği yokken Muslera'ya yaptığı hareketle sarı kart gördü ve son hafta cezalı duruma düştü. Maç içinde gol sayısını arttırmak için oldukça arzulu gözüken Love, maç sonu verdiği demeçte de "Arkadaşlara şans verdim, umarım beni yakalayabilirler" diye espiri yaparken, ligten düşecek son takımı belirleyecek maçta neden oynamak istemediği akıllarda uzun yıllar soru olarak kalacak...


STAT: Bahçeşehir Okulları
HAKEMLER: Halil Umut Meler, Mustafa Emre Eyisoy, İlker Takpak
AYTEMİZ ALANYASPOR: Haydar Yılmaz, Gassama, Lazic (Dk. 75 Emre Nefiz), Tzavellas, Nsakala, Sackey, Candeias (Dk. 65 Berkan Emir), Efecan Karaca, Emre Akbaba, Fernandes (Dk. 75 Cenk Ahmet Alkılıç), Vagner Love
GALATASARAY: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Ahmet Çalık, Semih Kaya, Linnes, Selçuk İnan, Tolga Ciğerci, Sinan Gümüş (Dk. 61 Rodrigues), Sneijder (Dk. 61 Josue), Bruma, Podolski (Dk. 90 Eren Derdiyok)
GOLLER: Dk. 14 Bruma, Dk. 17 ve 27 Sinan Gümüş (Galatasaray), Dk. 23 ve 76 (Penaltıdan) Vagner Love (Aytemiz Alanyaspor)
SARI KARTLAR: Dk. 29 Fernandes, Dk. 39 Vagner Love, Dk. 65 Tzavellas, Dk. 90 Sackey (Aytemiz Alanyaspor), Dk. 34 Sneijder, Dk. 45. Selçuk İnan, Dk. 65 Sabri Sarıoğlu, Dk. 74 Ahmet Çalık, Dk. 86 Rodrigues, Dk. 90 Bruma (Galatasaray)

23 Mayıs 2017 Salı

Terry'nin 26. Dakika Vedası


Pazar günü Chelsea efsanesi John Terry için Stamford Bridge stadında kendi taraftarı önünde son maç günüydü. Chelsea alt yapısında futbola başlayan Terry, 2000 senesinden beri mavi-beyazlı formayı terletmekteydi ve artık veda vaktinin geldiğine karar vermişti başarılı futbolcu. Sunderland karşısına takımı Premier Lig Şampiyonluğunu garantilemiş şekilde çıkıp, maç sonunda kupayla boy boy pozlar vermeyi planlarken, John Terry de forma numarası olan 26.dakikada alkışlar eşliğinde sahayı terk edecekti. Kaptan için oldukça ince düşünülmüş bir jestti ve  bahislere "hile" karıştırmamak adına "dışarı sızmaması" gerekliydi.  Medyaya, internet sitelerine bu değişiklik ile ilgili bilgi sızmadı, planlandığı gibi 26. dakikada kaptan oyunu terk etti, maç sonu kutlamalar katıldı. Buraya kadar her şey normaldi, ta ki İngiltere Futbol Federasyonunun bahis şirketlerine bu değişikliğin dakikasına bahis yapılıp yapılmadığı ile ilgili bilgi siteyen maili yollamasına kadar. Yapılmış mıydı bahis bu tarihi dakikaya? Hem de öyle böyle değil, bir bahis şirketi 100-1 oran verilen 26. dakikadaki Terry'nin vedasına para yatıran üç kişiye 3500 pound ödediklerini açıklayıverdi...

Şimdi soru şu: Bahis oynayanlar "tüyo" aldı mı yoksa tamamen şansa mı tahmin ettiler 26. dakika vedasını... Onu da İngiltere Futbol Federasyonu açıklayacak...

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Neydim Ne Oldum #39


Robert Lewandowski


21 Mayıs 2017 Pazar

Dünyadaki En Önemeli Şey Nedir?



Sarunas Jasikevicius'tan basketbol sahalarının dışına taşan tarihi konuşma...

 "İlk çocuğunu gördüğün zaman dünyada neyin en önemli şey olduğunu anlayacaksın... Çünkü dünyada hiç bir şey bir çocuğun doğumundan daha büyük ve önemli değil "

Galatasaray:2-0:Osmanlıspor


Sona üç kala Galatasaray, eski hocası Hamza Hamzaoğlu'nun Osmanlıspor'u ile karşılaştı ve rahat bir galibiyet alarak peşi sıra ikinci galibiyetine ulaştı. Bu karambol sezonun Galatasaray adına yüzümüz güldüren(!) bir sonucu: Arka arkaya iki galibiyet. Her türlü hedeften uzaklaşmış, başkanın koltuğunu kaybetmeme uğraşında, taraftarın ve kongre üyelerinin de "Galatasaray yeniden" oluşumu ile takımı tekrar eski günlerine döndürme çabaları içindeki haftalarda teknik direktör Tudor bir yandan gelecek sene devam etmek adına kredi toplama uğraşındayken, bir yandan da ligi ilk üç içinde bitirme yarışında.
Maç oynanırken, spiker "Tribünlerde 8 bin seyirci var" dedi... 8 bin... Sekiz bin...  Galatasaray iç sahada sekiz bin taraftara oynayamaz. Oynamamalı.  E-bilet protestom devam etmiyor olsaydı stada giderdim (yapacağım onca iş varken televizyonda Galatasaray maçlarını her şartta izlemem, bloga yazmaya çalışmam gibi) Dursun Özbek istifa diye bağırır, Sneijder, Muslera gibi topçuları  alkışlardım...

"Fenerbahçe Dünya yıldızı Sneijder'i alıyor" manşetlerinden "Galatasaray Dünya yıldızı Sneijder'ı alamaz" a çevrilen gazete haberlerinden, Wesley'in Florya'ya ayak basmasından sonra "yaşlı" sıfatı ile kötüleme kampanyası başlatanlar, her fırsatta Galatasaray'ın en değerli topçusunun üzerine saldırılarına devam edip, "Takımı Riekerink değil Sneijder" yapıyor yalanlarıyla Hollanda'lı hocayı itibarsızlaştırıp, takımdan kovulmasına sebep olurken, Igor Tudor'un gelmesiyle "Sneijder, takımı yeni hocaya karşı kışkırtıyor" safsatalarıyla Galatasaray ve Wesley Sneijder kıskançlıklarını inatla sürdürürken, "on numara" oynadığı istekli ve azimli oyunla Galatasaray'ı sırtlamaya devam ediyor. Devam et Wes', devam... Galatasaray düşmanlarına inat, devam...

Gaziantepspor maçından sonra, Osmanlı karşısında da Sinan'la başladı Igor Tudor oyuna. Sinan Gümüş'ün Benfica'ya transferi konuşuluyordu son haftalarda, böyle bir gelişmenin varlığı söz konusu ise, genç oyuncusunu parlatıp, transfer miktarını daha da arttırma talimatı gelmiş midir Tudor'a Dursun Özbek yönetiminden acaba? Gerçi Ali Sami Bey'in doğum gününü unutanlar bu kadar ince işleri nereden düşünecekler... Son iki karşılaşmada ilk onbirde başlamasının sebebi ne olursa olsun, Sinan attığı klas golle gözlerimizin pasını sildi...

Linnes de Sinan gibi son haftalarda formayı kapanlardan biri. Antep'te Carole sakat olduğu için yoktu ama cuma gecesi Fransız oyuncu kulubedeydi, Linnes sahadaydı, iki maçta da Carole'u hiç aramadık... Umarım, yaz döneminde Carole memleketine uğurlanır da iyi bir sol bek alınır, Linnes de sağ ve sol tarafın alternatifi olarak kadroda kendisine yer bulur.




Stat: TT Arena
Hakemler: Ali Palabıyık, Kerem Ersoy, Serkan Olguncan
Galatasaray: Muslera, Sabri, Ahmet, Semih, Linnes, Selçuk, Tolga, Sinan (G. Rodrigues dk. 63), Sneijder, Bruma (Josue dk. 86), Eren (Podolski dk. 59)
Yedekler: Cenk, Carole, Koray, De Jong
Teknik Direktör: Igor Tudor
Osmanlıspor: Karcemarsmas, Vrsajevic (Regattin dk. 76), Koray, Numan, Muhammed, Prochazka, Umar (Musa dk. 63), Luiz Carlos, Ndiaye, Bifouma (Rusescu dk 86), Webo
Yedekler: Hakan, Szukala, Engin, Erdal
Teknik Direktör: Hamza Hamzaoğlu
Goller: Sneijder (dk. 24), Sinan Gümüş (dk. 35) (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Numan, Regattin (Osmanlıspor)

15 Mayıs 2017 Pazartesi

GalATAsaray Çocuklar

GSStore'un çıkardığı ürünlerle aramızın pek iyi olmadığını blog takipçileri iyi bilirler, büyük miktarda paralar dökerek dizaynerlarla çalışıp, taraftarın beğenisini kazanan ürün çıkaramamalarını hayretle karşılarken, kendi imkanlarıyla "streetwear" markası yaratan taraftarların store'dan kat be kat daha giyilesi ürün ortaya koymaları hem beğenimizi hem de desteğimizi almıştır. Lakin, bugün yukarıda fotoğrafını paylaştığım t-shirtü görünce, GSStore'un alkışı hak eden işler çıkarabileceğini de görmüş olduk. Atamıza saldırıların yapıldığı bu dönemde, 19 Mayıs haftasında böyle bir ürünü çıkarmak, alkışı hak etti. Bravo GalATAsaray'ın GSStore çalışanları...



Gaziantepspor:1-2:Galatasaray


Çatalcaspor'un play-off ve Hagi'nin şampiyonluk mutluluğu ile bitirdiğimiz cumartesi gecesinden sonra, futbol festivali gibi bir pazar gününü de geride bırakırken, günün belki de en "temposuz" maçlarından biriydi Gaziantepspor-Galatasaray karşılaşması. Önce Atatürk Olimpiyat Stadında Sakaryaspor ile Diyarbekirspor arasında oynanan ikinci lige çıkma karşılaşması ile açtık günü. "Şampiyonluk mücadelesi veriyorum, Avrupa Liginde boy gösteriyorum" diyen "belediyeden" devşirme takımların bin iki bin seyirciyle Süper Ligde oynadıkları futbol ikliminde, Sakaryaspor'lu Tatangalar'ın üçüncü ligden ikinci lige çıkma finali oynaması futbolun adaletsizliği değil de nedir acaba? 90 dakikası berabere biten maçta 1-0 geriye düşen siyah-yeşillilere galibiyeti getiren coşkulu taraftarlarıydı.
Sonrasında TRT Spor harika bir iş çıkararak, Spor Toto Birinci Ligin hem zirveyi, hem de düşmeyi ilgilendiren karşılaşmalarını dönüşümlü yayınla bizlere izletti. Malatya ve Sivas'ın son iki haftaya büyük avantajla girdikleri puan durumunda, Eskişehirspor evinde iki defa geriye düşmesine rağmen bir türlü öne geçemedi ve rakiplerinin galip gelemediği haftada iki  puan kaybederek Malatya ve Sivas'a Süper Lig vizesi verdi. Tabii sadece üst sıralar değil, play off mücadelesi de vardı ve son dakikalarda gelen goller, puan tablosunu sürekli değiştirdi, heyecanı arttırdı...


 Saat 19'u gösterdiğinde Galatasaray-Gaziantepspor maçı ile ikinci lige yükselme finali olan Kocaelispor-Altay maçı vardı da, Galatasaray sevgimiz, futbol aşkımızın önüne geçti, bizimkilerin maçı için bastım kumandaya. Gaziantep'in stadı bi' tuhaftı, NTVSpor'dan Bein Sports'a transfer olan Emre Gönlüşen'in anlatımı da hiç sarmadı da esas bu kadar çekişmeli maçtan sonra Gaziantepspor-Galatasaray maçına odaklanmam 20. dakikadan sonra oldu. Fenerbahçe'nin kaybettiği haftada kazanıp, ligi ezeli rakibinden önde bitirme dışında bir hedefi kalmayan Galatasaray, küme düşme hattındaki rakibi önünde ilk devre üstündü, Sinan'la Sneijder'la pozisyonlar buldu da gol ceza sahası dışından Josue ile geldi. Beklediğinden rahat bir deplasmanda Galatasaray biraz daha istekli ve dikkatli oynasa fişi erken çekerdi de, devreye tek farkla gitti, dönüşte de karşısına hakem çıktı, o "makus talihi" yine tekerrür etti. Sneijder'in şutunda Gaziantepli topçu ceza sahasında eliyle topu keserken, hakem Hüseyin Göcek devam kararı verdi, dönen top Muslera'nın kalesinde gol oldu. Hüseyin Göcek'in bir zamanlar Galatasaray'da basketbol oynamış olması ve o döneme ait fotoğrafın sosyal medyada yayılması, bu hakemi çok etkiliyor. Galatasaray maçlarına çıkarken Hüseyin Göcek, Galatasaray lehine hata yapıp eleştirilmek korkusuyla çıkıyor ki, o baskı sürekli Galatasaray aleyhine kararlar vermesine sebep oluyor. Aynı baskıyı Fenerbahçe'nin maçlarını yönetirken de yaşamakta Hüseyin Göcek ve bu baskıdan da Fenerbahçe lehine çok kritik düdükler çalmakta yıllarca. Bu tespite bir çok maçta şahit olduk ve dün gece yine yanıltmadı bizi oyunun hakemi. Hüseyin Göcek'in durumu özel de, Dursun Özbek başkanlığındaki Galatasaray maçlarında hakemler rakip aleyhinde mi Galatasaray aleyhinde mı hatalı karar verme ikiliminde Galatasaray'ı seçiyorlar...  Ne kadar acı değil mi?


Beraberlik golünden sonra Gaziantep öne de geçebilirdi, hem de birden fazla gol de atabilirdi de Muslera faktörü öne çıktı, kritik topları çeldi ve galibiyette yine pay sahibi olurken, hafta boyu hakkında bir çok asılsız söylenti çıkan Sneijder'in jeneriklik golü ile Bülent Uygun hüsrana uğradı. Antep dün geceden sonra düştü düşecek de Bülent Uygun bir sürü bahaneye sığınacak, ajitasyonlara girecek ve kırmızı siyahlılar seneye 1. ligde oynarken, Bülent Uygun Süper Ligde Sivasspor'u çalıştırıyor olacak. Hayat böyle acımasız işte...



Stat: Kalyon Arena
Hakemler: Hüseyin Göçek, Mustafa Emre Eyisoy, Erdem Bayık
Gaziantepspor: Victor, Musa Nizam, Barış Yardımcı, Pedroso, Wallace Reis, Thiam (Dk. 87 Kangwa), Doğanay Kılıç (Dk. 63 Marcinho), Fatau, Ghilas, Orkan Çınar ( Dk. 63 Ben-Hatira), İlhan Parlak
Galatasaray: Muslera, Linnes, Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya, Ahmet Çalık, Bruma, Sinan Gümüş (Dk. 73 Rodrigues), Sneijder (Dk. 87 De Jong), Selçuk İnan, Josue, Podolski (Dk. 63 Eren Derdiyok)
Goller: Dk. 31 Josue, Dk. 80 Sneijder (Galatasaray), Dk. 53 Thiam (Gaziantepspor)
Sarı kartlar: Dk. 52 Semih Kaya (Galatasaray), Dk. 76 Pedroso, Dk. 88 Wallace Reis, Dk. 90 Fatau (Gaziantepspor)

14 Mayıs 2017 Pazar

Geleceğin Şampiyonları



"Viitorul Constanta'yı kurduğumda takım otobüsüne 'Geleceğin Şampiyonları' sloganının yazılmasını istedim.  Sonrasını zaten hepimiz biliyoruz"

Gheorghe Hagi
Viitorul Constanta Teknik Direktörü

Romanya şampiyonu olan Viitorul Constanta'nın başarısını açıklarken


13 Mayıs 2017 Cumartesi

Düzce'ye Selamlar


Spor Toto 3. Lig 2. Grupta geçtiğimiz haftalarda oynanması gereken Dersimspor-Çatalcaspor karşılaşması Çatalcaspor otobüsünün yol güzergahına konan patlayıcı maddeler nedeniyle deplasman ekibinin maça yetişememesi sebebiyle oynanamamış ve ertesi günden itibaren de rakip Dersimsporlulardan ziyade Düzcespor taraftarlarından Çatalcaspor'un hükmen yenik ilan edilmesi için kampanya başlatılmıştı. TFF'nin yetkili kurulları durmu incelediler ve karşılaşmanın oynanmasına karar verdiler, Çatalcaspor deplasmanda Dersimspor'u 3-1 mağlup etti ve maçtan sonra da soyunma odasından Düzcespor'a mesaj yolladı: Düzce'ye selamlar. Keşke sizinle oynasaydık!!!

7 Mayıs 2017 Pazar

Galatasaray:1-3:Kasımpaşa


Igor Tudor'un Bruma'yı daha maçın başında oyundan alışı, Bruma'nın hocasına saygısız tavırları, maçtan sonra Galatasaray başkanı Dursun Özbek'in pek saygı duyduğu Aziz Yıldırım gibi soyunma odasına inip futbolcuları fırçalaması, Tudor'un gidip gitmeyeceği, kimlerin kadro dışı kalıp kalmayacağı bu hafta çok konuşulacak, gazetelerde boy boy yazılacak ama o kadar eminim ki maçın hakemi Özgür Yankaya aradan kaynayıp gidecek. Oysa skorlara göre konuşmaya, maçta alınan puanlara göre hareket etmeye alışık olduğumuz futbol iklimimizde, Galatasaray'da bu geceden sonra patlayacak olan bombaların pimini Özgür Yankaya çekmiştir. Maçın seyircisiz olması, dışarıdan gelecek olan baskının olmaması Özgür Yankaya'nın 2014 Kasım'ından beri beklediği "kendini aklama" fırsatı yaratmıştı. Prandelli'nin istifası sonrası Taffarel yönetiminde Galatasaray, Gaziantep deplasmanına çıkmış, son dakikalarda Burak'ın kafa vuruşuyla bir atıp, üç puanı cebe indirmişti. İşte o maçta Özgür Yankaya, Galatasaray'ın golü esnasında yaptığı refleks hareketi ile Galatasaray sempatizanı ilan edilmiş, haftalar boyu yerden yere vurulmuştu. Ve o Özgür Yankaya, bu gece Galatasaray'ın 1-0 mağlupken vermediği penaltıdan tutun maçın başında Tolga'ya verdiği sarı kartla oyuncuyu pasifize etmesine kadar kritik yerde çaldığı ve çalmadığı düdüklerle kendisi ve Türk medyası arasındaki üç yıllık hesabı kesmişti.


Karşılaşmaya döndüğümüzde ise Galatasaray iyi başladığı karşılaşmayı, hiç de ummadığı bir skorla sonlandırdı. Fenerbahçe ve Bursaspor maçlarının kadroları ile oyuna başlayan Igor Tudor, Bruma'yla yaşadığı "savaşı" oyuncuyu daha 18. dakikada kenara alacak kadar açığa vurunca, takımın tüm havası da birden değişiverdi. Bruma ile ilgili sıkıntıları bu sezon Riekerink döneminden beri yazmaktayız ama hem Portekizli'nin formda oluşu hem de taraftar ve yönetimden gelen baskı nedeniyle Hollandalı hoca Bruma'yı takımdan kesmeye pek cesaret edememişken, Igor Tudor geldiği günlerde Bruma'nın şımarıklığına tepki koymuş ama Rize'de kaybedilen puanlar sonrası hesap Tudor'un oyuncusunu kadro dışı bırakmasına kesilmişti. Yönetimin de araya girmesiyle Igor geri adım atmış Bruma tekrar kadroya kazandırılmış ama demek ki ateş sönmemiş, genç oyuncu hocasına saygı duymayı öğrenememiş...

Takımın havası çökmüşken, Kasımpaşa'nın nadir ataklarından birinde Ahmet Çalık'ın ıskasıyla başlayan pozisyonda, Galatasaray'da artık miyadını doldurmuş Carole'un yerini kaybetmesiyle deplasman takımı 1-0 öne geçmişti. Stoper Ahmet'e sallayacaktır "sosyal medya" ama scout başarısı(!) denilen Carole soldan gelen Castro'yu unuttu ama daha da vahimi Kasımpaşa'nın attığı ikinci golde Popov sol kanatta elini kolunu sallaya sallaya orta yaparken, Carole Galatasaray ceza sahası içinde penaltı noktası cıvarındaydı. En ufak pas hatasında bizim Sabri'ye sallamak kolay da bu sezon dökülen Carole'a iki laf edebilen çıksa keşke...


Dökülmek derken, takımı bir çok maçta kurtaran Muslera da ilk iki golde yedeği Cenk'in yediği gollerden yiyerek adeta "Sizi hep ben mi kurtaracağım" isyanlarındaydı. Ama olsun, Muslera'ya isyan edecek adamın alnını karışlarız da, Sneijder'in attığı harika golü de alkışlamadan geçmeyelim. Wesley uzaktan öyle vurunca, maç içindeki isyanlarımla bu haftalık yazıyı sonlandırayım. Blogu yakından takip edenler bilecektir, istatistikle pek işimiz olmaz ama Sabri'ye, Tolga'ya, Rodriguez'e bir çağrımız olacaktır, "Arkadaşlar ceza sahası dışından kaç şut attığınız, kaçının kaleyi tuttuğunu, kaçının da gol olduğunu bir araştırın da ona göre ayağınıza gelen topu şut atarak heba edin..."


Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Özgür Yankaya, Baki Tuncay Akkın, Hakan Yemişken
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Ahmet Çalık, Hakan Balta, Carole (Dk. 70 Linnes), Selçuk İnan, Tolga Ciğerci, Yasin Öztekin (Dk. 79 Eren Derdiyok), Sneijder, Bruma (Dk. 18 Rodrigues), Podolski
Kasımpaşa: Ramazan Köse, Popov, Veysel Sarı, Titi, Veigneau, Andre Castro, Abdullah Durak, Sadiku, Eduok (Dk. 85 Guanca), Pavelka (Dk. 84 Ahmet Ildız), Adem Büyük (Dk. 46 Turgut Doğan Şahin)
Goller: Dk. 25 ve 81 Andre Castro, Dk. 63 Turgut Doğan Şahin (Kasımpaşa), Dk. 90+1 Sneijder (Galatasaray)
Kırmızı kart: Dk. 59 Tolga Ciğerci (Galatasaray)
Sarı kart: Dk. 90+2 Hakan Balta (Galatasaray)

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Golenzo Ultras Summer 2017


"Tribün modasını hayata taşı" diyerek çıktıkları yolda ürettikleri ürünlerle taraftarın "gayriresmi" maç günü kıyafet tedarikçisi olan Golenzo Ultras, kışlık polar ve atkılardan sonra, ilkbahar ve yazın gelmesiyle birlikte sunduğu yepyeni ürünlerle tribünlerin vazgeçilmezi olmayı başarmış durumda. Yaz sezonuna geçen seneden çok beğeni toplayan "No Beer No Party", "Hooligans", "Ultras" ve "Deplasman" gibi dizaynlarla giriş yapan Golenzo, esas bombaları Mayıs ayında patlattı. Taraftarın deplasman hikayesini özetleyen "Away Days" ve memlekete son senelerde giriş yapan "Casual Style"i anlatan siyah t-shirlerden sonra, pastanın çileği Against Modern Football pola t-shirtle konuldu. İngiltere'de rengini belli etmek istemeyen hooliganların Lacoste, Burberry, Stone İsland, Fred Perry gibi ürünlerle stattlarda boy göstermeye başlamalarıyla ortaya çıkan "casual" modasını memlekette zanneildiği gibi t-shirtten ibaret olmadığını gösteren ürünle Golenzo Ultras yine bir ilki başarmış durumda. Markanın iki ortağından biri olan Tugay'ı tebrik etmek için aradığımda "yaz boyu  yeni sürprizlere hazır olmamız gerektiğini" belirtirken, anlaşılan o ki sloganları doğrultusunda liglerin tatile girdiği yaz sezonunda taraftarları işte, tatilde, barda, sokakta, cafede üzerlerinde Golenzo Ultras markalı ürünlerle sıkça göreceğiz...





1 Mayıs 2017 Pazartesi

Bursaspor:0-5:Galatasaray


Bursaspor geçen hafta Akhisar'a farklı mağlup olmuş, taraftarı ilk devre bitiminde deplasman tribünunu terk etmişti. Galatasaray ise sezonun son hedef maçında tek kale oynadığı maçta ezeli rakibi Fenerbahçe'ye mağlup olmuş, derbi kazanmadan koca sezonu kapamıştı. Bursalılar maçtan önce "Galatasaray kesin yener" derken, Galatasaraylılar da "Biz Bursa'yı da yenemeyiz" karamsarlığındaydı. Maçtan evvel oluşan hava, maç günü stada da yansımış, neredeyse boş tribünler karşısında oynuyordu iki takım da. Bursa'da böyle maçlar izlemeye alışık değiliz ama maalesef "kendi düşen ağlamaz"... Galatasaray'da şampiyon olup Türkiye kupasını kazanmış ve buna rağmen kovulmuş olan Hamza Hamzaoğlu'nu takımın başına getiren yönetim, Hamza hocanın istifası sonrası Mutlu Topçu gibi Bursaspor'la "karakter olarak uyuşmayan" bir hocaya yeşil-beyazlı takımı emanet ederse, bu sonuçlar da kaçınılmaz olacaktır.  Bursaspor'un düştüğü durumu görünce üzüldüm de 5 farklı galip gelmemize rağmen bizim de onların da derdi aynı: Yönetim istifa...

Geçen hafta Fenerbahçe karşısındaki oyundan memnun kalan Igor Tudor, sakat Semih dışında takımı bozmamış ve Bursa deplasmanında sahaya sürmüştü. Rakip savunma hattında genç ve bölgesinin yabancısı oyuncuları bulunca Galatasaraylılar, özellikle Bruma'nın kanadından yıktılar oyunu rakip sahaya, golü erken buldular, ikinciyi de aradılar, hiç zorlanmadan top çevirdiler, zevk ala ala maçı neredeyse ilk 45 dakikada bitirdiler. İkinci yarı skor 3-0 olmuşken, bir ara kameralar Mutlu Topçu'ya dönmüştü, Bursaspor'un hocası "Şu maç, şu işkence bir an evvel bitsin" der gibi bakarken, oyunun bitmesine 30 dakikadan fazla vardı, Galatasaray "Barcelonavari"top çevirirken, Bursalı taraftarlar da kendi oyuncularına top geldiğinde protesto maksatlı "oley çekmekteydi"...


5-0 gibi farklı bir skorla bitmiş bir maçtan sonra hakem konuşmak ters olur ama Halis Özkahya, berbat bir yönetim sergiledi. Neden mi berbat? Çaldığı düdüklerde tutarlı olmayan, aklında hesap yapan hakemleri hiç sevmem. İlk yarıda Bursaspor ceza sahası içinde Ertuğrul'un eline çarpan topa devam kararı veren hakem, aynı pozisyon taç çizgisi cıvarında Carole aleyhine olunca tereddütsüz düdük çalıyordu. Faty'nin Ahmet Çalık'a attığı tekmeye çıkan sarı kart ise tam komedi. Ahmet demişken, bugün gol atarak skora katkı da sağladı ama asıl önemlisi takıma her geçen gün ısınıyor ve Tudor da görevde kalırsa önümüzdeki sezon ondan yararlanacaktır savunma hattında.



Stat: Bursa Büyükşehir Belediyesi
Hakemler: Halis Özkahya, Kemal Yılmaz, Süleyman Özay
Bursaspor: Harun Tekin, Aziz Eraltay, Ertuğrul Ersoy, Şamil Çinaz, Onur Atasayar, Merter Yüce, Faty (Dk. 45+3 Jorquera), Mert Örnek (Dk. 46 Kubilay Kanatsızkuş), Batalla, John, Stancu (Dk. 80 Sercan Yıldırım)
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Ahmet Çalık, Hakan Balta, Carole, Yasin Öztekin, Selçuk İnan (Dk. 67 De Jong), Tolga Ciğerci (Dk. 67 Josue), Bruma, Sneijder, Podolski (Dk. 79 Eren Derdiyok)
Goller: Dk. 5 Ertuğrul Ersoy (Kendi kalesine), Dk. 45 Bruma, Dk. 58 Ahmet Çalık, Dk. 60 Podolski, Dk. 89 Yasin Öztekin (Galatasaray)


Blog Widget by LinkWithin